"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu bağımsız bölümün çatısına davalı şirket tarafından izinsiz olarak baz istasyonu kurulması nedeniyle sağlıklarının olumsuz etkilendiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, kira sözleşmesine dayalı olarak ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak baz istasyonu kurulduğunu, baz istasyonlarının çevre ve insan sağlığına zararlı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kurulan baz istasyonu nedeniyle davacının zarar gördüğü gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme taleplerinin kabulüne, koşulları oluşmadığından manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz. Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir. İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme talebinde bulunulabilir. HMK’nın 97. maddesinde eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği belirlenmiş, 98. maddesinde ise, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise eski hale getirmenin Yargıtaydan talep edileceği öngörülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalılar ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, hor kullanma tazminatı, eski hale getirme bedeli ve tamirat süresince yoksun kalınan kiranın kaybı istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının hor kullanma tazminatı ve tamirat süresince yoksun kalınan kira kaybı isteminde haklı olduğundan, eski hale getirme bedeli yönünden ise sözleşmede kiralananın eski hale getirilerek teslim edileceğine dair hüküm bulunmadığından, eski hale getirme bedeli talep edilemeyeceğinden davanın kısmen kabulü ile 2.126,00 TL'sı hor kullanma tazminatı 3000,00 TL kira kira kaybı olmak üzere toplam 5.126,00-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1....
ve haksız olduğunu ileri sürerek binanın eski hale getirilmesine ve 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ağır Ceza Mahkemesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 5.810 TL olduğu ve silahla tehdit suçundan fazladan cezaevinde bulunduğu 26.12.2010 - 13.02.2011 tarihleri arasında 49 gün tutuklu kalan davacının 19.192,25 TL maddi ve 20.0000 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.022,74 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminat takdir edilmesi nedeniyle toplam 3.022,74 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle; Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı...
Ancak İDM hakimince eski hale getirme dilekçesinin üzerine 15/11/2021 tarihinde verdiği şerh ile eski hale getirme talebinin şartları bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Dilekçeye ekli rapora göre son duruşmanın yapıldığı 26/10/2021 tarihinde hastahaneye yattığı ve 03/11/2021 tarihinde hastahaneden çıktığı anlaşılmaktadır. Raporda 26/10/2021 tarihinde hastaneye yatış saati belli değilse de hakkaniyet gereği tüm gün mazeretli sayılması gerekir. 96/1. Fıkra gereğince engelin kalktığı tarih olan 03/11/2021 tarihinden itibaren 2 haftalık süre geçmeden 11/11/2021 tarihinde eski hale getirme talebinde bulunduğu, süresinde yapılmayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılma imkanı olmadığı, nihai karar verildikten sonra eski hale getirme talebinde bulunulmuş ise de karar davacının yokluğunda verildiğinden eski hale talebinin 96/2....
Ancak; Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılması nedeniyle haksız tecavüzün önlenmesi, taşınmazdaki yolun kal'i ile eski hale getirme masrafı olarak şimdilik 3.000 TL tazminat ile 3.000 TL ecrimisilin davalı taraftan tahsili, karşı davada ise taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle ya da bedeli karşılığında davalı karşı davacı adına tescili istenilmiş; mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile asfalt yolu nedeniyle el atmanın önlenmesi, asfalt yolun kâl'i ile eski hale getirilmesine ve 1.607,60 TL ecrimisil, 23.425,32 TL eski hale getirme masrafının tahsiline, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir....
Davacı, eski hale getirme dilekçesi ile gerekçeli kararın geçici olarak adresten ayrıldığı sırada okuma yazma bilmeyen köy bekçisi...'a teslim edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek temyiz süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz başvurusunun kabulünü talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacıya yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı ve tebliğ evrakının üzerine anılan kanuna uygun şekilde meşruhat düşüldüğü anlaşılmakla; davacının yasal ve haklı nedenlere dayanmayan eski hale getirme isteminin HMK'nun 95. ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca reddedilmesi gerekir SONUÇ: İlam, temyiz eden davacı tarafa 16/01/2013 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise 11/02/2003‘de verilmiştir. HUMK’nun 432/1. maddesi uyarınca temyiz süresi onbeş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde onbeş günlük yasal süresinin geçtiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde ortak yerlere yapılan müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dairemiz'in 15/03/2016 gün 2015/5460 esas 2016/3342 karar sayılı bozma ilamı ile; "eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi ve bu durumda ise taşınmazın tapusunun halen davacının üzerinde kalmaya devam edeceği de gözetilerek, belirlenen tazminat tutarından dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılmasının gerektiği" belirtildiği halde mahkemece bu yön gözetilmeyerek eski hale getirme bedelinden indirim yapılması doğru olmayıp kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....