Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, dava konusu işlemin 3 boyutlu alışveriş sertifikası almış ve internet üzerinden bu şekilde hizmet sağlayan iş yerinde gerçekleştirildiğini, 3D şifresinin üretilerek davacının banka sisteminde kayıtlı cep telefonu numarasına SMS olarak gönderildiğini ve şifrenin girilerek işlemin tamamlandığını, karta ait şifre gizliliğinin davacı kart hamilin sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, bankacılık işleminden kaynaklı alacak davasıdır....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali- menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı- karşı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava ödenmeyen mevduat faizi alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, karşı dava ise bu alacaktan dolayı borçlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlık bankacılık işleminden doğmakta ve dava da itirazın iptali ile buna karşılık olarak açılan menfi tesbit davası olarak mahkemeye sunulmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin görevi bankacılık işlemlerinden doğan ve menfi tesbit ya da itirazın iptali davaları sonucunda verilen hükümlerin temyizen incelenmesidir....

      Dava, davalı banka çalışanlarının işlemlerde yanlış yönlendirmelerinden kaynaklı uğranılan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Davaya konu uyuşmazlık, bankacılık işleminden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu tür uyuşmazlıklardan kaynaklanan davaların temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ancak 19. Hukuk Dairesi'nin 28/06/2012 tarihli kararı ile uyuşmazlığın bankaya karşı yapılan haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olduğu belirterek dosyanın 4. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, 4. Hukuk Dairesi tarafından uyuşmazlığın, sözleşme ilişkisi bulunmasına göre, 13. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, 13. Hukuk Dairesi tarafından da uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanması sebebiyle temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu belirterek dosyanın dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yüksek 1. Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmiştir....

          Diğer işin sadece finansal olması işlemin tüketici işlemi olmadığını göstermeyecektir. 6502 sayılı TKHK'nun 73/1. maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir....

            Her ne kadar davalı bankaya yapılan işlemin bankacılık işlemi olup olmadığına ilişkin müzekkere yazılmış ise de müzekkereye bugüne kadar cevap verilmediği, dosyanın daha fazla sürüncemede kalmaması için dosyada bulunan takip talebine ve delillere göre uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı değerlendirilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile 6102 Sayılı TTK'nun 4. Maddesinin f bendinden ve bankacılık kanunundan kaynaklanan, 15/12/2021 tarihinden sonra açılacak davalarda İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin İhtisas Mahkemesi olarak belirlendiği, açılan davanın Menfi tespit davası olduğu ve 04.02.2022 tarihinde açıldığı, HSK'nun 25/011/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı uyarınca açılan davada ihtisas mahkemesi olarak belirlenen İzmir 6....

              Uşak 1.Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise, taraflar arasındaki ilişkinin bankacılık hizmeti niteliğinde olduğu,davacının internet şifresi kullanılarak hesabından para çekildiği yönündeki iddiasına, işlemin ticari iş niteliğinde bulunmasına göre 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kalan tüketiciden ve bir tüketici işleminden söz etme imkanı bulunmadığı, buna göre görevli mahkemenin genel görev kurallarına göre tayini,davanın genel hükümlere göre görülüp sonuçlanması gerektiği,dava değerine göre dava tarihinde görevli mahkemenin Uşak Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünden hüküm kurulmuştur....

                Davacı vekili tarafından katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; ''....Bankaca 28.11.2014 tarihinde davalı yana çekilen ihtarname içeriğinin mahkemece yanlış değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşıldığını, ihtarname ile davalıya iki seçenek sunulduğunu, öncelikle dava konusu hatalı fiyattan yapılan işlemin iptal edilebileceği (bu halde sözü edilen 511 gr altının davalının hesabına iade edilebileceği) ve ikinci seçenek olarak ise, altın satışı yapmak istenmesi halinde işlemin yapıldığı zaman aralığı için gerçek altın fiyatı olan 83,95- TL’den işlem yapılabileceğinin iletildiğini, davalı tarafından kabul görmeyen her iki seçeneğin davalının zararının oluşmasını engeller mahiyette olduğunu, raporda altın gram TL fiyatlarının, dış kaynaklı veri sağlayıcılarından kaynaklanan hatalı veri girişleri nedeni ile banka sisteminde hatalı olarak açıklandığının açıklığa kavuşturulduğunu, burada yapılması gerekenin aslında ilgili işlemin iptal edilmesi olduğunu, ancak müşteri haklarının korunması açısından...

                Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

                  Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında imzalanan komisyonculuk (simsarlık) sözleşmesi nedeniyle oluşan alacak nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. ... Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

                    UYAP Entegrasyonu