Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve haksız olduğunu ileri sürerek binanın eski hale getirilmesine ve 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    Ancak İDM hakimince eski hale getirme dilekçesinin üzerine 15/11/2021 tarihinde verdiği şerh ile eski hale getirme talebinin şartları bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Dilekçeye ekli rapora göre son duruşmanın yapıldığı 26/10/2021 tarihinde hastahaneye yattığı ve 03/11/2021 tarihinde hastahaneden çıktığı anlaşılmaktadır. Raporda 26/10/2021 tarihinde hastaneye yatış saati belli değilse de hakkaniyet gereği tüm gün mazeretli sayılması gerekir. 96/1. Fıkra gereğince engelin kalktığı tarih olan 03/11/2021 tarihinden itibaren 2 haftalık süre geçmeden 11/11/2021 tarihinde eski hale getirme talebinde bulunduğu, süresinde yapılmayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılma imkanı olmadığı, nihai karar verildikten sonra eski hale getirme talebinde bulunulmuş ise de karar davacının yokluğunda verildiğinden eski hale talebinin 96/2....

    Ancak; Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılması nedeniyle haksız tecavüzün önlenmesi, taşınmazdaki yolun kal'i ile eski hale getirme masrafı olarak şimdilik 3.000 TL tazminat ile 3.000 TL ecrimisilin davalı taraftan tahsili, karşı davada ise taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle ya da bedeli karşılığında davalı karşı davacı adına tescili istenilmiş; mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile asfalt yolu nedeniyle el atmanın önlenmesi, asfalt yolun kâl'i ile eski hale getirilmesine ve 1.607,60 TL ecrimisil, 23.425,32 TL eski hale getirme masrafının tahsiline, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir....

      Davacı, eski hale getirme dilekçesi ile gerekçeli kararın geçici olarak adresten ayrıldığı sırada okuma yazma bilmeyen köy bekçisi...'a teslim edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek temyiz süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz başvurusunun kabulünü talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacıya yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı ve tebliğ evrakının üzerine anılan kanuna uygun şekilde meşruhat düşüldüğü anlaşılmakla; davacının yasal ve haklı nedenlere dayanmayan eski hale getirme isteminin HMK'nun 95. ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca reddedilmesi gerekir SONUÇ: İlam, temyiz eden davacı tarafa 16/01/2013 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise 11/02/2003‘de verilmiştir. HUMK’nun 432/1. maddesi uyarınca temyiz süresi onbeş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde onbeş günlük yasal süresinin geçtiği anlaşılmaktadır....

        Dairemiz'in 15/03/2016 gün 2015/5460 esas 2016/3342 karar sayılı bozma ilamı ile; "eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi ve bu durumda ise taşınmazın tapusunun halen davacının üzerinde kalmaya devam edeceği de gözetilerek, belirlenen tazminat tutarından dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılmasının gerektiği" belirtildiği halde mahkemece bu yön gözetilmeyerek eski hale getirme bedelinden indirim yapılması doğru olmayıp kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde ortak yerlere yapılan müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki dava konusu taşınmaza el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/137-2016/376 sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, dava konusu taşınmaza el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 14....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ESKİ HALE GETİRME, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 145 ada 11 parsel sayılı taşınmazına, komşu davalının kanal açmak suretiyle müdahale ettiğini, ayrıca açılan kanal nedeniyle toprağının kaydığını ve ağaçlarının zarar gördüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davacının taşınmazından akan sulardan zarar gördüğü için kendi taşınmazına kanal açtığını, dava konusu taşınmaza müdahalesinin ve vermiş olduğu bir zararın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Dosya kapsamından hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, eski hale getirme bedelinin hesaplandığı ve mahkemece belirlenen bu miktara hükmedildiği anlaşılmaktadır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Eski hale getirme istemi ile açılan davalarda hem taşınmazın eski hale getirme bedelinin hem de taşınmazın sürüm değerinin belirlenmesi ve az olan miktara hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda, taşınmazın aynına zarar verilmiş olup; zarar miktarının, taşınmazların sürüm (rayiç) değerini geçmemesi gerekir....

                  Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz.", 96 ncı maddesinde; "Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir. İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme talebinde bulunulabilir." hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun müteakip 97 nci maddesinde ise; eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği belirlenmiş, 98 nci maddesinde ise, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise eski hale getirmenin Yargıtaydan talep edileceği öngörülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu