Mahkemece, davalılar arasındaki akrabalık nedeniyle satış işleminin bağışlama hükmünde olduğu ve satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuken bağış niteliğinde olan düğünde takılan ziynet eşyaları yasada belirtilen belirli nedenlerin oluşması durumunda bağıştan dönülmek suretiyle geri istenebilir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 295 /2. maddesinde bağışlananın, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması halinde bağışlayanın bağışlama sözünü geri alabileceği ve bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında görülen mahkememizin 22/11/2019 tarih 2018/460 E:-2019/779K....
Oturma grubu (500,00 TL) yukarıda belirtilen eşyalar olmak üzere bu eşyaların aynen iadesine, aynen olmadığı taktirde bedeli olan 2.570,00 TL'den 1.000 TL'sine dava tarihinden itabaren 1.570,00 TL'sine ıslah tarihi olan 21/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- Sucu ağzı mevkii 5 dönüm tarlanın (56.250,00 TL)'nin davalı tarafça davacıya aynen iadesine iadesi mümkün olmadığı taktirde 2.000 TL'sine dava tarihinden itibaren 54.250,00 TL'sine ıslah tarihi olan 21/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyaları yönünden verilen ret kararının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında Ahurlu Köyü çalışma alanında bulunan 144 ada 45 parsel sayılı 711,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, bağışlama ve pay temliki nedeniyle 2/7 payı davacı ve bir kısım davalılar murisi ... Aydoğdu, 1/7 payı diğer bir kısım davalılar murisi ..., 1/7'şer payı davalılar ... (Aydoğdu) ve ..., 2/7 payı davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 273 ve 274 parsel sayılı 5000, 8200 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı, irsen intikal, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 273 ve 274 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 03.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 03.01.2014 gün ve 2012/55-2014/8 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 10.04.2007 tarihli okul yapımına ilişkin bağışlama sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşme gereği davacılar yapılacak okulun bir kısmını bedelsiz olarak yapmayı üstlenmişlerdir. Davada, bedelsiz olarak yapılacak kısmın inşaatın % 51'i iken % 75'ine çıkarılmasının irade fesadı haline dayandığı iddiasıyla aradaki farkın idareden tahsili talep edilmiştir. Uyuşmazlık, niteliği itibariyle eser sözleşmesinden değil, bağışlama sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir....
Tarafların sözleşmenin kurulduğu sırada değer farkının bağışlama niyetinden kaynaklandığını biliyor olması gerekir. Değer farkının büyük olduğu ve tarafların bildiği hallerde bağışlama iradesi mevcut sayılır (Yavuz, age, s.352; Prof. Dr. Fahrettin Aral, Prof. Dr. Hasan Ayrancı, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Ankara 2012,s.194 ). Yüklemeli bağışlama, TBK m.291'de düzenlenmiştir. Yüklemeli bağış sözleşmesi ile bağışlanan belirli bir edimde bulunma taahhüdü altına girer. Bu edim, bağışlama konusunun kısmen veya tamamen belli bir amaç için kullanılması şeklinde olabilir. Yukarıda açıklandığı üzere bağışlama edimi ile bağışlananın yüklendiği edim birbirine denk bir karşılıklılık ilişkisi içinde değildir....
(Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel, ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanununun 110. maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238. maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Esasen taşınmazın sicil kaydı (mülkiyeti) da davalıya intikal ettirilmiştir. (B.K. M. 238/1). (4.HD. 18.2.1985 - 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Bu durumda değinilen ilkeler çerçevesinde iddia ve buna ilişkin olgular birlikte değerlendirildiğinde anılan belgeye değer verileceği kuşkusuzdur. (BK. 238/Son) Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'...
Noterliğince düzenlenen 10/11/2008 tarih ve 25107 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile kızkardeşi olan davalıya vasiyet ettiğini, akabinde mirasbırakanın aynı taşınmazdaki payını bağışlama suretiyle tapuda davalıya devir ettiğini, korkutma ve zorlama altında düzenlenmiş olmaları nedeniyle mirasbırakanın her iki tasarrufunun da geçersiz olduğunu, ayrıca mirasbırakanın sözkonusu tasarruflarının saklı payını da ihlal ettiğini ileri sürerek; vasiyetname ile bağışlama tasarruflarının iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmiştir. Davalı; mirasbırakanın kendi arzusu ile taşınmazdaki payını vasiyet ettiğini, sonrasında mirasbırakanın yine kendi arzusuyla aynı payını bağışladığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı tarafından davalı aleyhine Gaziosmanpaşa 3....
Hal böyle olunca bağışlama sözleşmesinden sonra babası tarafından temsil olunan davalının taşınmazın zilyetliğini devraldığını ve bu zilyetliğin hukuken değer taşıdığını kabulde zorunluluk bulunmaktadır. Diğer taraftan sözleşmenin başlangıçta geçersiz olduğu kabul edilse dahi, davalının tam ehliyetli olduğu dönemde hayatta olan dede, hali hazır kullanıma zımnen icazet vererek sözleşmeye geçerlilik kazandırmıştır. O halde bağışlama sözleşmesinin taraflarının iradesine ve sürdürülen zilyedliğe üstünlük tanıyıp davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....