Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında sözlü olarak yerleşmiş uygulamaya göre cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borçlarda 90 günlük bir vadenin öngörüldüğü, davalı tarafın takip tarihi itibariyle 11.168.43 TL borcunun bulunduğu, 10406.45.TL alacağın takip tarihinde muaccel olduğu, henüz vadesi gelmemiş bakiye 761.98 TL'lik borç yönünden ise BK'nun 107/3 maddesi gereğince ve vadesinin beklenmesine gerek olmadığı, davalının takip tarihinden sonra ancak dava açılmadan önce yaptığı toplam 4.906.20 TL'lik ödemenin mahsubundan sonra bakiye 6.261.98 TL borcun kaldığı, davacının da 6.261.98 TL'lik alacak yönünden itirazın iptali isteminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalılar vekili, taraflar arasında imzalanan ibraname gereği davacının davalıdan herhangi bir hak ve alacağı olmadığını, davacı tarafın davalıya gönderdiği imzalı mutabakat metninde de bakiye “0” olarak gözüktüğünü öne sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasındaki tüm alacak borç ilişkisinin mutabakat metni ve protokol kapsamında sonlandırılmış olduğu, imzalanan mutabakat metni ve protokol ile tarafların birbirini ibra ettiklerinden alacak borç ilişkisini sonlandırmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davacı kötü niyetli olarak takip başlatmış olduğundan %20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne,davalının ... 16 İcra Müdürlüğünün 2011/20601 esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki borç ilişkisinden kaynaklı bedelin iadesi istemine ilişkin olup, davacının mahkemeye imzası taraflarca inkar edilmeyen ve tarih ihtiva etmeyen 6.600,00 TL borç şeklinde yazılı belgeyi ibraz ettiği anlaşılmıştır....
Taraflar arasındaki borçluya gönderilen bakiye borç muhtırasının iptali talebi ile depo edilen alacak tutarının alacaklıya ödenmemesi talebine ilişkin şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
HD.sinin 12.09.2018 tarih 2017/3545 E. ve 2018/8369 K. sayılı kararında “İİK'nın 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasında, takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılmasına olanak bulunmamaktadır. Takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılmayan belgenin itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılması da mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, itirazın hükümden düşürülmesi ana başlığı altında düzenlenen itirazın iptali davası, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gerekmekte olup sonucuyla da takibin devamına etkili bir dava türüdür ve takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Öyle ki, genel hükümlere göre harca tabi olan itirazın iptali davasında alacaklı taraf isterse takip talebinde bulunurken yatırmış olduğu binde beş harcı geri alabilir ve itirazın iptali davası harcına mahsubunu isteyebilir....
Ayrıca, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacının, banka havalesi yoluyla 'borç' açıklamasına da yer vererek davalı hesabına para gönderdiği yönleri de dosya kapsamıyla sabittir. Taraflar arasındaki çekişme, davacının, takibe konu ettiği miktar kadar borç para verip vermediği ve davalının icra takibine yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 102. maddesinde kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır. Somut uyuşmazlıkta davacı, banka hesabından davalı hesabına borç vermek amaçlı para gönderdiğini ileri sürerek, buna dair banka hesap hareketlerini içerir belge sunmuştur. Anılan belgede davacının, davalıya takibe konulan miktarda havale yaptığı ve açıklamasına 'borç' ibaresi yazdığı anlaşılmaktadır. Davalı banka hesabı da bu durumu teyit etmektedir. Davalı, borç ilişkisini tamamen kabul etmeyerek davanın reddini savunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 7809 ada 1 parsel sayılı taşınmazı borç para almak için davalı ...'’a satış göstererek temlik ettiğini, davalının borç para vermediği gibi iletişimi de kestiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, iddiaları kabul etmediğini, dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını resmi akit ile de sabit olduğunu, davacının dava konusu taşınmazda oturma sebebinin aralarındaki kira sözleşmesi olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, inanç sözleşmesi iddiasının yazılı delille ispatlanamadığı ve yemin deliline de dayanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince başvuru esastan reddedilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Menkul Kıymet Alımı Satım Sözleşmesi ortak cari hesap sözleşmesi ve 9.10.1995 tanzim tarihli bonoya dayanılarak davalı hakkında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacı ile müvekkilinin ortaklaşa çalıştığını teminat senedinin davacıya verildiğini, ortak hesap nedeni ile verilen teminat senedine karşılık borç olmadığını, ortak hesaptan ortak imza ile para çekmenin mümkün olduğunu tek başına nakit çekilemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ticari satıştan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 10/10/2007 No : 2006/1490-2007/2028 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin 21.09.2005 ve 30.09.2005 tarihli faturalardan kalan bakiye borç ve vade farkının tahsili için yapılan takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali davası açmıştır. Davalı vekili, davalının kestiği 20.09.2005 tarihli irsaliye ekli faturada aynı nitelikteki ürün için birine 1.640 YTL, diğerine 1.300 YTL olmak üzere iki ayrı fiyat uyguladığını, yapılan yanlışlığın fark edilmesi nedeniyle müvekkilinin 4.815.20 YTL fiyat farkı faturası kestiğini bu nedenle borcunun olmadığını beyan etmiştir....