Davacı tarafından başlatılan icra takibinde talep edilen nakdi alacak tutarı olan 9.003,00 TL'nin teminat mektubuna ilişkin komisyon borcundan kaynaklanmakta olduğu, 9.003,00 TL tutarlı teminat mektubunun davalının kefaletinin bulunduğu 29.03.2011 tarihli sözleşmeye istinaden verildiği için bu mektuptan kaynaklı komisyon borcundan da davalının kefaleten sorumluluğu bulunduğu, bankacı bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde davalının, 1.000,00 TL asıl alacak, 23,29 TL işlemiş faiz, 1,16 TL BSMV ve 950,79 TL ihtar masrafı, 182,71 TL kat öncesi işlemiş faiz +BSMV olmak üzere toplam 2.157,95 TL nakdi alacak yönünden takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu anlaşılmıştır. 80.000 TL tutarındaki teminat mektubu yönünden yapılan değerlendirmede; Davaya konu edilen ve dava dışı ... Enerji Yatırımları Ve Ticaret A.ş. lehine verildiği anlaşılan 80.000 TL tutarındaki teminat mektubunun, ... Enerji Yatırımları Ve Ticaret A.Ş.’nin dava dışı ......
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Somut uyuşmazlıkta; davacı banka tarafından dava dışı ... A.Ş'nin 23.01.2009 tarihli talebi/talimatı ile 23.01.2009 tarihli, 50.000,00 TL tutarında, ... referans numaralı, muhatabı ... A.Ş, lehtarı ... Tic. A.Ş, vadesi 22.01.2010 olan bayilik teminatı olarak bir teminat mektubu verildiği, .... A.Ş. tarafından teminat mektubunun vadesinin uzatıldığı ve süresinde olduğu gerekçesiyle mektup bedelinin davacı banka tarafından 23.09.2010 tarihinde davalı .... A.Ş'ye ödendiği, davacı banka tarafından düzenlenmiş 50.000,00 TL tutarında, ... referans numaralı banka teminat mektubunun davalı şirket tarafından haksız olarak davacı bankadan tazmin edildiğine dair Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/26 esas sayılı dosyasının 07.03.2019 tarihinde kesinleştiği, teminat mektubu bedelinin dava dışı ...Tic. A.Ş'ye, Kütahya .... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası üzerinden 31.07.2017 tarih ... Seri ve ......
Teminat veren banka muhatap ile lehtar arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmadığından; sözleşmenin onlar arasında geçersiz ya da bağlayıcı olup olmadığını araştırmadan, sadece teminat mektubundaki şartların yerine gelip gelmediğini inceleyebilir. Çünkü, garanti veren banka, lehtar ile muhatap arasındaki sözleşmeye göre değil muhataba karşı “garantör” sıfatıyla bağımsız bir yükümlülük altına girmektedir (Y.H.G.K 28.02.1990 tarih, 1990/6-1 Esas ve 1990/141 Sayılı ilâmı). Somut olayda.....Merkez Şubesi’nce davacı tarafından davalı yüklenici şirkete ihale edilen “....” sebebiyle davacı lehine (47.000,00) TL tutarlı süresiz ve ilk talepte ödeme kaydını içeren kesin banka teminat mektubu verilmiştir. Bu teminat mektubunun aslı, bizzat lehtar şirket yetkilisi tarafından banka şubesine 28.08.2001 tarihinde İADE EDİLMİŞTİR....
Davalı, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin kefilidir. Yargılama sırasında bedelinin depo edilmesi istenen teminat mektubunun bir kısmının tazmin edilerek nakde çevrildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde davacının gayri nakdi krediler için ilave teminat gösterilmesi amacıyla kefillerden depo isteme hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarında haklılık durumu takip tarihine göre belirlenir. Bu durumda takip tarihi itibariyle kefil olan davalı borçludan teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talep edilemeyeceği gibi takipten sonra dava sırasında dava konusu teminat mektubunun bir bölümünün tazmin edilerek nakde dönüştürülmüş olması bu takip ve itirazın iptali davası bakımından davalı borçlunun sorumluluğunu doğurmayacaktır....
in 400.000 TL ve 800.000 TL bedelli teminat mektuplarını verdiğini, müvekkilinin akaryakıt istasyonu için ruhsat ve istasyonlar bayilik başvurusunun kabul edilmediğini, akdin imkansızlık nedeniyle yerine getirilememesi sebebiyle bayilik sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti için açılan davada mezkur teminat mektuplarının tahsilinin durdurulmasına ilişkin 22.05.2007 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, yargılama sürecinde davanın kabulü ile sözkonusu mektupların hükümsüzlüğüne ilişkin kararın Yargıtay tarafından onandığını, davalı ...'in 04.04.2008 tarihinde teminat mektuplarının süreleri dolmuş olmasına ve 22.05.2007 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile mezkur teminat mektuplarının tahsilinin durdurulmuş olmasına rağmen 04.04.2008 tarihinden sonra da müvekkili şirketten haksız ve hukuka aykırı olarak “komisyon” adı altında 85.050,00 TL tahsil ettiğini, davalı bankanın hiçbir riski yokken komisyon adı altında aldığı tutarların hukuka ve hakkaniyete aykırı olup, davalı ...'...
Anılan sözleşme hükmü ile Bankanın “Ödemekle sorumlu tutulacağı risklerinin” esas alınması, davalı 3. kişi Bankanın haciz tarihi itibariyle nakde çevrilmesi olasılığı olan teminat mektubu miktarı için rehin hakkının varlığının kabulü gerekir. Kaldı ki, Bankanın haciz müzekkeresine cevap yazısından hemen sonra, 20.01.2012 tarihinde teminat mektubunun nakde çevrilmiş olması da bahsedilen teminat riskinin gerçekleştiğini göstermektedir. Davalı Banka tarafından da değinilen ... sayılı ve ... tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında yer verildiği üzere, lehdarın kredi riskinin artması durumunda, mer’i teminat mektubu bedelinin depo edilmesini isteme hakkı; riskin doğması veya teminat mektubunun nakte çevrilip çevrilmemesi ile ilgili olmayıp, kontrgarantilerin kendilerine (bankaya) verdiği hakla ilgilidir....
Bankacı bilirkişiden alınan 22/01/2023 tarihli ek raporda; -Hesap kat ve iflas tarihi itibariyle söz konusu teminat mektubunun nakde dönüştüğü veya iade edildiğine dair dosya kapsamında bir bilgi ve belgenin olmadığı, davacı banka yetkilileri ile yapılan görüşmede; 109.000,00 TL’lık Teminat Mektubunun “meri“ olduğu, -İflas tarihi itibariyle davacı bankanın; gayri nakdi-çek kredisinden kaynaklanan (2 x1.200 TL=2.400,00 TL ve gayri nakdi-teminat mektubu kredisinden kaynaklanan 109.000,00 TL olmak üzere toplam 111.400-TL alacaklı olduğu, -İflas tarihi itibariyle davacı bankanın ayıt talebinde yer alan 111.614,99-TL’lık vekalet ücretinin de kabulü halinde davacı banka alacağının 123.014,39-TL olarak tespit edildiği bildirilmiştir....
Şubesine ait 25.03.2019 tarihli ve ... nolu kesin teminat mektubu verildiğini, teminat mektuplarının iade edilmemesinin ve aksine her yıl yeniden süre uzatılmasının istenmesinin veya yeni teminat mektubu istenmesinin hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davalı idareden teminat mektuplarının iadesinin istendiğini, ancak idare tarafından mektupların iade edilmediğini, ihale Sözleşmesinin 11.maddesinde ve 36.4.maddesinde teminata ilişkin hükümler mevcut olup, 11.1.1. de 280.000 TL.lik teminat mektubunun verildiği, 11.1.2.de teminat mektubunun süresinin 01.04.2018 tarihine kadar olduğu, kesin kabulün gecikeceğinin anlaşılması halinde teminat mektubunun süresinin gecikmeyi karşılayacak şekilde uzatılacağı, 11.2..maddede ek kesin teminat mektubu ile ilgili hükümler olduğunu, 11.4.1.maddede ise; taahhüdün sözleşme hükümlerine göre yerine getirilmesi ve idare ve SGK.ya borcun olmaması halinde teminat mektubu ve ek kesin teminat mektubunun iade edileceğinin kararlaştırıldığını, 11.4.2...
a ve ....Banka ait toplamı 1.553.700,00 tutarında olan 13 adet kesin ve süresiz teminat mektubu verildiğini, sözleşmeye göre teminat mektubunun davacıya iadesine ilişkin tüm şartlar oluşmasına rağmen davalının uzun yıllar boyunca teminat mektuplarının iade etmediğini, sözleşmenin genel şartnamesinin 45. maddesine göre teminat süresinin kesin kabulün yapıldığı tarihe kadar olduğunu, kesin kabul tarihinin 06-08.07.2004 olduğunu, davacının teminat mektuplarını temin etmek süresini uzatmak için krediler kullandığını, ipotekler verdiğini, bankalara masraf, komisyon, faiz ve benzeri bir çok ödemelerde bulunduğunu, davalının davacı şirkete aynı zamanda manevi zarara da uğrattığını haksız yere davalı tarafından tutulan teminat mektupları nedeniyle davacı şirketin yıllardır özenle koruduğu bankalar nezdinde ki sicili ve ticari itibarının zedelendiğini belirterek 06-08.07.2004 tarihinden itibaren teminat mektuplarını davacıya haksız ve hukuka aykırı olarak teslim edilmemesi nedeniyle teminat mektubunun...
banka çalışanı tarafından imzalandığından davalının adam çalıştıran sıfatıyla %50 oranında kusurlu olduğu, uygulamada, düzenlenen teminat mektuplarının, teslimini müteakiben, düzenleyen bankanın genel müdürlüğünden teyidinin sağlandığı, davacı şirketin ise, kendisine teslim edilen teminat mektubunun teyidini, davalı banka genel müdürlüğünden yazılı olarak alması gerekirken, teminat mektubunu teslim alırken, teslim sırasında lehdar firmayla birlikte gelen ve banka çalışanı olduğunu beyan eden dava dışı şahıstan elden getirilen teyit mektubunu kabul ettiği, davacının 08.08.2008 tarihli teminat mektubu teyit yazısını, düzenleyen bankadan başlangıçta usulüne uygun bir şekilde yazılı olarak alması gerekirken, bu işlemi 12.11.2008 tarihinde yaptığı ve teminat mektubunun sahte olduğunun ortaya çıktığı, davacı tarafından davaya konu sahte teminat mektubunun ve teyit yazısının aynı günde, şirket ve banka dışında bir kafede teslim alındığı, uygulamada teminat mektubunun lehdar tarafından davacıya...