"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, müdahalenin men'i eski hale getirme ile 15.000 TL manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar dosya kapsamından söz konusu boruların davalı muhtarlığın talebi ile döşendiği anlaşılmaktaysa da köylere ait yer altı sulama boruları döşeme ve bakımı görevi Köylere Hizmet Götürme Birliğine ait olduğundan, Tatvan Köylere Hizmet Götürme Birliğinin davaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme isteminde de bulunulduğundan; oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak arazi niteliğindeki taşınmazın, gelir metodu esas alınmak suretiyle, kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan bölüm bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki...
, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekirken, bu şerh düşülmeden yapılan gerekçeli karar tebliği işleminin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında; eski hale getirme isteminin kabulü ile yapılan tebliğ işleminin hukuken geçersiz ve sanık ...’in 14/01/2019 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargılamaya konu olan Müdahalenin Men'i ile eski hale getirme talebi ve bu nedenle mahrum kalınan gelir istemli açmış oldukları davada müdahalenin men'ini, 25/06/2018 tarihli ek dava ile eski hale getirme talebinde bulunulmuş olduğunu, ayrıca iş bu ek davada Ecrimisil isteminde bulunduklarını, Yerel Mahkemenin 18/04/2022 tarihli kararında asıl dava yönünden Müdahalenin Meni talebinin kabulü ile, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı tarafından yapılan Müdahalenin Men'ine , Eski hale getirmeye yönelik istemi talebinin kabulü ile 41.791,66 TL Eski Hale Getirme Bedelinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Ürün Kaybı Talebinin Kabulü ile 8.208,34 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Birleşen dava yönünden ise Eski Hale Getirme Bedeli isteminin kısmen kabulü ile 4.815,08 TL eski hale getirme bedelinin 17/09/2018 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eski hale getirme taleplerinin reddinin adaletsizlik olduğu, kusur tespitinin hatalı olduğu ve davanın kabulüne karar verilmesinin, kadın eş yararına yoksulluk, çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, nafaka miktarlarının fahiş olduğu ve indirilmesi gerektiği, müvekkili aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve birleşen davada müvekkili ile çocuk arasında tesis edilen şahsi ilişki süresinin yetersiz olduğunu ileri sürüp, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, birleşen davanın ise, müşterek çocukla şahsi ilişki kurulması davası olduğu anlaşılmıştır....
Şöyle ki; 1)Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmazın gelir metodu esas alınarak, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, böyle bir inceleme yapmayan ve taşınmazın zeminine Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümlerinin kamulaştırmasız el atma davalarında da kıyasen uygulanacağı dikkate alınmaksızın soyut ifadelerle değer biçen geçersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde...
Hal böyle olunca; Mahkemece, heyelan tehlikesinin var olup olmadığı, varsa davalının müdahalesi sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği, davalının müdahalesi sonucunda gerçekleşmiş ise heyelan tehlikesinin nasıl giderilebileceği, eski hale getirilmesi için istinat duvarının yapılmasının gerekip gerekmediği, gerekiyorsa imar planı da nazara alınarak duvar ile birlikte eski hale getirme bedelinin, dava konusu taşınmaz kısmı için ne miktarda olacağı, duvar yapılmadan eski hale getirilme imkanı varsa eski hale getirme bedelinin ne miktarda olacağı uzman bilirkişi kuruluna hesaplattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yol kenarı istinat duvarı tazminat alacağına yönelik olumlu-olumsuz hüküm kurulmamış olması doğru değildir. 3....
Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyar dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (6100 sayılı HMK. md. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (md.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması (md.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir. Somut olayda, Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar nihai bir karardır. Nihai kararlara karşı istinaf yolu açık olup işten yasaklanan davacılar vekiline yapılan tebligatların usulsüz olduğu da dikkate alındığında eski hale getirme talebinde bulunulduğu tarih itibarıyla henüz istinaf başvuru süresi dolmamıştır. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen sonuca, nihai kararın istinaf edilmesi suretiyle ulaşılması mümkün olduğundan, eski hale getirme talebinde bulunulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 30.04.2012 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığın mahkemede savunması alınırken bildirdiği adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak adreste tanınmadığı ve kaydının bulunmadığı gerekçesi ile tebliğ edilemeden iade edilmesi üzerine, aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince tebligat yapıldığı anlaşılmışsa da, Uyap sisteminden tebligat tarihinde sanığın başka bir suçtan cezaevinde olduğunun...
Madde uyarınca her bir villa yönünden proje bedelinin 3 katı oranında maddi tazminat ile... 70. maddesine göre her bir villa başına 10.000,00.-TL tutarındaki manevi tazminatın yasal faizi ile davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 16/03/2021 tarihli dilekçesinde, davalı şirket ile sulh olduklarını, işbu davadan ve bu dava ile ilgili tüm taleplerinden (yargılama giderleri, vekalet ücreti başta olmak üzere sair tüm talepler) feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekili 17/03/2021 tarihli dilekçesinde, davacı ile sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. GEREKÇE : Dava; Eser ile ilgili telif haklarına haksız ve hukuka aykırı tecavüz olup olmadığının tüm proje ve her bir villa yönünden tespiti, tecavüzün kaldırılması ve eski hale getirilmesi, tecavüzün tespit edilmesi halinde de... 68....