Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ... müdafiinin, bir sebebe dayanmayan, sanık ... ve müdafiinin suçların sabit olmadığına, eksik araştırma ile hükümler kurulduğuna, tutukluluğu nedeniyle zarar tazmininde bulunamadığına, taktiri indirim maddesinin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin oybirliğiyle (ONANMASINA), II- Sanıklar hakkında mahkemenin 2012/554 esas sayılı birleşen dosyası üzerinden resmi belgede sahtecilik ve ... bankasından sahte kredi kartı çıkarttırma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede; Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanıkların katılan... kimlik bilgilerine göre düzenlenmiş, üzerine sanıklardan...'...

    Dava konusu olay, olay günü mağduru arayan şahsın daha önce kullanmış olduğu kredi nedeniyle kendisinden alınan masrafların iadesi konusunda yardımcı olacaklarını söyleyerek kredi kart numaralarını istemesi üzerine kart bilgilerini karşı tarafla paylaşan katılan iki ayrı kredi kartından ayrı ayrı 1.105,00 TL çekildiği, katılanı arayan firma sahibi sanığın böylece başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu işlediği iddiasına ilişkindir. 2. 31.01.2015 tarihli Cep Telefonu İnceleme ve Mesaj Tespit Tutanağında, 0532 ... .. .. nolu telefon numarası tarafından 31.01.2015 tarihinde katılanın arandığı, katılana ait kredi kartlarından yapılan işlemlere ilişkin cep telefonuna gelen mesajlar tespit edilmiştir. 3. ... T.A.Ş. 18.12.2015 tarihli yazı ekinde katılan ...'a ait kredi kartının 28.01.2015, 29.12.2014, 28.11.2014, 28.05.2014 tarihlerine ait hesap ekstreleri gönderilmiştir. 4. HSBC Bank A.Ş. 25.12.2015 tarihli yazı ekinde katılan ...'...

      Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: Hapis cezası yanında tayin olunan 42 gün adli para cezasından TCK.nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının 35 yerine hesap hatası sonucu 36 olarak belirlenmesi ve buna bağlı olarakta TCK.nun 52. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL'den paraya çevrilirken 700 TL yerine 720 TL olarak tayini suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması, ../.....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında yasal gerekçeleri gösterilmek suretiyle ceza uygulaması yapılırken adli para cezaları alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edildiği halde hürriyeti bağlayıcı cezaların alt sınırdan tayini suretiyle çelişkiye neden olunması ve mağdur ...'a yönelik eylemi nedeniyle hakkında verilen hapis cezasından TCK.nun 62. maddesi gereğince indirim yapılırken hesap hatası sonucu eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, mağdur ... ve katılan ...'ya ait kredi kartlarını hukuka aykırı olarak ele geçiren sanık hakkında bu eylemleri nedeniyle gereğinin mahallinde takdir ve ifası mümkün görülmüştür....

          ’dan satın alabilmesi amacıyla verilmiş bir kredi bulunmadığını, konut satış sözleşmesinin bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde balğı kredi ilişkisi bulunduğu kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, bağlı kredi sözleşmesi, kredi kuruluşu ile tüketici arasındaki yapılan bir sözleşme olduğunu, bu bağlı kredi, kredi kuruluşu ile satıcı arasındaki çerçeve sözleşmeye göre kullandırıldığını, bu çerçeve sözleşmede, kredi veren, satıcı /sağlayıcı tarafından seçilen, değerlendirilen ve kredi verene bildirilen ‘tüketicilere’ kredi kullandırmayı taahhüt ettiğini, kredi kuruluşu bu kapsamda alıcı/tüketicilere kredi verdiği takdirde, ortada...

          tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının bu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, ancak sözleşmeden kaynaklanan kredi borcunun ödendiğini, davalı bankanın şirketin pos alacağından alacağını tahsil ettiğini, davacının bir dönem ortağı olduğu kredi borçlusu şirketin ortaklığından daha sonra ayrılması nedeniyle sonraki tarihli kredi sözleşmelerinde imzasının olmadığını, davalı banka tarafından davacıya gönderilen ihtarın ödenmiş kredi borcuna ilişkin olduğunu ileri sürerek 11.12.2012 tarihli davalı banka tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede belirtilen 357.002,44 TL’den dolayı davacının borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından para çekme ya da alışveriş yapma eylemleri birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olup mağduru, kredi ya da banka kartını üreten banka veya finans kuruluşu olması nedeniyle, sahte belgelerle basılan kartların bağlı olduğu banka sayısınca TCK.nun 245/2 ve suça konu kartların birden fazla kullanılmaları halinde ise, kendi içerisinde zincirleme şekilde TCK.nun 245/3. madde ve fıkralarında düzenlenen suçların oluşacağı cihetle; Sanık hakkında sahte oluşturulan kredi kartlarını kullanmak suçundan dava açılması karşısında, açılan dava ile ilgili hüküm kurulması gerekirken, CMK.nun 225. maddesine aykırı şekilde dava konusu edilmeyen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verilen resmi belgede sahtecilik suçlarına dayanak yapılan sahte belgeler esas alınıp sahte kredi kartları üretmek suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılanlar Akbank ile Finansbank vekilleri ve...

              Davalı vekili; davacının tacir olduğunu, müvekkilinden ticari kredi kullandığını, kredi işlemlerinde komisyon, ücret ve masraf talep edilmesinin bankanın yasal hakkı olduğunu, kesintinin usule uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/04/2012 tarih ve 2011/111-2012/87 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirketin 29.04.2008 tarihinde davalı banka ile 1 yıl süreli ve 5.000.000 USD tutarlı ihracat kredi sözleşmesi yaptığını, davalı bankanın vadesinden önce 14.11.2008 tarihinde kredi sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmesi nedeniyle, kredi bedelini vadesinden önce ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin ihracat yapan bir şirket olması nedeniyle bu krediyi başka bankalardan kredi çekerek temin ettiğini ancak faiz oranlarının değişmesi sonucunda yeni ihracat kredi sözleşmelerinin maliyetinin daha fazla olduğu, kredi sözleşmesinin...

                  Davacılar, davalı bankanın kredi verilmesi ve devamında hayat sigortası yaptırmamakla kusurlu davranması nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürmüş, davalı ise sigorta yaptırmanın tüketicinin tercih ve yükümlülüğü olduğunu, kendilerine yüklenebilecek sorumluluk bulunmadığını savunmuşlardır. 31 Mayıs 2007 tarihinde 26538 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Konut Finansmanı Kuruluşlarınca Verilecek Sözleşme Öncesi Bilgi Formu Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alan hükümlere göre, hayat sigortası isteğe bağlı olarak yapılır. İhtiyari hayat sigortası, konut kredilerinde kredi kullanan tüketici için garanti teşkil ettiği kadar, ödemelerin sözleşmeye uygun tamamlanması beklentisi içinde olan kredi veren kuruluşların da menfaatinedir....

                    UYAP Entegrasyonu