Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi ile 15/03/2010 tarihli bir sözleşme yaparak ortak ettiğini, davaya konu dairenin tüm ödemelerini kendisinin yaptığını, buna dair senetler ve banka dekontlarının delillerinin arasında olduğunu, söz konusu daireyi alırken davacıdan 10.000,00-TL borç aldığını ve bu borcunu ödeyeceğini, ancak davalının kendisine ve ailesine hakaret ettiğini, tartakladığını, bu sebeple nişanı bozduğunu ve ayrıldıklarını belirterek davalı adına verdiği.......Kat 83 nolu 50m2 dairedeki hissesinin tarafına iadesine, bu sebeple adı geçen sözleşmenin geçersizliğine karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, iddiların doğru olmadığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini, taşınmaz alınırken davacının otomobil ihtiyaç kredisini ödediğini, davacının satabileceği başkaca malvarlığının olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının bağıştan rücu sebebini taraflar arasında görülen boşanma davasının açılış yılı olan 2012 yılında öğrendiği, eldeki davanın ise 24/07/2014 tarihinde açıldığı, 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından her üç dava yönünden, davacı-davalı kadın tarafından ise maddi tazminat miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Davalı-davacı erkeğin ziynetlere yönelik alacak istemi bağıştan rücu niteliğinde olup, Borçlar Kanununa dayanmaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden düğünde takılan paralar ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, birleşen dava yönünden bağıştan rücu nedeniyle alacak ve ecrimisil istemine ilişkin olup, öncelikle inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2014 (Pzt.)...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2019/350 ESAS, 2022/144 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Bağıştan Rücu Hukuksal Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

          Mahkemece, davacı vekilinin beyanları, iddianın ileri sürülüş biçimi ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının ödediği iddia edilen para ile eşi adına alınan taşınmazın, eşine yapılan gizli bağış olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu itibarla dava konusu gayrimenkulün bağışlama suretiyle murisin kişisel malı olduğu, davacının bu taşınmazdan dolayı katkı payı alacağı talebinde de bulunamayacağı, murise karşı ileri sürülemeyecek hakkın mirasçılara karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, davacının ancak B.K.nun 244. maddesi hükümleri gereğince “bağıştan rücu’" müessesesi çerçevesinde bağışlananın iadesini isteyebileceği, dava dosyasında rücu konusunda bir dava ve istek olmadığı gibi bağıştan rücu koşulları da ileri sürülüp kanıtlanamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 2014/25039 Esas ve 2015/19313 Karar sayılı kararı ile dosya kapsamında davacının bağış iradesi ve kastı olmadığı anlaşıldığından...

            Bu itibarla tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Somut olayda, davacının (dava konusu taşınmazın kök parseli olan ) 240 parsel sayılı taşınmazdaki 13/11520 payını 06.01.1989 tarih, 57 yevmiye nolu akitle bağış suretiyle davalıya temlik ettiği, her ne kadar resmi akitte şartsız bağış olduğu yazılmış ve TBK’nın 290. maddesi gereğince bir koşul belirtilmemişse de, davacı tarafından davalı derneğe hitaben yazılan 19.10.1988 tarihli dilekçe ve bu dilekçeye davalı derneğin verdiği 22.11.1988 tarihli cevabi yazı birlikte değerlendirildiğinde, bağışın sosyal tesis yapımı, davacının adının tesise verilmesi ve anılan tesisin Kızılay Bayrampaşa şubesi uhdesinde kullanılmak için yapıldığı, bu durumda bağışın koşullu olduğunun kabulü gerekmektedir....

              Bu itibarla tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Somut olayda, davacının (dava konusu taşınmazın kök parseli olan ) 240 parsel sayılı taşınmazdaki 13/11520 payını 06.01.1989 tarih, 57 yevmiye nolu akitle bağış suretiyle davalıya temlik ettiği, her ne kadar resmi akitte şartsız bağış olduğu yazılmış ve TBK’nın 290. maddesi gereğince bir koşul belirtilmemişse de, davacı tarafından davalı derneğe hitaben yazılan 19.10.1988 tarihli dilekçe ve bu dilekçeye davalı derneğin verdiği 22.11.1988 tarihli cevabi yazı birlikte değerlendirildiğinde, bağışın sosyal tesis yapımı, davacının adının tesise verilmesi ve anılan tesisin Kızılay Bayrampaşa şubesi uhdesinde kullanılmak için yapıldığı, bu durumda bağışın koşullu olduğunun kabulü gerekmektedir....

                İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince; "Tapuda bağış suretiyle gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında; TBK'nın 290, 291, 292, 293, 294 ve 295. maddelerine dayanılarak (bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme) açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairelerinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2021 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairesine ait olduğu, iş bölümü kararı gereğince dairemizin açıkça görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1263 E sayılı dosyası ile görülen izaleyi şuyu davasında davalı tarafça davanın reddinini talep edildiğini, resmi senetteki bağışın kayıtsız ve şartsız bağış olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bağıştan rücu hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil talepli dava olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde "davanın kabulü ile Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, 20217 ada 1 parsel numaralı taşınmazın davalı taraf adına kayıtlı 2197/18661 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu