Tarım Kredi Kooperatifi ortaklarından dava dışı .... ve ....'a gerekli ve yeterli teminatları almadan kredi kullandırması, kefillerin ödeme kabiliyetlerinin bulunmaması ve bu kredilerin halen tahsil edilememesi nedeniyle kurumun uğradığı zararın, bu zarara neden olan davalı tarafından ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, Genel Müdürlüğün bilgisi ve onayıyla kredi verildiğini, icra dosyalarının halen derdest olduğunu, aciz vesikası alınmadığını, hakkında ceza davası da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının yeterli teminat almadan verdiği ve tahsil edilemeyen kredi nedeniyle zararın oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İle kredi sözleşmesi kapsamında banka tarafından ödeneceği kararlaştırıldığını, bu ilişkiye ilişkin Garanti Taahhütnamesi, ekteki kredi sözleşmesi ekinde mevcut olduğunu, Yeşil GYO ile müvekkilim arasındaki sözleşmeye bağlı olarak Yeşil GYO yönlendirmesiyle aynı gün Halk Bank ile bağlı kredi sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin kredi bedelini 100 ayda her ay 1.957,20 TL'lik eşit taksitler halinde ödeyeceği kararlaştırıldığını, bugüne kadar işbu kredinin 35 taksidi müvekkil tarafından davalı bankaya ödenmiş bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı satıcı ile davalı bankaya ödenen toplam tutar 68,502 TL olduğunu, davacı müvekkil davalı şirket ile akdedilmiş olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeniyle davalı şirketin yönlendirmesi ile aynı gün T9Ş'den kredi kullanmış olup (ön ödemeli konut finansmanı sözleşmesi - bağlı kredi) dava konusu taşınmazın gereği gibi teslim edilmemesinden davalı banka müteselsil sorumlu olduğunu, Yeşil GYO ile yapılan Sözleşmenin 3.1....
Dava;haksız fiilden nedeniyle adam çalıştıran sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava dışı Antalya 16.ASCM'nin 2012/644 E. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda 24/09/2013 tarih 2013/387 K. Sayılı karar ile dava dışı sanık Barış Cumhur Keser o'in sübut bulan mağdura yönelik üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle hırsızlık ve mağdura ait banka ve kredi kartlarını kötüye kullanılması eylemi nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK’nın 245/1. maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunun mağdurunun kart sahibi olduğu ve suçun oluşabilmesi için başkasına ait kredi kartı kullanılarak menfaat sağlanması gerekmekte olup; somut olayda; suça konu kredi kartlarıyla işlem yapılmaya çalışılmasına rağmen sanığın şifreleri bilmemesi nedeniyle para çekemediği ve alışveriş yapamadığının anlaşılması karşısında, elde edilmek istenen menfaat sağlanamadığından atılı suçun teşebbüs aşamasında kaldığına yönelik mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan hüküm kurulurken, TCK'nın 43/1. maddesinin aynı Kanun’un 35. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı Kanun'un...
Dava konusu 02/02/2006 tarihli kredi hamili ... ve 24/02/2006 tarihli kredi hamili ... olan usulsüz kredi işlemlerinde kredi hamili ve kefil imzalarının sahte olduğu, dava konusu 15/03/2006 tarihli kredi hamili sanıklardan ... olan usulsüz kredi işleminde ise kefil imzalarının sahte olduğu, 3 kredide de kredi hamillerinin kredibiliteleri veyahut ödeme güçlerinin bulunmadığı, kredi sözleşmesinde kredi komitesi üyelerinin imzalarının ise tamam olduğu, katılan banka müfettişince hazırlanan raporda kredi sözleşmeleri ve fişlerde bulunan kredi hamili ..., kredi hamili-kefil ... ve kefil ...'...
Bila tarihli kök ve 01/04/2020 tarihli ek bilirkişi raporlarında özetle; davacıların murisi ... ile davalı banka arasında 07/05/2014 tarihinde Yatırım Amaçlı İşyeri Kredisi Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında murise 60.000 TL kredi kullandırıldığı, kredi nedeniyle 21830270 no'lu 07/05/2014-2015 tarihlerini kapsar "Ticari Risk Sigorta Poliçesi"nin 168,94 TL tutarlı kredinin murisin hesabından 08/05/2014 tarihinde tahsil edildiği ancak, hayat sigortası poliçesi düzenlenmediği murisin 06/07/2016 tarihinde vefat ettiği, murisin vefatından sonra kredi ödemelerinin davacılar tarafından düzenli olarak yapıldığı, 02/05/2019 tarihi itibariyle kredi kapama bakiyesinin 1.446,87 TL olduğu, kredi ilişkisinin başından itibaren ihtiyari hayat sigortası yapılmadığı sabit olan somut olayda, kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasında gerek alacaklı bankanın ve gerekse borçlu sigortalının kredi borcunun teminat altına alınması nedeniyle menfaatlerinin bulunduğu ve her iki tarafın da...
Şti. ile yapılan ticari kredi sözleşmesine, diğer davalıların kefil sıfatı ile yer aldığı, ödemelerde temerrüde düşülmesi üzerine davacı banka tarafından icra takibi yapıldığı, yapılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı ve ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kredi kartı borcu ve artı para kredili hesap borcu nedeniyle kefillerin bu borçlardan sorumlu olmamaları gerekçe gösterilerek, kefiller yönünden davanın reddi ile takibin iptaline karar verildiği, karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunda genel kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredilerde kefillerin de sorumlu bulunduğu ifade edilerek kredi kartı borcu ve artı para kredili hesap borcu nedeniyle kefiller yönünden, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ifade edilmiş ve kararın kaldırılması talep edilmiştir....
TL olduğunu, .......... numaralı kredi için toplam 184.710,00 TL depo etme hakkının mevcut olduğu rapor edilmiş olmakla; alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı, icra müdürlüğü dosyasındaki taleple bağlılık kuralı da gözönünde bulundurularak; Davacı tarafın davasının Kısmen Kabulüne, İcra takibine konu ............ nolu kredinin 784.200,00 TL asıl alacak ve fer'ileri yönünden, ........... nolu kredi yönünden, 190.495,32 TL asıl alacak ve fer'ileri yönünden, ........... nolu Krediden dolayı 512.096,25 TL asıl alacak ve fer'ileri yönünden davacı tarafın davasının Kabülü ile itirazın iptaline, takibin devamına, ... numaralı kredi kartı borcu, ........ numaralı artı para kredili hesap borcu nedeniyle davacı tarafın asıl borçlu yönünden davasının Kabulüne, itirazın iptaline takibin devamına, ancak kefillerin bu borçlardan sorumlu olmamaları nedeniyle kefiller yönünden davanın Reddi ile, kefiller yönünden takibin iptaline, ........... numaralı kredi, karşılıksız çek nedeniyle icraya...
Bu iki sözleşmenin yanı sıra bağlı tüketici kredileri kapsamında ortaya çıkan ilişkide genelde satıcı/sağlayıcı ile kredi veren arasında yapılan bir “çerçeve sözleşme” kapsamında yer alan bu üç tarafın hepsi arasında bir ilişki bulunmaktadır ve kredi veren ile satıcı/sağlayıcı arasındaki ilişki nedeniyle tüketici belirli bir marka malı almaya ya da belirli bir kişiyle sözleşme yapmaya yönlendirilmektedir. Tüm bu durumlarda bağlı kredi ilişkisi bağlamında kurulan bu kredi sözleşmesine “bağlı kredi sözleşmesi” adı verilmektedir. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki tüketicinin uğradığı zararları (mal veya hizmetin hiç veya zamanında teslim ve ifa edilmemesi yahut ayıplı olması nedeniyle) bağlı kredi ilişkisi nedeniyle ödemek zorunda kalan banka, bu ödemesini 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) 51/2 maddesine göre (TBK m. 62/2) sözleşmeden dolayı sorumlu olan satıcı ve sağlayıcıya rücu edebilecektir....
Davacı, davalı Bankadan almış olduğu kredi nedeniyle fazla miktarda hayat sigortası primi tahsil edildiğini ileri sürerek, fazla tahsilatın tespiti ile kredi borcundan mahsubunu talep etmiş, davalı ise, yapılan tahsilatların, sözleşme ve banka mevzuatına uygun olduğunu savunmuştur. Taraflar arasında 22.1.2007 tarihinde 60 ay vadeli 20.000,00 YTL miktarlı ipotekli finansman kredisi imzalandığı, davacıya kredi kullandırılırken hayat sigorta primi, komisyon ve ipotek masrafı olmak üzere 3.000,00 YTL kesinti yapılarak kalan miktarın ödendiği, yapılan kesintinin 2.123,43 YTL’lik miktarının hayat sigortasına ilişkin bulunduğu, aynı nedenle 2008 yılında davacıya ait banka hesabından kesilen 2.929,09 YTL miktarla birlikte davacıdan iki yılda toplam 5.052,52 YTL hayat sigortası priminin tahsil edildiği anlaşılmaktadır....