Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalıların sözleşmede müteselsil kefil olarak er aldığını, müvekkilinin davalı şirket lehine kesin teminat mektubu verdiğini, borçlu şirketin nakit riskini ödemediğini, kredi hesabın kat edildiğini, müvekkilinin teminat mektup bedelinin iadesi veya depo edilmesi için ihtarname düzenlediğini belirterek 50.000,00 TL teminat mektubu bedellinin bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalılar davaya cevap vermemiştir....

    Şti'nin davacıya olan sorumluluğunu üstlenmek ve taahhüt etmek adına 21.04.2009 tanzim tarihli 21.04.2010 tarihine dek geçerli 55.000 TL. sorumluluk bedelli bir adet kesin, serbest konulu teminat mektubunun tanzim edilerek müvekkiline tevdi edildiğini, dava dışı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle teminat mektubunun nakde çevrilmesine ilişkin davalı bankaya talepte bulunulduğunu ancak davalı banka tarafından ödeme yapılmadığını, bunun üzerine keşide edilen ihtarnamenin de sonuçsuz kalması üzerine başlatılan icra takibinin borca ve ferilerine itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22.12.2010 tarihli celsede asıl alacak üzerinden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

      hakkı olduğu, davalı bankanın ------işletme hakkının ancak teminat mektubunun iadesi, muhalap idareler tarafından davalı bankanın ibra edilmesi, ---------- gibi kurumlardan teminat mektubuna konu işle ilgili ilişiksiz belgesi getirilmesi ve teminat mektubunun hükümsüzlüğünü belirleyen kesin mahkeme kararı bulunması gibi hallerde son bulacağı, davacı şirketin sayılan şartlardan hiçbirini yerine getirmediği, davacının dava dayandığı mahkeme kararında teminat mektupları arasında davalı bankanın yalnızca ----------düzenlenen 565 TL kesin teminat mektubu yönünden işletilen 584,44 TL primin davacıya iadesine karar verildiği ancak davacının bu ilamı sunarken sanki sistemde yer alan ------- adet teminat mektubunun tamamı yönünden karar verilmiş algısı yaratmaya çalıştığı, davacının iddialarının aksine muhatap idareye borcunun devam ettiği bu sebeple davalı bankanın teminat mektuplarına bankacılık düzenlemeleri ve imzalanan sözleşmeler gereğince ----------işletmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığı...

        nun ise vefat tarihinden önce kullandırılan 354.000,00 TL tutarındaki mer-i teminat mektubu tutarı olan 354.000,00 TL'den sorumlu bulunduğunu ileri sürerek davalı şirket ve ...'nun halen mer-i olan 646.000,00 TL tutarındaki 4 adet teminat mektubunun ve 25 adet çek yaprağının iade edilmesine, teminat mektuplarının ve çek yapraklarının iade edilmemesi halinde bedelleri toplamı olan 671.000,00 TL için depo kararı verilmesine, müteveffa ... sıfatıyla ...'ndan halen mer-i olan 354.000,00 TL tutarındaki 1 adet teminat mektubunun iade edilmesine, teminat mektubunun iade edilmemesi halinde bedeli olan 354.000,00 TL'nin banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, bunu teminen borçluların sorumlulukları oranında taşınır ve taşınmazları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir....

          Öte yandan; emekli banka müdürü bilirkişiye teminat mektubunun bankaya iade edilip edilmediği, teminat mektubu iade edilmişse bu mektubun banka kayıtlarında bulunup bulunmadığı konusunda yerinde inceleme ve araştırma yapılmasına yönelik yetki verilmiş, bankacı bilirkişi tarafından davacı banka merkezinde / yerinde yapılan araştırma ve inceleme neticesinde teminat mektubunun banka kayıtlarında bulunmadığı tespit edilmiştir. O halde, mahkememizce bozma ilamı çerçevesinde yapılan değerlendirmede; dava konusu teminat mektubunun iade edildiği davalılar tarafından ispat edilemediğine göre, davalıların iade / teslim tarihine kadar olan komisyon bedellerinden sorumlu olduklarına ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir. Diğer taraftan; davalıların savunmalarının aksine dava dışı şirketin tasfiye edilmesi, dava konusu teminat mektubunun geçerliliğine bir etkisi bulunmadığından teminat mektubundan kaynaklanan riski de sona erdirmemektedir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Mahkememize ait 2019/351 Esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alınarak incelenmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde; dava taraflarının aynı olduğu, davamıza konu teminat mektubunun iadesi talebinin bu dosyada da bulunduğu davanın teminat mektubunun iadesi ve bu teminat mektubu için ödenen komisyon bedelinin tahsili talebine yönelik olduğu, dosya kapsamında verilen kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 29/05/2019 tarih 2016/18028 esas ve 2019/6754 karar sayılı ilamı ile bozulduğu bu dosya kapsamında davamıza da konu teminat mektubunun iadesi talebinin bulunmasına rağmen bu hususta karar verilmemiş olmasının bozma gerekçeleri arasında gösterildiği, bu dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır....

            Teminat mektubu özelliği gereği teminat fonksiyonlarının devam ettiği sürece iadesi talep edilemez ve teminat mektuplarının iadesi şartlarının da sözleşme yazılı hükümlere göre belirlenmesi gerekir. Somut olayda; taraflar arasındaki sözleşmenin 10.3 maddesinde; kesin teminat mektubunun kesin hesabın bağlanarak ...'ce onaylandığı tarihten itibaren 24 ay geçtikten sonra sözleşmeye göre iade edileceği, teminat mektubunun iadesi için taahhüdün, sözleşme ve eklerine uygun olarak yerine getirildiği, yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten ve SGK'dan ilişiksizlik belgesinin getirildiği saptandıktan sonra, yüklenicinin çalışanlarının tüm haklarının ödendiğine dair banka, dekont veya ekstreleri ve ıslak imzalı ibranamelerinin getirilmesi koşullarının tamamının sağlanmasının zorunlu olduğu belirlenmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra takibine konu edilen teminat mektubunun davalı banka tarafından düzenlendiği, 06.07.2015 düzenleme tarihli ve 10.000.000,00 TL limitli olduğu, teminat mektubunda "Davacı ile dava dışı satıcılar arasındaki pay alım sözleşmesi kapsamında muhataba (davacıya) olan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde sözleşmenin 8.4.1.maddesine uygun olarak hesaplanacak bedelin önceden herhangi bir ihtarname keşidesine, protesto çekmeye, hüküm alınmasına ve lehtarın iznine gerek olmaksızın ilk yazılı talep üzerine derhal ve nakden ödeneceğinin davalı banka tarafından taahhüt ve garanti edildiği, davacının 10.07.2017 tarihinde e-posta ile davalı bankaya başvurarak sözleşmenin 8.4.1.maddesi gereğince hesaplanan 1.838.854,41 TL ile sınırlı olarak teminat mektubunun tazmini talebinin, davalı banka tarafından İstanbul 3....

                hüküm olup sözleşmenin tarafları açısından bağlayıcı olduğunu, uygulamada özellikle yüklenici alacaklarının teminat veya teminat mektuplarını haczetmeye çalıştıkları malum olup anayasal güvence olan kuvvetler ayrılığının gereği ve adil yargılanma hakkının sonucu olarak mahkemeler benzeri durumlarda yeterli delil ve gecikmesinde sakınca doğacağı halleri nazara alarak teminatların nakte çevrilmesini tedbiren durdurduğunu, -Davalarında kesinleştiğini ve vekil edenin alacaklı olduğuna ilişkin mahkeme kararı olduğunu, sadece usulü bir eksiklik yönünden teminat mektubuna ilişkin hüküm bozulduğunu, dava ile talep edilmesi emredildiğini, dava ile de bu usulü eksiklik giderilerek teminat mektubunun iadesi talep ve dava konusu edildiğini, kesinleşmiş yargı kararı gereğince; teminat mektubunun iadesi gerçekleşeceğini, bu yargılama süresince teminat mektubu haksız bir şekilde tanzim edilmeye çalışıldığından ihtiyati tedbir taleplerinin hukuka uygun ve yerinde olduğunu, -Dava dilekçesi ekinde sunulan...

                Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin toplam 1.330.658,22-TL nakdi alacak ile 19.189,50-TL teminat mektubu bedeli ve 30.450,00-TL çek depo bedeline ilişkin gayri nakdi alacak için başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalandığı, diğer davalının genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet miktarının 1.500.000,00-TL olduğu görülmüştür. ......

                  UYAP Entegrasyonu