WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın dava konusu taşınmazlar hakkında tezyid-i bedel davası açmadığı gibi, ... dışındaki davacıların da bir kısım parseller yönünden tezyidi bedel davası açmadıkları anlaşıldığından, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının incelenerek davacıların veya murislerinin malik olduğu tespit edilen ve bedel artırım davası açılmamış bulunan taşınmazlar yönünden varsa kamulaştırma belgelerinin tümünün davalı idareden ve kamulaştırma tarihindeki malike kamulaştırma evrakının tebliğine ilişkin noter tebligatının ilgili noterlikten, bankaya bloke edilen bedel var ise bu bedelin kamulaştırma tarihindeki tapu maliklerine ödenip ödenmediğinin davalı idare ile ilgili banka şubesinden sorularak usulüne uygun kamulaştırma olup olmadığı belirlenip kamulaştırmanın usulüne uygun olması halinde davacılar yönünden tezyidi bedel davası açmadıkları parseller hakkında davanın reddine aksi halde kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi; 3-28.04.2018...

    Şti.’ne 4.200.000,00 TL bedel ile ... mahallesi, 6359 Ada, 4 Parsel Sayılı arsanın 211/437 Hissesini 30.04.2015 tarihinde davalılardan ...’ ya 426.000 TL bedel ile .... mahallesi, 6359 Ada, 4 Parsel Sayılı arsanın 211/437 Hissesini 30.04.2015 tarihinde davalılardan ...’ya 426.000,00 TL bedel ile; davalılardan ... maliki bulunduğu; ... mahallesi, 6359 Ada, 1099 Parsel, 735 m2 Yüzölçümlü arsanın tamamını 15.05.2015 tarihinde davalılardan ...’ na 30.000,00 TL bedel ile davalılardan .... maliki bulunduğu; ....mahallesi, 440 Ada, 647 Parsel, 1. Kat,2 Bağımsız Bölüm Numaralı Meskenin tamamını 29.04.2015 tarihinde davalılardan ...’ ya 70.000,00 TL bedel ile devrettiği, söz konusu devir işlemlerinin tamamen muvazaalı olduğundan İİK 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufların iptaline ve dava konusu taşınmazlar üzerinde cebri icra yapma yetkisi tanınmasına, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece HSYK'nun 23.07.2015 gün ve 1157 sayılı kararı ile ...'...

      Lehtar, 03.11.2021 düzenleme 08.12.2021 vade 28.000 TL bedel ... Lehtar, 03.11.2021 düzenleme 08.01.2022 vade 28.000 TL bedel ...Lehtar , 03.11.2021 düzenleme 08.02.2022 vade 28.000 TL bedel ... Lehtar, 03.11.2021 düzenleme 08.03.2022 vade 28.000 TL bedel ... Lehtar, 03.11.2021 düzenleme 08.04.2022 vade 28.000 TL bedel ... Lehtar, 03.11.2021 düzenleme 08.05.2022 vade 28.000 TL bedel ...Lehtar , 03.11.2021 düzenleme 08.06.2022 vade 28.000 TL bedel ......

        Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün ve 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesinde; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiştir....

          K A R A R Davacı maliki olduğu taşınmazın dava dışı kurum tarafından kamulaştırılması üzerine tezyid-i bedel davası açması için davalı avukatı vekil tayin ettiğini ve bu hususta sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalı avukatın tezyid-i bedel davası sonunda ilamı icraya koyarak 3.2.2000 tarihinde toplam 82.393.840.000 TL tahsil ettiği halde kendisine 49.131.796.000 TL ödediğini, davalının ödemesi gereken 32.000.000.000 TL ana para ve bu miktarın işlemiş faizinin 78.000.000.000 TL olduğunu ileri sürerek 110.000.000.000 TL'nın faiziyle birlikte tahsilini istemiştir....

            bedel eksik gösterilmek suretiyle fazla fark bedelin bloke ettirilmesi için davacı tarafa süre verildiği, yine ....04.2018 tarihli celsede ise fark bedel miktarı açıkça belirtilmeden, bakiye bedeli bloke etmesi için davacı idareye kesin süre verildiği ve mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

              Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 1997 yılında kamulaştırıldığı, taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 18. maddesi gereğince işlem yapılarak çekişmesiz kamulaştırma bedelinin bankaya depo edildiği, kamulaştırma evrakının 25.06.1997 tarihli yazıyla notere gönderildiği, mülkiyet ihtilafının çözümlenmesi üzerine taşınmazda pay sahibi olduğu tespit edilen davacılar tarafından süresi içerisinde bedel artırım davasının açıldığı anlaşıldığına göre dava bedel artırım davası olup, Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen ferağ tarihinden itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda...

                Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen tarihten itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda dava açma hakkı bulunmamaktadır. Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK’nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez....

                  Dosya kapsamından taşınmazın bulunduğu yerde imar planlarının 11.10.1996 tarihinde kesinleştiği ve yerleşim yeri olarak işgal edildiği görülmektedir. 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesinde 5334 sayılı Kanunla 20.04.2005 tarihinde değişiklik yapılmış ve bu değişiklikle Hazine adına tescili gereken 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescillerinin bedel talep edilmeksizin aynen devam edeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz önce dava dışı belediye adına tescil edilmiş, davalılar miras bırakanı taşınmazı belediyeye bedel ödeyerek 17.12.1996 tarihinde satın almıştır. Davalı miras bırakanı Yasanın geçici 3.maddesinin 2. fıkrasında sözü edilen adına doğrudan tescil yapılan gerçek yada tüzel hukuk kişisi olmadığından Hazineye bir bedel ödemesi gerekmez....

                    Dosya kapsamından taşınmazın bulunduğu yerde imar planlarının 21.5.1986 tarihinde kesinleştiği ve yerleşim yeri olarak işgal edildiği görülmektedir. 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesinde 5334 sayılı Kanunla 20.04.2005 tarihinde değişiklik yapılmış ve bu değişiklikle Hazine adına tescili gereken 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescillerinin bedel talep edilmeksizin aynen devam edeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz önce dava dışı belediye adına tescil edilmiş, davalı taşınmazı belediyeye bedel ödeyerek 21.06.1996 tarihinde satın almıştır. Davalı Yasanın geçici 3.maddesinin 2. fıkrasında sözü edilen adına doğrudan tescil yapılan gerçek yada tüzel hukuk kişisi olmadığından Hazineye bir bedel ödemesi gerekmez....

                      UYAP Entegrasyonu