Davacı İdare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fark bedele faiz işletilmemesi gerektiğini, kamulaştırma bedelinin gerekçe gösterilerek kuruluşları lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin ve kanuni gerekçesi olmayan yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, meyvesiz ağaçlara fahiş bedel takdir edildiğini, dava konusu taşınmazlara ilişkin hesaplanan m2 birim fiyatının fahiş olduğunu, bilirkişilerin bir yılda 2 ürün münavebesi almasının Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu ve ek rapor alınması gerektiğini, raporda kapitalizasyon faiz oranlarının hatalı olarak alındığını, hükme esas alınan raporda fahiş oranda objektif değer artışı uygulanması kabul edilemez olduğunu, kapitalizasyon faizinin hesabında ranta bakıldığını bunun kabul edilemez olduğunu, objektif değer artışı hesaplanmasının kabul edilemez olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasının hatalı olduğunu, emlak vergi değerinin üzerinde değer takdirinin kabul edilemez olduğunu, ayrıca gerekçeli kararda daimi...
reddedilen verginin ödenmesi istemine ilişkin talebin incelenemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş, 904.771,91 TL katma değer vergisinin tecil faiziyle ödenmesi istemi yönünden dava incelenmeksizin reddedilmiştir....
O halde mahkemece, davacının kabulünde olduğu gibi araçta mevcut olan ve bilirkişilerce tespit edilen tüm boya kusurlarının araçta neden olacağı değer kaybı konusunda taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor tanzim ettirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan aracın iadesi ile ödediği bedelin tahsiline ilişkin olup, mahkemece, 6502 sayılı yasanın 11. maddesine göre bedelden indirim olan değer kaybına hükmedilerek davanın kısmen kabulüne, 3.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, karar verilmiştir. Mahkemece, 6502 sayılı Yasa gereği ayıp tespit edilmiş ancak sözleşmeden dönmenin mevcut durumca haklı görülmediğinden değer kaybına hükmedildiğinden gerçek anlamda reddedilen bir kısım bulunmamaktadır....
ve fazladan ödenen tutarın iadesi istemiyle dava açılmıştır....
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüyle 400- TL/m² birim değer üzerinden toplam 12.644.224- TL bedel tespitine dair verilen ilk kararın davacı idare vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine Dairemizin 15.12.2021 tarih 2021/1099 E. 2021/2160 K. sayılı kararıyla; yetersiz rapora göre bedel tespit edilmesi, doğru görülmediğinden bahisle hüküm bedel yönünden kaldırıldıktan sonra, mahkemece yeniden yargılama yapılarak karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüyle 430- TL/m² birim değer üzerinden toplam 329.810- TL bedel tespitine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine Dairemizin 15.12.2021 tarih 2021/756E. 2021/2161 K. sayılı kararıyla; yetersiz rapora göre bedel tespit edilmesi, doğru görülmediğinden bahisle hüküm bedel yönünden kaldırıldıktan sonra, mahkemece yeniden yargılama yapılarak karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüyle 430- TL/m² birim değer üzerinden toplam 1.683.484,27- TL bedel tespitine dair verilen ilk kararın davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine Dairemizin 15.12.2021 tarih 2021/760 E. 2021/2162 K. sayılı kararıyla; yetersiz rapora göre bedel tespit edilmesi, doğru görülmediğinden bahisle hüküm bedel yönünden kaldırıldıktan sonra, mahkemece yeniden yargılama yapılarak karar verilmiştir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....
Kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davalıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmeli, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, 3)Dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın niteliği, yaşı ve bilirkişi raporunda gösterilen özellikleri dikkate alındığında yıpranma oranın % 40 olması gerekirken, gerekçesi açıklanmadan % 20 kabul eden rapora göre fazla bedel tespit edilmesi...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; acele kamulaştırlan bölüm ile ek kamulaştırmaya konu bölümün birlikte değerlendirilemeyeceğini, objektif değer artışının düşük belirlendiğini, taşınmazın ekolojik tarıma elverişliliğinin dikkate alınmadığını, eksik bedel ödenmesine karar verildiğini, davalı yararına vekalet ücretine karar verilmediğini, ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Davacı idare tarafından sunulan kamulaştırma belgeleri, tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporu....