Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının eski hale getirme talebinin kısmen kabulü ile dava konusu 309 ada 15 parsel (314 ada 45 parsel sayılı) taşınmazın 31/10/2014 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda krokide A harfi ile gösterilen 64,63 m2'lik kısımdaki molozların kaldırılmasına, maddi tazminat talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazın 64,63 m2'lik kısmı için 808,68 TL'lik ecrimisil bedelinin 01.12.2007 haksız işgal tarihinden itibaren, 934,37 m2'lik kısmı için ise 11.691,32 TL'lik ecrimisil bedelinin 01.12.2007 haksız işgal tarihinden 25.11.2012 tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, taşınmazın 64,63 m2'lik kısmındaki molozların kaldırılarak eski hale getirilmesi için 5.500,00 TL bedelin yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesi kararında özetle; davalı şirketin işletmesinin faaliyete geçmesinden sonra zorunluluk gerektirmeyen dış cephe değişiklikleri ve asansör eklentisinin davacının muvafakati alınmadan yapıldığından davacının 5846 sayılı Kanundan kaynaklanan haklarının ihlal edildiği, davacının manevi tazminat talebinin haklı olduğu, davacının 27/11/2012 tarihli celsede maddi zararı olmadığını beyan ettiği, davacının eski hale getirme talebinin davalının binada mülkiyet hakkının bulunmadığı ve kat maliki olmadığından ve eski hale getirilme talebinin kat maliklerine yöneltilen bir dava ile mümkün olabileceği gerekçesi ile manevi tazminat talebinin kabulüne, maddi tazminat ve eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiştir....

    hale getirmenin müvekkili tarafından yapılmasına ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Dairesinin 2017/1952 esas -5754 karar ve 21/06/2017 tarihli ilamıyla; “Mahkemece öncelikle, yerinde keşif yapılarak davalı tarafça eski hale getirme işleminin yapılıp yapılmadığı onaylı mimari proje ile vaziyet planına aykırılıkların tespiti, bunların binanın ilk inşası sırasında yapılmış olup olmadığı, nasıl projeye uygun hale getirileceği ve eski hale getirme işleminin anataşınmazın statik yapısına zarar verip vermeyeceği hususlarında yeniden uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınarak müdahale edilen bölümlerin hiçbir kuşku ve duruksamaya meydan verilmeden belirlenmesi ve sonucuna göre müdahelenin önlenmesine ve projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken projeye aykırılıkların nerelerde olduğu tek tek açıklanmadan ve krokisi de düzenlenlettirilmeden infazda tereddüt yaratacak biçimde eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan rapora göre hükum kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına, karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından maddi, manevi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Karar, temyiz eden davalıya 16.05.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kanuni süre (HUMK.md.432) geçtikten sonra 3.6.2008 günü verdiği dilekçe ile hükmü temyiz etmiş, temyiz dilekçesinde eski hale getirme talebinde de bulunmuştur. (HUMK.md.170) Temyiz dilekçesi ekinde ibraz olunan ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 Sayılı CMK’nın 42/1. maddesinin “süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenlemesi karşısında, eski hale getirme isteğini inceleme yetkisi, bu taleple birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtayın ilgili ceza dairesine ait olduğu, bu nedenle öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; mahkemenin eski hale getirme isteminin kabulüne dair 14.08.2012 tarihli ek kararının hukuken geçersiz olduğu, sanığın yokluğunda verilen karara ilişkin tebligat evrakı, Tebligat Kanunu'nun 16.maddesi uyarınca aynı konutta oturan sanığın ablasına tebliğ edilmiş ise...

            Hal böyleyken hiçbir araştırma yapılmadan raporun geçerli kabul edilmemesi ve eski hale getirme talebinin red edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi davalı vekilinin mahkemeye erişim hakkını da engellemiştir. Bu nedenle davalı ... vekilinin istirahat raporunu eski hale getirme için yeterli bir delil sayılması ve temyiz isteminde süresinde olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 26/09/2019...

              Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkesinde görülür. Bu nedenle mahkemece, manevi tazminat talebi yönünden genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması, 2-Eski hale getirme ve maddi tazminat istemi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava konusu 4 nolu bağımsız bölümün tapu kaydında dükkan niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre dükkan nitelikli bu bağımsız bölümün fırın olarak faaliyet göstermesinde Kat Mülkiyeti Yasasına bir aykırılık bulunmamaktadır....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu projenin estetik yapısı olmaması nedeniyle FSEK kapsamında koruma altında olmadığını, eser bütünlüğünün bozulmadığını, değişikliğin ihtiyaç ve zaruret nedeniyle yapıldığını, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, eski hale getirme istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen 2011/349 E. sayılı davanın davalısı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu proje eser niteliğinde olmadığından hak ihlalinin ileri sürülemeyeceğini, değişikliğin mülkiyet hakkına dayanılarak yapıldığını ve davacının izninin gerekmediğini, eski hale getirme, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen 2011/351 E.sayılı davanın davalısı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir....

                  Aynı Kanunun 97. maddesinde; eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği belirlenmiş, 98. maddesinde ise, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise eski hale getirmenin Yargıtaydan talep edileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davalı vekilinin 17/02/2020- 19/02/2020 tarihleri arasında istirahatli olduğuna ilişkin resmi sağlık kuruluşundan temin edilen istirahat raporunun, kanunda öngörülen yasal süre içerisinde, 19/02/2020 tarihli eski hale getirme ve temyiz talepli dilekçesi ile dosyaya sunulduğu görülmekle, eski hale getirme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu