Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden, ilk derece mahkemesince yapılan incelemede her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinde 150.942,00 TL gümrük vergisi ile 15.000,00 TL katma değer vergisi olarak ayrı ayrı iade talebinde bulunulduğu, ancak uyuşmazlığın kaynaklandığı beyannamedeki gümrük vergisine ilişkin olarak gözetimli ve gözetimsiz bedel arasındaki farkın 59.564,24 TL tutarında; katma değer vergisine ilişkin olarak gözetimli ve gözetimsiz bedel arasındaki farkın ise 10.284,73 TL tutarında olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen de reddi yolundaki karara yönelik istinaf başvurularının reddine karar verilmiş ise de, ilk derece mahkemesinin hükmüne esas aldığı hesaplamanın dayanağının anlaşılamadığı, öte yandan dava dilekçesinde iadesi talep edilen tutara ilişkin hesaplamaya davacının...

    Harca esas değer dava dilekçesinde 20.000.TL olarak gösterilmiş yargılama sırasında ise yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ise davacı tarafça talep edilen ziynet eşyalarının toplam değerlerinin 22.364 TL olduğu belirlenmiştir. Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarında bedel iadesi ile birlikte aynen iadeye ilişkin istem de var ise, aynen iade istemi o eşyaların (ziynetlerin) gerçek bedelini de içerdiğinden, davacının talebi doğrultusunda aynen iadeye karar verilmiş olması halinde, talep konusu eşyaların (ziynet ve çeyiz) bilirkişi raporu ile belirlenen bedelleri üzerinden eksik nisbi harcın tamamlatılması gerekecektir....

      Dava, ayıplı olduğu iddia edilen aracın ayıpsız misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi, bunun da mümkün olmaması halinde değer kaybının tespiti ile davalılardan tahsili istemine ilişkindir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

      Bu nedenle; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine, ilk derece mahkemesi kararının hüküm bölümündeki "fark bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılması ve karar kesinleşince hak sahibine ödenmesi" yönündeki ilgili kısımlarının "belirlenen kamulaştırma bedelinin hak sahibine derhal ödenmesi ve vadeli hesapta tutulan fark bedel ile ilgili olarak dava tarihinden sonraki dördüncü ayın bitiminden itibaren dairemizce verilen karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi" şeklinde düzeltilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin kamulaştırma bedelinin miktarına yönelik istinaf itirazları yerinde değil ise de, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine vadeli hesaptaki fark bedelin hak sahibine derhal ödenmesi bakımından istinaf başvurusunun kabul edilmesi gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, üye olunan yapı ortaklığı nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Davalı, dava konusu bağımsız bölümü davacıya teslim ettiğini, yapılan ödeme tutarının doğru olduğunu, taşınmazın kalan bedelinin ödenmesi halinde taşınmazın davacıya devredileceğini savunmuştur....

        Ancak; 1-El atmadan arta kalan kısmın geometrik durumu ve alanı gözetilerek bu bölüme % 5 oranında değer kaybı verilmesi gerektiği düşünülmeden, daha fazla oranda değer kaybı verilmek suretiyle yüksek bedel tespiti, 2-Davalı idare harçtan muaf olduğundan davacılardan alınan harçların iadesi yerine davası kabul edilen davacılardan tahsiline karar verilmesi, 3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ... ile ... aralarındaki tapu iptali tescil ve bedel iadesi davasının kabulüne dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 19.07.2012 gün ve 56/325 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, vekil edeninin 1980 yılında haricen 37.000 TL bedel ile 250 parsel sayılı taşınmazı davalıdan satınaldığını, anılan tarihten beri taşınmazı malik olarak işlediğini, ancak davalının tapuda devre yanaşmadığını açıklayarak, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tescilini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir....

            hesap özetinden de anlaşılacağı üzere bedel iadesi talebinin yerine getirilmediğini, hukuka aykırı olarak tahsil edilen ve iade edilmeyen 3.400,00 TL bedelin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

              İli’nde yapılan satış sözleşmesi sonucunda teslim aldığını, aracın arıza yapması üzerine mahkemeden tespit talebinde bulunduğunu ve gelen servis kayıtlarına göre aracın kazalı olduğunu anladığını iddia ederek zorunlu giderler de dahil olmak üzere arabanın alınarak ödenen bedelin iadesi olmadığı takdirde bedel indirimi yapılarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ancak 26.09.2013 tarihinde sunduğu dilekçesinde, dava dilekçesindeki taleplerinden vazgeçerek aracın değer kaybı, tamir masrafları, ihtar masrafları ve tespit masrafları olarak 20.000,00 TL istediğini açıklayarak talebini sınırlandırmıştır. Davalılar ise; davacının, dava konusu aracı uzman kişilere incelettirerek aldığını savunmuşlardır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulü ile; davaya konu ... plakalı aracın davalılar İsa ve ...'ye iadesine, davacı tarafından ödenen toplam 44.149,78 TL satış bedelinin davalılar ... ile ...'...

                < Dava, maliki olduğu taşınmazın encümen kararına istianden kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırma bedeli ile beyan edilen değer arasındaki fark üzerinden 2942 sayılı Kanunun 39.maddesi gereğince 1986,1987 ve 1988 yılları için ikmalen salınan ve kesinti yolu ile tahsil olunan kusur cezalı emlak vergisinin terkini ve %30 faizi ile birlikte iadesi isteğiyle açılan davayı; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 39.maddesinde, emlak vergisi tarhına esas olan ve son değerinin kesinleşen kamulaştırma bedelinden az olduğu takdirde aradaki farkın emlak vergisine tabi tutulacağının ve bu farka ait verginin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 31.maddesinin son fıkrası hükmü dikkate alınmak suretiyle kusur cezalı olarak tarh edileceğinin hükme bağlandığı, anılan madde ile atıfta bulunulan 31.maddenin son fıkrasında ise, mükellefler tarafından ilk tarhiyata esas olmak üzere beyan edilen miktar ile takdir edilen rayiç bedel arasında fark bulunduğu takdirde, hesaplanan fazla verginin terkin ve mükellefe...

                  UYAP Entegrasyonu