Somut olayda davalılarca imza edilen sözleşmede davalı T5'ın hukuki durumunun değerlendirilmesine yönelik olarak sözleşmenin davacı ile davalı T3 arasındaki evlilik münasebetinden kaynaklı düzenlendiği, sözleşme içeriğinde kaleme alınan yazı içeriği ve davalı T5 tarafından bağışlama vaadinde bulunan şeklinde bir tanımlamayla da imza edilmemekle bu davalının sözleşmeden kaynaklı sorumluluğu bulunmadığından ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davalı T5 yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesi yerindedir. Davaya dayanak bağışlama sözleşmesi yazılı yapılmış olmakla geçerli olup, davalı T3 tarafından eşi olacak davacıya karşı bağışlama sözü verilmiştir. Taraflar arasında resmi nikah yapılmamış ise de, sözleşmenin bağışlama sözleşmesi olduğu ve genel hükümlere göre sözleşmenin değerlendirilmesi gerektiği de açıktır. Taraflar arasında sözleşme tarihinde düğün merasiminin yapılıp tarafların bir müddet birlikte yaşadıklarına dair de ihtilaf yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava bağışlama sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır. Hükümde bileziklerin gramının yazılı olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bileziklerin gramına ilişkin belirlemede bulunulmadığı anlaşılmıştır....
Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanunu’nun 110. maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanunu’nun 238. maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır....
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Bağışlama, bağışlayanın bir karşılık (ivaz) almaksızın bağışlananın malvarlığında bir artış sağlamak amacıyla malvarlığından belirli değerleri ona vermeyi üstlenmesi (taahhüt) ya da vermesi yoluyla bu iki kişi arasında yapılan sözleşmedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi bağışlama, hukukî işlemlerin bir çeşidi olan sözleşme mahiyetindedir. Bu sözleşmede, yalnızca bağışlayan bağışlanana belirli bir değeri verdiğinden ya da vermeyi üstlendiğinden ve bağışlanan karşılık bir değer vermeyi üstlenmediğinden, bu tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Tek tarafa borç yükleyen bu sözleşme, kendisine değer kazandıran kişiyi (bağışlananı) teberru yoluyla zenginleştirme amacını gütmektedir. Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kendisine bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malıdır....
Davalı-Karşı davacı tarafından açılan 23/10/2018 havale tarihli karşı dava dilekçesinde özetle; Türk Borçlar Kanununun bağışlananın geri alınması başlıklı 295. maddesi' nde Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir: hükmünün bulunduğunu, Yargıtay 3....
Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....
şeklinde bir şerh veya bilgiye ulaşılamadığı, katılanın senedin aksini ispat edecek yazılı bir delilinin olmadığı, bu nedenle taraflar arasında borç para vermeden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin bulunup bulunmadığı, bu alışverişten kaynaklı katılanın sanıklara bir bono verip vermediği, vermiş ise bu bononun bedelsiz kalıp kalmadığı konusunda şüphe oluştuğu ve sanıkların savunmasının aksine mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği anlaşılmakla; sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, koşullu hibe vaadinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. O halde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....