HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; satış vaadinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, satış vaadinden kaynaklanan iptal-tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (7). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
-KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; satış vaadinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı iptal- tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadinden doğan tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 20.01.2017 gün ve 2017/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/07/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 14/07/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; gayrımenkul satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Bağışlama, bağışlayanın bir karşılık (ivaz) almaksızın bağışlananın malvarlığında bir artış sağlamak amacıyla malvarlığından belirli değerleri ona vermeyi üstlenmesi (taahhüt) ya da vermesi yoluyla bu iki kişi arasında yapılan sözleşmedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi bağışlama, hukukî işlemlerin bir çeşidi olan sözleşme mahiyetindedir. Bu sözleşmede, yalnızca bağışlayan bağışlanana belirli bir değeri verdiğinden ya da vermeyi üstlendiğinden ve bağışlanan karşılık bir değer vermeyi üstlenmediğinden, bu tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Tek tarafa borç yükleyen bu sözleşme, kendisine değer kazandıran kişiyi (bağışlananı) teberru yoluyla zenginleştirme amacını gütmektedir. Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kendisine bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malıdır....
Mahkemece; tapu iptali tescil davasının reddine, bağışlamadan rücu koşulları gerçekleştiğinden, davacı tarafından davalı hesabına yatırılan 110.569.98 YTL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, Hükmü davalı ve katılma yoluyla davacı temyiz etmiştir. 1-Taraflar arasında aksine yapılmış bir sözleşme bulunmadığından davacının bankada kendi adına olan hesabı kapatarak davalı adına ayrı bir hesap açtırmasını hukuki niteliği itibariyle “elden bağışlama” olarak kabulü gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanunu m.237’ye göre “elden bağışlama” sağlar arasında yapılan bir işlem olup, bu işlemle bir kimse diğer yana karşılığı olmaksızın ve bağışlama kastıyla malının tamamını veya bir kısmını devir ve temlik eder. Elden bağışlamada tapuda kayıtlı bir taşımaz malın bağışı değil, taşınır nitelikteki bir şeyin (somut olayda tedavül kabiliyeti olan paranın) bağışı söz konusu olduğundan, bağışlama biçim koşuluna bağlı değildir....
Bağışlama vaadi niteliğindeki mihri müeccel için aranan şekil şartı Türk Borçlar Kanunu 288/1. madde de düzenlenmiş olup bağışlama sözü vermenin geçerliliği, bu sözleşmenin yazılı olması şartına bağlanmış olup, bağışlama sözü bağışlama sözü verene tek taraflı yükümlülük yükleyen bir sözleşme olmakla bağışlama sözünü verenin imzasını taşıması gerekir, dosyaya ibraz edilen senette davalının imzası olmadığı, kız ve erkek şahidi adı altında atılan imzaların da davalı açısından bağışlama sözü kabul edilemeyeceği gibi davalıya bağışta bulunma yükümlülüğü yüklemeyeceğinden, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar vermesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıya takılan değil, takılması vaadedilen takılara ilişkin olduğu, bu hususun mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu ve bu nedenle de TBK 286 ve devamı genel hükümlere dayalı olarak açılan bir alacak davası olduğu, bağıştan rücuya yönelik karşı davaya ilişkin olarak da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2015/26750 E-2016/12334 K sayılı ilamı uyarınca talebin 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş,Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4.maddesinde yer alan Aile Hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmayıp, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu ifade edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 1....