Davacı (karşı davalı), dava ve birleşen dava ile davalının taşınmazına bitişik olan işyerinin duvarının, davalı (karşı davacının) taşınmazına tecavüzlü olduğundan bahisle yıkılması, yıkım nedeniyle binanın gerekli önlemler alınmadığından tehlikeli hale gelmesi, açık bırakılan kısımlar olup buralardan işyerine kar, yağmur sularının akması ve hırsız girmesi nedeniyle zarar gördüğünü belirterek işyerinde meydana gelen tehlikeli durumun giderilmesi, kira kaybı ve çalınan eşya bedeli nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiştir. Davalı(karşı davacı), davacı binasının kendi taşınmazına tecavüzlü olduğunu, kaçak yapıldığını, hakkında yıkım kararı bulunduğunu, faiz başlangıcının hatalı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nın 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz....
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/168 KARAR NO : 2022/430 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MANİSA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Manisa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.10.2019 gün ve 2018/42 Esas 2019/735 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2761 ada 88 parsel sayılı kapama armut bahçesi nitelikli taşınmazın maliki olduğunu, komşu 92 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalının taşınmaz sınırına diktiği kavak ağaçlarının gölge yapması nedeniyle ürün ve kalite kaybı meydana geldiğini ileri sürerek, ağaçların sökümü suretiyle el atmanın önlenmesi ve tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı taşınmazına dikilen kavak ağaçlarının davacı taşınmazına zarar verdiğinin belirlendiği gerekçesiyle el atmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, tazminat isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davacı, davalı ile 01.05.2013 tarihli ve 19556 ada 1 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazın 10 yıl süre ile intifa hakkı kiracıya ait olmak üzere kira kontratı imzaladığını, bu kontrata güvenerek taşınmazda bina yapmak için düzenlemelerde bulunduğunu daha sonra davalının taşınmaz üzerinde bina yapımı için diğer davalı şirket ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını belirterek maddi manevi ve cezai tazminat olmak üzere toplam 421.425,00 TL nin ödenmesi ve kira kontratındaki yaptırım maddelerinin yerine getirilmesini istemiştir. 20.01.2014 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek 01.05.2013 tarihli sözleşme gereğince 19556 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki intifa hakkının ... sicilinin bayanlar hanesinde gösterilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde toplamda 421,425,00 TL’nin davalılardan alınmasını istemiştir. Davalı ... mirasçıları olan davalılar vekili , davaya konu olan kontratta uyuşmazlık halinde ......
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesince yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külü halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin TMK’nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin TMK’nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Mahkemece, bina değerinin arsa değerinden az olduğu, temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....