Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ticari krediden kaynaklandığından kredi sözleşmesinin özelliği gereği davalı bankanın erken ödemeyi kabul zorunluluğu bulunmaması karşısında davalı bankanın erken ödeme nedeniyle oluşacak faiz kaybı nedeniyle bir bedel karşılığı erken ödemeyi kabul etmesi bankacılık uygulamalarına uygundur....

    Taraflar arasında 19/07/2007 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında davacıya 14.840.000,00 Euro kredi kullandırıldığı, kredinin bilahare birkaç defa yapılandırıldığı, 06/05/2015 tarihinde davacının talebi üzerine kredinin bakiye borcunun ödenerek vadesinden önce erken kapatıldığı, erken kapama nedeniyle davalı bankaca davacıdan 535.800,00 Euro "kredi erken kapama maliyeti" açıklaması ile tahsil edildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 96/1. maddesinde, sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlunun, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebileceği düzenlenmiş olup, erken ödemeye konu kredi borcu taksitli ticari krediden kaynaklandığından kredi sözleşmesinin özelliği gereği davalı bankanın erken ödemeyi kabul zorunluluğu bulunmaması karşısında davalı bankanın erken ödeme nedeniyle oluşacak faiz kaybı nedeniyle bir bedel karşılığı erken ödemeyi kabul etmesi bankacılık uygulamalarına...

    İlk derece mahkemesince; "... davacının, temerrüt sebebiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve sözleşme doğrultusunda bağlı kredi olarak davalı bankadan çekilen konut kredi sözleşmesinin iptalini, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda iadesini ve 20/03/2019 tarihinden 21/04/2025 tarihine kadar aylık 1.828,95 TL lik toplam 135.342,10 TL lik kredi sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yapılan tahkikatta, tarafların İstanbul 10....

    üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve davacının davalı bankadan kullandığı kredinin hangi hesaba aktarıldığı tespit edilerek, davacının kullandığı kredinin bağlı kredi olup olmadığının saptanması, bağlı kredi olduğunun belirlenmesi halinde; sözleşmeden dönme hakkını kullandığı anlaşılan davacının, kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olarak bankanın sorumlu olduğu ve konut kredisi içinde olan kredi faizlerinden de davalı bankanın sorumluluğu kabul edilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Sayılı dosyasında 268.108,65-TL bedelinde (faiz ve masraflar hariç) ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu iş bu takiplere ilişkin imzaya, yetkiye , borcun tamamına,faize , faiz oranlarına ve diğer tüm fer'ilere itiraz ettiğini, takibe ilişkin Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde, itiraz eden borçlunun sözleşmede imzası bulunduğunu, ... nolu kredi ve ... nolu kredi borcuna ait kat ihtarnamesi ait borçların davalı tarafça ödenmediğini, müvekkili bankanın alacağının muaccel olduğunu, bu nedenle İstanbul ... İcra Müdürlüğü... E. Sayılı dosyasında davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, kaldı ki ; aynı borçlular hakkında İstanbul ... E....

      ın davalı bankaya kredi kartı, kredili bankomat riski ve karşılıksız çıkan çekleri sebebiyle borçlarının devam ettiğini, davacının vermiş olduğu ipoteğin 24/05/2010 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan tüm kredilerin teminatını teşkil etmesi ve bu kredilerle ilgili riskin devam etmesi nedeniyle ipoteğin haklı olarak kaldırılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, ipoteğin fekki ile buna bağlı olarak manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı banka ile dava dışı ... arasında 24/05/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşmeyi davacının da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında üçüncü şahıs kredi lehtarına kullandırılan kredilerden, kredili mevduat hesabı ve gayri nakdi çek kredisi borçlarının henüz ödenmediği, dava dışı üçüncü şahıs kredi lehtarı olan ...'...

        Şti arasında akdedilen kredi sözleşmeleri gereği dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalının kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalaması nedeniyle borçtan sorumlu hale geldiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek borçlulara tebliğ edildiğini ve asıl borçlu ve ipotek verenler aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, ayrıca davalının da aralarında bulunduğu kefiller aleyhine de ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          nedenlerle, kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun, borca uygulanan kredi faiz oranının fahiş olduğunun tespiti ile, mahkemece belirlenecek faiz oranı üzerinden bütün borç kalemlerine ilişkin bilirkişi marifetiyle hesaplama yapılarak borcun tespitine ve buna bağlı olarak icra dosyasına yapılan fazlaya ilişkin ödemelerin müvekkile iadesine, haksız ve dayanaksız şekilde başlatılan takip nedeniyle alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Zile Şubesi arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden yıllık güvenli hayat kredi koruma sigortası adı altında hayat sigortası yapıldığını, müteveffa Ali Çavuş'un 01/04/2018 tarihinde solunum yetmezliğine bağlı olarak vefat ettiğini, krediyi ödemeye dahi başlamadan vefat ettiğini, müvekkilinin eşi vefat edince kullanmış olduğu kredilerin hayat sigortalarının iptal edildiğini, ancak Türkiye Halk Bankası A.Ş....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜMLER : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıklar hakkında, sahte kredi kartı kabul etme suçundan TCK.nun 245/2. madde ve fıkrası uyarınca zamanaşımı süresinde işlem yapılması mümkün görülmüştür. 1-Sanıkların .... Bankasına yönelik eylemlerine ilişkin hükümlerin incelenmesinde; TCK'nın 61. maddesine aykırı olarak, zincirleme suç hükmünü düzenleyen TCK'nın 43/1 maddesinin, teşebbüs nedeniyle cezada indirim öngören TCK'nın 35. maddesinden önce uygulanması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu