H.D 24/06/2015 tarih 2914/8779 Esas 2015/13845 karar), katkı payı alacağı hesap edilirken tarafların evlendikleri tarihten malın edinildiği veya edinilen mala yapılan ödemelerin bittiği ana kadar olan bütün gelirlerinin araştırılarak tarafların kazançlarını belirlenmesi, kocanın eski Türk Medeni Kanunu m.152 uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıkarıldıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının ne olacağının belirlenebilmesi için uzman bilirkişiden raporu aldırılması suretiyle davacı ve davalının çalışmaları karşılığında elde ettikleri gelirle sağlayabilecekleri katkı miktarının ayrı ayrı belirlenerek toplam tasarruf miktarı karşısında davacının katkı oranın bulunması, bulunan oranın taşınmazın dava tarihindeki kalan değeri ile çarpılması ile katkı payı alacağının hesaplanmasının gerektiği, eğer katkı oranı tam olarak belirlenemiyorsa katkı oranının hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yapılmasının gerektiği, somut olayda davacı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ...ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Mersin 1. Aile Mahkemesinden verilen 01.07.2010 gün ve 207/761 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, müvekkili ile davalının evli iken boşandıklarını ileri sürerek mal rejiminin tasfiyesiyle, katılma alacağı isteğinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Dava, 2001 yılında edinilen taşınmaz nedeniyle, eşler arasında açılmış " katkı payı alacağı " davası niteliğindedir. Dava kadın eş tarafından erkek eş aleyhine açılmış; yargılama devam ederken davacı eş ölmüş; davayı ölen eşin davalı dışındaki mirasçıları olarak iki çocuğu mirasçı sıfatıyla takip etmişlerdir. Mahkemece ölen eşin (davacının) katkı payı olarak hesaplanan 43.782 TL'nin davalıdan alınarak, miras payları oranında davayı takip eden mirasçılara ödenmesine karar vermiş; hükmü davalı temyiz etmiştir. Davacı eşin ölümüyle, davalı da ölenin mirasçısı durumuna gelmiştir. Hükmedilebilecek olası katkı payı alacağı da " tereke alacağı " niteliğinde olacaktır. Katkı payı alacaklısı eşin mirasçısının kişisel bir katkı payı alacağı olamaz. Mirasçı ancak terekeden tasfiye sonucu düşecek miras payını talep edebilir....
katkı payı alacağı, 27.500,00 TL katılma alacağının bulunduğu anlaşılmıştır." şeklinde çelişki oluşturacak şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak, katkı payı alacağı ..... ile ..... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak, katkı payı alacağı davasının kısmen karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen kabulüne dair ..... Aile Mahkemesinden verilen 14.01.2014 gün ve 44/21 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ..... bizzat ve karşı taraftan davalı vekili Av. ..... .... geldiler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ile ... (...) aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair Ankara 2. Aile Mahkemesinden verilen 20.02.2012 gün ve 980/253 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların 1982 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 5294 ada 19 parsel üzerindeki 4 nolu bağımsız bölümden dolayı alacağı bulunduğunu açıklayarak taşınmazın rayiç değerinin yarısı üzerinden alacağının belirlenerek dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını yatırmak suretiyle verdiği 17.07.2009 tarihli ıslah mahiyetindeki dilekçesinde dava değerinin 50.000 TL olduğunu açıklamıştır. Davalı vekili, davacının hiçbir katkısı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Katkı Payı Alacağı ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı asıl tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davacının çalışarak edinilmesine katkıda bulunduğu davalı erkek adına kayıtlı malvarlığı yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı adına olan kayıtların yarısının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiş, dava değeri 30.000,00 TL bildirilmiştir. Harcını yatırmak suretıyle sundukları 08.01.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle katkı payı oranında tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün olmadığı takdirde 141.892,05 TL'nin davalıdan faiziyle tahsili talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 20.10.2009 gün ve 487/918 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan katkı payı alacağı davasının ... marka araç ve ev eşyalarına katkı bakımından reddine, ... plakalı araç bakımından kabulü ile 347,00 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hüküm Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince verilmiştir. HUMK.nun 432. maddesi hükmüne göre temyiz süresi onbeş gündür. Aynı kanunun 434. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, temyiz isteği harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır....
Davalı ... vekili, davacının noterde katip olup aylık maaşının son zamla 1.000 TL. olduğunu, böyle bir maaşla üzerine tedbir konulan evi tek başına almasının mümkün bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında verdiği dilekçelerinde ise, davacının talebinin katkı payı alacağı isteği olup davada katılma alacağı istenmediğini, ıslahın da usule uygun olmadığını, katkı payı alacağı olarak nitelendirilmesi gerektiğini, ıslah tarihinden geçerli faiz de istenemeyeceğini bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 58.604,49 TL katılma alacağının ıslah tarihi olan 02.01.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 27.09.1991 tarihinde evlenmiş, 16.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 26.10.2010 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.)....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının talebi mal ayrılığı döneminde edinilen şüyulandırma ile oluşan 138 da 12 parsel sayılı taşınmazın 1613/2400 hisseye yönelik katkı iddiası olmadığına, 14.02.2005 tarihinde edinilen 787/2400 hisseye yönelik ziynetlerle yapılan katkı iddiası mevcut delillerle ispatlanamadığına, taşınmazın değerinin tespiti de usul ve yasaya uygun olduğuna göre, katılma alacağı ile ilgili yazılı şekilde hüküm kurulması, Mahkemece, ziynetlerle katkı ispatlanamadığından değer artış payı alacağı niteliğindeki talebin reddi doğru ise de, hüküm bölümünde reddedilen kısmın katkı payı alacağı olarak nitelendirilmesi doğru olmadığından, bu yönden hükmün bozulması gerekir ise de, bu husus sonuca etkili olmadığından, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun...