Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: lehlerine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, değerlendirme tarihi 2021 yılı olmasına rağmen 2020 yılı verilerinin uygulanmasının hatalı olduğunu, objektif değer artışının düşük belirlendiğini, taşınmazın m2 birim fiyatının düşük belirlendiğini, değer azalış oranının düşük belirlendiğini, münavebe deseninin getirisi düşük ürünlerden oluştuğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava Kamulaştırma (Bedel Tespit ve Tescil ) davasıdır. HMKnun 342- e maddesine göre istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin bildirilmesinin de zorunluluk bulunduğu, yine HMK.nun 355. Maddesinde incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun resen gözetileceği belirtilmiştir....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, OLMADIĞI TAKDİRDE TENKİS Taraflar arasındaki davadan dolayı Erdek Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 19.01.2012 gün ve 2005/56 esas 2012/13 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 10.07.2012 gün ve 5593-8586 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK.'nun 440.maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteğinin REDDİNE, davacıdan usulün 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 203.00.-TL para cezası ile 41.00....
kaybı meydana geldiğini, ortaya çıkan değer kaybından TBK ve KTK hükümleri kapsamında davalıların sorumlu olacağını, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin tespitinin bu konuda uzman bilirkişiler marifetiyle tespit edilebileceğini, bu nedenlerle müvekkilin kazadan doğan değer kaybı zararına karşılık davalılara karşı fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00....
Somut olayda, Mahkemece verilen ilk kararda araçtaki ayıpların neden olduğu değer kaybı oranında bedel indirimine karar verilmiş; Özel Dairece hükme esas alınan bilirkişi raporları arasında araçta oluşan değer kaybı miktarının belirlenmesine yönelik tespitlerde çelişki olduğu, yine anılan raporlarda dava konusu araçta imalattan kaynaklanan ayıbın olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin yapılmadığı belirtilerek karar bozulmuş; Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yeniden alınan bilirkişi raporuna göre araçta değişimi gerçekleştirilen parçalar sebebiyle herhangi bir değer kaybının olmadığının tespit edilmesi nedeniyle davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi veya bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, araçtaki ayıbın üreticiden kaynaklı olması nedeniyle davacının seçimlik haklarından ücretsiz onarım hakkını kullandığı, ayıpların giderildiği, davanın sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu kararın Özel Dairece davacının...
"İçtihat Metni"Daire : DOKUZUNCU DAİRE Karar Yılı : 1993 Karar No : 2057 Esas Yılı : 1992 Esas No : 3914 Karar Tarihi : 14/05/993 ARSA KARŞILIĞI İNŞA EDİLEN BAĞIMSIZ BÖLÜMLERDEN BİR KISMININ ARSA SAHİBİNE TESLİMİNİN KATMA DEĞER VERGİSİNE TABİ OLMADIĞI HK....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri :Davacı TEİAŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde münavebeye alınan ürünler nedeniyle taşınmazın m2 birim fiyatının yüksek çıktığını, münavebe deseninde yer alan ürünlerin fiyat dalgalanmaları nedeniyle son 5 yıldaki ortalamalarının alınmasının gerektiğini, %35 değer azalış oranın düşük olduğunu, %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanmasının hatalı olduğunu, %50 objektif değer artışının yüksek olduğunu, vergi beyanlarının değer tespitinde dikkate alınması gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava kamulaştırma (bedel tespit ve tescil) davasıdır. HMKnun 342- e maddesine göre istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin bildirilmesinin de zorunluluk bulunduğu, yine HMK.nun 355....
Davalı vekili, müvekkilinin iadesi istenen mallara ilişkin yapılması gereken tüm ödemelerin yapıldığını, bedel borcu bulunmadığını, kötüniyetli olarak davalının kefaletinden kaynaklı sorumluluğunu yasayı dolanarak borcun ödenmiş olan malların iadesinin istendiğini, sözleşmenin feshi ihtarının haksız olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bu yasal düzenlemelerin, somut olayda uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu satış sözleşmesi bakımından ortaya koyduğu sonuç şudur: Türk Vergi Sistemi, Katma Değer Vergisini mal ya da hizmetin üretiminden tüketiciye intikaline kadar her el değiştirme aşamasında alınan genel bir tüketim vergisi olarak düzenlemek suretiyle satış işlemlerinde bu verginin alıcı tarafından ödenmesini öngörmüştür. Buna göre alıcı satış bedelini ve o bedel üzerinden devlete ödenmesi gereken Katma Değer Vergisi tutarını satıcıya verecek, satıcı ise, kendisine ait satış bedeli ile birlikte Katma Değer Vergisini de alıcıdan tahsil edecek; satış bedelini kendisinde tutup, Katma Değer Vergisini devlete ödeyecek, bu yönde bir aracılık yapacaktır. Eş söyleyişle, alıcının ödediği Katma Değer Vergisini onun asıl sahibi durumundaki devlete intikal ettirmekle yükümlü olan; kısaca bu verginin devlete karşı yükümlüsü durumunda bulunan satıcıdır....
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araçtaki ayıp iddialarını kabul etmediklerini, davacı şirketin tüketici kanunu bakımından tüketici sayılamayacağından mahkemenin görevli olmadığını, dava konusu araçta bedel iadesini gerektirecek sürekli kullanıma engel önemli bir ayıp bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere arçtaki ayıp basit bir onarım ile giderilebilecek herhangi bir değer kaybı oluşturmayacak nitelikte olduğunu, bedel iadesi talep edebilmesi için maldaki eksiklik(ayıp) önemli olması gerektiğini, davacının halihazırda aracından sorunsuz yararlandığı göz önüne alındığında davacının talebinin yersiz olduğunu, bu nedenle davacının haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddine, yargılama, harç ve masrafları ile avukatlık ücretlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....