WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını eşi olan davalıya temlik ettiğini, ancak davalının aile hukukundan doğan vazifelerini yerine getirmediği gibi hakkında çirkin iftiralarda bulunduğunu ileri sürerek, bağıştan rücu nedeniyle tapu kaydının iptali ile tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişme konusu payın satış suretiyle temlik edildiğini, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu sebebinin öğrenilmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

    DAVA TÜRÜ :Boşanma-Evliliğin İptali-Alacak-Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, bağıştan rücu davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davacı-davalı ...'den ziynetler yönünden 629.00 TL. nispi temyiz peşin harcının eksik alındığı görülmektedir....

      Maddelerine dayanılarak (bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme) tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1 Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ce de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk iş bölümü inceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Maddelerine dayanılarak (bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme) tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir....

          Mahkemece, davalının mahkeme önünde tanıklık beyanıyla yapmış olduğu ikrar ve tanık beyanlarından ve tapu kaydından da anlaşılacağı üzere, ev için ilk ödemeye mahsuben 25.000,00-TL'nin davacı tarafça ödendiği, bu ödemenin bağış olarak yapıldığı iddiasının tanık beyanları, olayın oluş şekli, tarafların ekonomik sosyal durumları itibariyle, hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, davacının birlikte oturacağı inancıyla evin alımında bir takım katkılarda bulunduğu, bağış olarak ödeme yaptığı iddiasının kabulü halinde dahi, davacının eşi ile devam eden boşanma davası sırasında bu evden dışarı çıkarılması hususu dikkate alındığında, bağıştan dönme hakkını kazanmış sayılacağı, her halukarda ev için davacının yapmış olduğu ispat olunan, davalının da ikrarında bulunan 25.000,00-TL'lik ödemenin, davalıdan tahsil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Aksi hâlde gerçekten basit olayların dönme (rücu) nedeni sayılması, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın devamlı baskısına maruz bırakacağı, bu durumun, hak ve adalet duygularını zedeleyeceği açıktır. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçeleriyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20....

              Davalı ..., davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, bağıştan dönme koşullarının oluşmadığını, davacının kendisine olan kızgınlığı nedeniyle eldeki davayı açtığını, davacı ile diğer davalılar anlaştıklarını, muhtemelen davayı kabul edeceklerini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar ise davayı kabul etmişlerdir. Mahkemece, temliklerde davacının hataya düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile hata (yanılma) olgusu saptanmak ve bir kısım davalıların kabul beyanları gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’nin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. ... v.d.nin temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği ve 6100 Sayılı HMK'nun 312/1. maddesinde düzenlendiği üzere; davayı kabul eden davalı, davada mahkum olmuş gibi yargılama masraflarını ödemeye mecburdur....

                Mahkemece asıl dava yönünden "tapu kaydının davalı ... adına olmadığı, davanın açılmasından sonra usulsüz kesinleşmeye binaen el değiştirdiği, bu durumda bu dosyaya konu davanın konusunun kalmadığı" gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de 15.10.2015 tarihli bozma ilamında da işaret edildiği üzere; asıl davada bağıştan rücu koşulunun gerçekleşmediğinin saptanması hâlinde tapunun önceki kayıt maliki ... dönmüş olmasının yolsuz tescil hükmünde olacağı kuşkusuzdur Ayrıca, birleşen davanın görülebilirlik koşulu asıl davanın haklı olup olmadığının saptanmasına bağlıdır. Öncelikle bağıştan rücu koşuluyla açılan davada bağıştan rücu koşulunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi, koşulun oluşmadığının anlaşılması hâlinde sonraki temliklerin iyiniyetli olup olmadığının araştırılması gerekeceği tartışmasızdır....

                  Davalı aracın 6.600 TL peşinat ve banka kredisi ile edinildiğini, aracın peşinatının ödenmesinde davalının babasına ait aracın satımından elde edilen 4.000 TL'nin kullanıldığını, kalan taksitlerin davalı tarafından ödendiğini, dava dilekçesinde belirtilen eşyanın birlikte alındığını ancak ikinci el olduklarından iddia edildiği değerde bulunmadığını, mehir olarak verilmesi kararlaştırılan 4 adet altın yerine düğün sırasında fazlası ile altın takıldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, edinilmiş mal niteliğindeki araç için 5.506,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, ev eşyasının tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine ve boşanma davasında kusurlu olarak görülen taraf davacı olup bağıştan dönme koşulları gerçekleştiğinden mehir alacağı talebinin reddine karar verilmesi üzerine; Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekili ve redde ilişkin bölümü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar, 25.07.2009...

                    UYAP Entegrasyonu