Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi sebebiyle davacının uğramış olduğu iddia edilen borcun ifa edilmemesinden kaynaklı zarar, portföy tazminatı, haksız rekabetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile davacı tarafından davalı şirkete verilen ve bedelsiz kalmış 30/04/2019 tarih 267.500 TL'lik ve 31/05/2019 tarih 267.500 TL'lik toplam 535.000 TL'lik 2 adet çekin istirdadına ilişkin iade davasıdır....

    Birleşen davada davacı vekili, birleşen dosya davalısı şirketin davacının intifa hakkına sahip olduğu taşınmazda haksız olarak faaliyete bulunduğunu iddia ederek taşınmaza müdahalesinin önlenmesine, malzemelerin kal’i ile davacı şirketin uğradığı kar kaybı ve maddi tazminata ilişkin 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davalı ... Kuyumculuk Taş. Yakıt İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili, davada husumetlerinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davacı vekili dava açıldıktan sonra verdiği beyanında, rekabet kurulu kararı ile intifa hakkı ile ilgili sürenin 5 yıla indirildiğini, bu sebeple el atmanın önlenmesi ve kal ile ilgili istemlerinin konusunun kalmadığını, bu konularda mahkemece bir karar verilmesine gerek bulunmadığını, hem asıl, hem de birleşen davada 20.000,00 TL tazminat istemlerinin devam ettiğini belirtmiştir. Mahkemece, asıl davada davacının bayilik sözleşmesinin tarafı olan ...'dan ve ... Dolum Tes. ve Pet....

      arasında Bayilik Sözleşmesi imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Asıl dava, davacının davalı hakkında 27.8.2006 tarihli 4.345,39 TL’lik kur farkı faturasına dayanarak yaptığı icra takibine yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Karşı dava ise, Bayilik Sözleşmesi gereği komisyon alacağının tahsili için Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2006/12527 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile fazlaya dair haklar saklı kalmak Üzere 10.000 TL maddi, 10.000 TL. manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir....

        Bayilik sistemi içerisinde haksız rekabet ortamı doğurduğunu, bu şirketin davacı şirketin bulunduğu bölgede ve en önemlisi de davalı şirketin eski ortağı, mevcut genel müdürü ile mevcut diğer bayi tarafından işbirliği içerisinde organize edilmiş olduğunu ... bayi ağı içerisindeki bu ve buna benzer onlarca usulsüz işlemlere karşı davacı şirketin itirazlar sürmesinin ancak bu itirazların dikkate alınmaması sistem içerisinde haksız rekabet ortamı yarattığını, 10/08/2018 tarihinde davalı şirketin, hiçbir somut gerekçe göstermeden davacı şirketin yetkili bayi satış ve servis hakkını iptal etmiş olduğunu, sona erme sebebinin ancak haklı bir sebep olması gerektiğini, somut olayda ise davalı şirketin sırf davacı şirket mevcut bayi ağı içerisinde bazı olumsuz yapılanmalara itiraz etmesi sebebi ile yetkili bayilik hakkının tek taraflı olarak feshedilmiş olduğunu, bu nedenle bayilik yetkisinin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile davacı şirketin bu sebeple uğradığı müspet ve kar kaybı zararının...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, bayilik sözleşmesinin feshedilmesinden sonra davacıya ait tüplerin kullanılması suretiyle haksız rekabet yapıldığı iddiasına dayalı TTK’nun 56 ve 61. maddelerine istinaden açılan tazminat davasına ilişkindir. Yüksek 4. Hukuk Dairesi tarafından, uyuşmazlık sözleşmeye dayalı tazminat istemi şeklinde nitelendirilerek dosya Yüksek 13. Hukuk Dairesine, bu Daire tarafından da uyuşmazlığın bayilik sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilerek Dairemize gönderilmiştir. Karar, haksız rekabete dayalı tazminat davası sonucunda verilmiş olduğundan dosyanın temyiz incelemesi Yüksek 11.Hukuk Dairesine görevini girmektedir. Ne var ki dosya işbölümü yönünden Dairemize gönderilmekle, görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01.01.2010 ile 31.12.2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere alt bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözkonusu sözleşme gereği davalının müvekkil şirketten satın alacağı ürünler ve bu ürünlerin minimum tutarının sözleşme ekinde belirtildiğini, sözleşmenin 13. maddesinin 1. fıkrası gereği taraflardan birinin sözleşmeyi feshedebilmesi için diğer tarafın temerrüde düşmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmesi gibi bir durum sözkonusu değilken, davalı şirketin 01.03.2010 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmeyi, sözleşmenin 13. maddesinin 1. fıkrası gereği feshetmesinin sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye güvenerek, sözleşmede belirtilen malların satımı için başka firmalarla görüşmediğini ve sözleşmede belirtilen malların satımının gerçekleşmemesinden dolayı kar mahrumiyetine maruz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sözleşmenin haksız feshinden...

                un 11/01/2005 tarihinde ölmüş olduğunun tespit edildiği, 07/02/2008 tarihli sözleşmenin taraflar arasında bağlayıcı olmadığının kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığa 31/12/2004 tarihli ilk sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, bunun da ancak sözleşme süresi için söz konusu olduğu, sözleşme bitiminden itibaren fesih tarihine kadar geçen süre için ise taraflar arasında fiili bir bayilik ilişkisinin bulunduğu ve bu dönemle ilgili uyuşmazlıklara sözleşme hükümlerinin değil bayilik süresince fiilen uygulanmakta olan kuralların uygulanması gerektiği, davacının ilk sözleşme dönemi ile ilgili talebinin değerlendirilmesi konusunda, davacı her ne kadar asgari alım miktarı konusundaki taahhüde uyulmadığı için 2005-2010 yılları için kar kaybından kaynaklanan tazminat ve cezai şart alacak talebinde bulunmuş ise de taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi çerçevesinde davalı şirketin imzaladığı taahhütnamedeki cezai şart düzenlemesinin TBK’nın 179/2. maddesinde yer alan ifaya eklenen...

                  Mahkemece, karşı davalının iş sözleşmesinin karşı davacı okulda çalıştığı sıradaki ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışları sebebiyle haklı nedenle feshedildiği kabul edilmiş ise de, karşı davalının iş sözleşmesinin 04.04.2014 tarihinde sona erdiği, karşı davacının iddia ettiği 25 öğrencinin okuldan kayıtlarını aldırdıkları tarihlerin ise iş sözleşmesinin feshinden aylar sonra (Haziran 2014 ve Şubat 2015 tarihleri arasında) olduğu, karşı davalının yeni açılan okulda ortak olduğu tarihin de 15.12.2014 tarihi olduğu, karşı davacının karşı davalının sebep olduğunu iddia ettiği zararlandırıcı olayın gerçekleşme tarihinin 2014-2015 eğitim yılında olduğu, 5521 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıklara bakmakla görevli olan iş mahkemesinin, sözleşmenin feshinden sonra gerçekleşen zararlandırıcı eylem nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasına bakmakla görevli olmadığı sonucuna varılmıştır....

                    Şti. arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı, davacı şirket tarafından davalı ... Nak. Ltd. Şti.'ne fesih ihbarı gönderildiği, tapu kaydında taşınmazın ... Nak. Ltd. Şti.'ne ait olduğu, davacı lehine 10 yıl süre ile intifa hakkı kurulduğu, davacı ile davalı ... Ltd. Şti. arasında aynı taşınmaz üzerinde bayilik sözleşmesi yapıldığı, ancak bu bayilik sözleşmesinin feshedildiğine dair herhangi bir ihtarnamenin yer almadığı, taşınmaz üzerinde ...Ltd. Şti.'nin bayilik sözleşmesinin devam ettiğini, davacının ... Nak. Şti.'ne gönderdiği fesih ihbarından sonra uğradığı zarara yönelik açılan bir davanın bulunmadığı, kar mahrumiyetinin dayanağına ilişkin bir delil sunulmadığı, ...Ltd. Şti.'nin bayilik sözleşmesi devam ettiğinden bu bayinin haksız işgalci olduğuna yönelik herhangi bir dayanağın bulunmadığı, dava dilekçesinde ileri sürülen hususlara dair herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu