Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın davalı bankadan kredi kullandığını, işbu kredi sözleşmesine bağlı olarak diğer davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta sözleşmesi akdedildiğini, kredi ilişkisi sürerken kredi borçlusunun vefat ettiğini, vefat ettiği tarihe kadar kredi taksitlerini ödemiş olduğunu, ancak vefat tarihinden sonra sigorta şirketi tarafından ödenmesi gereken bakiye kredi borcunun davacılar tarafından ödendiğini belirterek 8.000 TL alacağın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; sigorta sözleşmesinin davacı ... davalı sigorta şirketi arasında akdedildiğini, bu nedenle kendilerine husumet düşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı ...Ş. vekili; davacıların murisi müteveffanın kredi sözleşmesi akdedildiği sırada kendisinde mevcut olan kalp rahatsızlığını gizlediğinden bahisle sigorta sözleşmesinden cayıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın davalı ...'...

    Bankasından kredi kartı ile telefon hattı ve bu hatta bağlı ... hatları alınıp kullanıldığı, borçlarının ödenmemesi nedeniyle katılan hakkında icra takiplerinin yapıldığı; takipler sonucunda telefon abone sözleşmesi ve kredi kartı sözleşmesindeki imzaların sanığa ait olduğunun belirlendiğinin iddia edildiği olayda; sanığın ......

      Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda: Dava; dava dışı bankadan kullanılan kredi sözleşmelerinde dava dışı şirketlere taraflarca kefil olunduğu, davacı kefil tarafından borcun ödenmesi nedeniyle kredi sözleşmesi gereğince ödenen bedelin diğer kefillerden rücuen tazmini için açılan davadır. Hakim ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25/11/2021 tarihli 1232 numaralı kararı ile 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 5. Maddesinin birinci fıkrası uyarınca; 1)13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. Maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2)22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969....

        in zararının banka tarafından giderilmesi nedeniyle koşulları bulunmadığı halde sanık hakkında TCK.nun 168. maddesi ile cezadan indirim yapılması ve mağdura ait kredi kartını değişik zamanlarda birden çok kez kullanan sanık hakkında hüküm kurulurken TCK.nun 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır, Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin, bir sebebe dayanmayan temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle davalı kefil aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır....

            İsteğe bağlı sigorta olan Kredi Hayat Sigortası da kredi alanın ölümü üzerine, kredi borçlarının ödenmesini sağlayan, özel bir sigorta türüdür. Kredi veren açısından kredi hayat sigortası, verilen kredinin taksitlerinin vadesinde ödenmesini garanti ederek kredinin geri ödenmeme riskini azaltır Kredi alanın ölümü nedeniyle kredinin geri ödenmeme riski, bu sigorta ile sigortacılara yüklenerek kredinin geri ödenmesi garanti altına alınmaktadır. Kredi hayat sigortası, kredi vereni, Kredi alanın ölümü durumunda, mirasçıların ekonomik durumunun belirsizliği, gelecekte kredinin geri ödenmesini zorlaştıracak bu tür olumsuz durumlara karşı korumaktadır. Ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Davacı bankanın kredi borçlusunun hayat sigortası yapılmasındaki asıl amacının kredi borcunun teminat altına alınması olduğu muhakkaktır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : TCK 158/1-f-son, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet, TCK 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Resmi belgede sahtecilik ve bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle gereği düşünüldü; Sanığın, katılan ...'nın Türkiye Finans Katılım Bankası... Şubesindeki hesabına bağlı 17/12/2008 tarih, 4.900 TL bedelli çeki keşide ederek tanık ...'ya verdiği, tanık ...n bu çeki kargoyla başka bir yere gönderdiği ancak yerine ulaşmadan çalındığı, suça konu çeki tespit edilemeyen bir şekilde ele geçiren sanığın keşide tarihini kriminal raporuna göre 17/02/2009 şeklinde tahrif ederek 2.100 TL borç para aldığı mağdur ...'...

                alınan 120 günün 5 güne, TCK'nın 35/2. maddesi uyarınca 1/2 indirim yapılarak 2 güne, TCK'nın 62/1. maddesi gereğince 1 güne indirilip, TCK'nın 52/2. maddesi gereğince mahkemenin takdirine bağlı kalınarak günlüğü 20,00 TL'den hesaplanarak sonuç adli para cezası 1.000,00 TL'nin de 20,00 TL'ye indirilmesine karar verilerek, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  E. sayılı dosyası ile davacı banka aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı icra takibine konu ücretleri ödemekle yükümlü olup, bu ücretlerin iadesi talebiyle davacı banka aleyhine başlatılan icra takibi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı bankanın davalıya böyle bir borcu bulunmadığını, davaya konu kredi tahsis ücreti ve bsmv davalının bilgi ve onayı dahilinde tahsil edildiğini, tacir olan davalı imzalamış olduğu sözleşmeler ile bağlı olup, davalıdan alınan ücretler taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine uygun olduğunu, davalı bu sözleşmeye uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemez, aksi yönde bir düşünce “sözleşmeye bağlılık” ve “irade özgürlüğü” ilkesine aykırı olacağını, davalı ile davacı banka arasında imzalanan “Genel Kredi Sözleşmesi” ne göre davalı kredi tahsis ücretini ve BSMV'yi ödemeyi kabul etmiş bulunduğunu, bu nedenle davalıdan alınan kredi tahsis ücreti ve BSMV sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davalı tacir sıfatıyla imzaladığı işbu sözleşme...

                    Kişilerce kullanılan 28/11/2017 tarih 26.297,00- TL bedelli kredi nedeniyle davacının davalıya Borçlu olmadığının Tespitine, taleple bağlı kalınarak 818,72- TL tutarındaki kredi taksit ödemesinin ödeme tarihi olan 28/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b)Davacının hesabından 3. Kişilerce yapılan 4.121,19- TL tutarlı harcama ile davacının rızası dışında dava dışı 3. Kişiye (Ahmet Akıl) yapılan EFT nedeni ile taleple bağlı kalınarak 1.300- TL olmak üzere toplam 5.421,19- TL'nin 28/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının kişilik hakları saldırıya uğramadığından Manevi Tazminat Davasının Reddine, dair karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu