Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 32, 35, 38, 40, 104 ada 17, 111 ada 6, 19, 35, 113 ada 12 parsel sayılı 12.751.16, 3.737.16, 2.384.75, 4.885.01, 718.61, 683.01, 125.46, 868.58, 3.901.57 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 101 ada 35, 38, 40, 104 ada 17, 111 ada 6, 19, 35, 113 ada 12 parseller bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 101 ada 32, parsel ise tapu kaydı, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle paylı olarak davacı ... ve davalılar ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların tamamının adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 3, 102 ada 2, 105 ada 9 parsel sayılı 15.176.30, 10.39 ve 190.61 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, vergi kaydı, irsen intikal, taksim, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... (...) adına, 101 ada 8 parsel sayılı 6.653,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenle ve eşit paylarla davalı ... (...) ile dava dışı ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 30.05.2011 tarihinde tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda Yerlibahçe Köyü çalışma alanında bulunan 41, 52, 67, 69, 152, 182, 213, 220, 231, 359, 366 ve 369 parsel sayılı taşınmazlar vergi kaydı, satın alma, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına tespit ve en yenisi 25.04.1996 tarihinde tescil edilmiş, 269 parsel sayılı taşınmaz vergi kaydı, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile dava dışı Dürrü Dörtbudak adına, 416 parsel sayılı taşınmaz vergi kaydı nedeniyle dava dışı Hazine adına tespit ve sırasıyla 23.06.1986 ve 16.09.1983 tarihlerinde tescil edilmiş, davalı ... 269 parsel sayılı taşınmazın tamamını, 416 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını kayden satın almıştır....
e devredildiği, bu devrin anılan yasa maddesi gereğince bağışlama niteliğinde olduğu, kooperetif ödemelerinin ... tarafından yatırıldığı ispatlanamadığından, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğundan bahisle bozulmuş, bozma sonrasında mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 751,35 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 27.9.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile Mahkemece davalının bağış şartlarını yerine getirmek için işlem yapıp yapmadığının yeterince araştırılmadığını, bağışlama şartının yerine getirilmemesinde davalı tarafın açık şekilde kusuru bulunduğunu, davalı tarafın bağışlama şartlarını yerine getirebilmek için yıllarca hiç bir yasal başvuruda ve girişimde bulunmadığını, davalı tarafın gerekli yasal başvuruları yapması durumunda şimdiye dek bağışlama şartının yerine getirilebileceğini, bu nedenle davacının bağışlamadan dönme hakkının bulunduğunu belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozularak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, koşullu bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1....
Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile Mahkemece davalının bağış şartlarını yerine getirmek için işlem yapıp yapmadığının yeterince araştırılmadığını, bağışlama şartının yerine getirilmemesinde davalı tarafın açık şekilde kusuru bulunduğunu, davalı tarafın bağışlama şartlarını yerine getirebilmek için yıllarca hiç bir yasal başvuruda ve girişimde bulunmadığını, davalı tarafın gerekli yasal başvuruları yapması durumunda şimdiye dek bağışlama şartının yerine getirilebileceğini, bu nedenle davacının bağışlamadan dönme hakkının bulunduğunu belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozularak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, koşullu bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1....
Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşüncesiyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....
in diğer davalı kardeşinin hissesini bedelini ödeyerek satın aldığı, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından kardeşler arasındaki işlemin bağışlama hükümlerine tabi tutulamayacağı gerekçesiyle de davanın reddi dahi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davalı borçlu ... ile 3. kişi konumundaki diğer davalı ... kardeş bulunmaktadırlar. 6183 sayılı Yasanın 28/1. maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayılacağı ve iptale tabi oldukları hükme bağlanmış olup bu durumda davalıların iyi niyetli olup olmadıkları önem arz etmemektedir. Bu nedenle mahkemece 6183 sayılı Yasanın 28/1. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK m. 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....
Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK m. 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....