Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Talep aşılarak tazminata karar verildiğini , aracın değişimi talepleri olduğunu , Aracın değer kaybı düşülerek bu bedelin ödenmesine karar verilmesinin usulsüz olduğunu değer kaybının hesaplanarak davalıya ödenmesi ile yeni aracın davacıya ödenmesine dair hüküm kurulması gerektiğini, Davacının aracın değer kaybına neden olacak bir kusuru olmadığını aracın bütün parçalarının değişmesiyle değer kaybına uğradığını, Aracın akibeti hakkında bir karar verilmemiş olmasının karışıklık yaratacağını beyanla aracın aynı marka ve modelde bir araç ile değiştirilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava aracın ayıp nedeniyle misliyle değişimi , olmadığı takdirde bedelinin faiziyle iadesi istemine ilişkindir. Davaya konu 2011 model araç davacı tarafından 3/08/2012 tarihinde 2. el olarak alınmıştır. Toyota T3 verdiği 2yıl veya 100.000 km garantisi 30/1/2015 tarihne kadar uzatılmış garanti sigorta poliçesi mevcuttur....
ve tasdiki için beyan olunmak üzere emlak rayiç değerinin 16.110.000,00 TL olduğu hususlarının kararlaştırıldığı, söz konusu sözleşmeye ilişkin damga vergisinin hesabında her iki bedelin toplamının esas alındığı görülmekle birlikte, söz konusu işlemlerin bir asıldan doğuyor olması nedeniyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 6. maddesinin 2. fıkrası gereğince en yüksek vergi alınması gereken işlem olan katma değer vergisi hariç 9.110.169,49 ABD Doları tutarındaki işlemin esas alınması gerektiği, 16.110.000,00 TL bedel de dahil edilerek tahsil edilen 152.722,80 TL damga vergisinde yasal isabet görülmediği; davacının yasal faiz istemine gelince; Anayasa'nın 125. maddesi uyarınca tahsili hukuka aykırı bulunan ve idarece tahsili tarihinden işbu karara göre iadesi tarihine kadar geçen süre içinde kullanımından mahrum kalınan tutarın, bu husustaki genel hükümleri içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda faiz uygulanmak suretiyle davacıya iadesi gerektiği...
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı tarafından, örtülü sermaye üzerinden elde edilen faiz gelirinin katma değer vergisine tabi olmadığı ihtirazı kaydıyla verilen 2020/Haziran dönemi katma değer vergisi beyannamesi üzerine yapılan tahakkukunun iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
"İçtihat Metni"Daire : DOKUZUNCU DAİRE Karar Yılı : 1992 Karar No : 1287 Esas Yılı : 1991 Esas No : 2724 Karar Tarihi : 30/04/992 488 SAYILI DAMGA VERGİSİ KANUNUNA BAĞLI 1 SAYILI TARİFENİN 2.KISMININ 2 NO'LU BENDİNDE BELİRTİLEN "YETKİLİ ORGAN TARAFINDAN VERİLEN İHALE KARARI"NIN, MAHKEMELERCE VERİLEN İZALE-İ ŞUYU VEYA İCRA YOLU İLE SATIŞ KARARLARINDAN FARKLI OLMASI NEDENİYLE BUNLARIN DAMGA VERGİSİNE TABİ OLMADIĞI HK....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1024 E. 2017/20 K. s. acele elkoyma dosyasında acele elkoyma bedeli olarak 96.685,00 TL'ye hükmedildiği ve bedelin ödenmesi yönünde ilgili banka şubesine müzekkere yazıldığı, mahkemece işbu dava sonucunda 81.124,00 TL'ye hükmedildiği anlaşılmış olup, bakiye bedel kalmadığından mahkemece hükmedilen bedelin mahsubu ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi ve hükmedilen kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesi, -Davacı idare tarafından acele elkoyma dosyasında depo edilen fazla bedelin davacı idareye iadesine karar verilmemesi, -Mahkemece pilon yeri bedeline de hükmedildiği halde hükmün 1 nolu bendinde infazda çelişki ve tereddüt yaratacak şekilde yalnızca irtifak kamulaştırma bedeline hükmedilmesi hatalı olmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş...
Kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırmadan arta kalan kısımlardaki değer kaybının %50 oranını geçmesi halinde, davalıya %50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinmeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve kabul etmesi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmesi, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi, 08.04.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesi gereğince bankaya bloke edilecek fark bedelin ödenmesi bakımından yapılan değişiklikler nazara alınarak işlem yapılması gerektiği ve aynı yasa ile davacı idare harçtan muaf hale geldiğinden, İade nedenine göre...
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun denetime elverişli olmayıp eksik ve yetersiz olmasına rağmen, yeni bir heyet ile keşif yapılması taleplerinin reddedildiğini ve hüküm tesis edildiğini, kapitalizasyon faiz oranının düşük hesaplandığını, net gelir yüksek hesaplanıp, münavebe sisteminin hatalı tespit edildiğini, taşınmazın sulanabilir olmasının, sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunu göstermeyeceğini, üretim giderlerinin neler olduğunun kalem kalem ne kadar olduğu denetime elverir şekilde listelenmediğini, objektif değer artışının yüksek hesaplandığını, Objektif Değer Artışı ile kapitalizasyon faiz oranının, tarım arazileri için birlikte uygulanamayacağını, münavebe sisteminin hatalı tespit edildiğini, kapitalizasyon faiz oranının düşük hesaplandığını, idarenin kıymet takdir raporunda belerlediği bedel ile, mahkemece belirlenen bedel arasında %100 oranında fark bulunması nedeniyle, yeniden keşif yapılarak değer belirlenmesi gerektiğini, acele...
Harici satış sözleşmesinin hukuken geçersiz olması nedeniyle, 10.07.1940 tarihli 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve haksız iktisap kurallarına göre herkesin aldığını iade ile yükümlü bulunduğu ve tarafların aldıklarını iade edeceği yolundaki genel ilke ve kabul karşısında, öncelikle; taşınmazı haricen satın alana ödenmesi gereken miktarın ne olacağı ve iade kapsamının belirlenmesi gerekir. İadesi gereken bedelin; harici satış sözleşmesinde gösterilen bedel, taşınmazın dava tarihindeki güncellenmiş (rayiç) bedel, yoksa harici satışta ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet kuralına göre iadenin talep edildiği tarihte uyarlama sonucu ulaştığı alım gücü mü olacağı konusunun çözümü gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK)'nun 07.02.2001 tarih, 13/1729-32 sayılı kararında ifade edildiği şekilde; geçersiz harici satış sözleşmesi nedeniyle yanlar verdiklerini sebepsiz zenginleşme veya mülkiyet (İstihkak MK 618. Md (TMK 683.md)) davasında geri isteyebilirler....
Mahkemece ilk kararla ödenmesine karar verilen tutar çıkarıldıktan sonra kalan 5.613,64TL fark bedel depo ettirilmiş ve bu bedel Halkbank Saray şubesine 13.10.2022 günü yatırılmıştır. Davacı vekili, istinaf dilekçesinde davacı kuruma para iadesi talebinde bulunmuş ise de, talebinin somut bir dayanağının bulunmadığı, bunun gibi, usuli kazanılmış haklarının dikkate alınması talep ettiği ancak ilk kararı davalıların da istinaf etmesi nedeniyle usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği görülmüştür....
Davacı dava dilekçesinde, satım bedeli olarak ödendiği belirtilen 23 kg has altının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde karar tarihindeki değerinin tahsili talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece, 23 kg has altının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 2.211.956,00 TL'nin (dava tarihindeki değeri esas alınmak suretiyle) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....