Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı 2013/24 Esas, 2013/88 Karar sayılı veraset ilamı ile babası ...'in babası ...'ten gelen mirası reddetmesinden etkilenmeyip alt soy olarak mirasçı olduğunun mahkeme kararı ile de tescil edildiğini, sonuçta TMK'nın 611.maddesine göre miras hakkı nedeniyle ortada zararının bulunmadığını, dolayısıyla 18.09.2008 tarihli belgedeki zarar şartının da gerçekleşmemiş olduğunu, şarta bağlanan dava konusu senet ve diğer senetlerin bedelsiz bulunduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takibe konu edilen senedin bono olup, sebepten soyut olduğunu, ödendiği hususunda dosyaya herhangi bir delilin ibraz edilmediğini, davacıların iddiasının borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında babası olarak görünen...’nun davacının babası olmadığını, gerçek babasının, gerçek annesi ...’nın gayriresmi birliktelik yaşadığı davalı ... olduğunu, davacının bu birliktelikten dünyaya geldiğini, gerçek babasının davalı ......

      ödeme emri gönderildiğinde bilgi sahibi olduğunu, müvekkilim bu nedenle borca batık olan terekenin borçlarını ödemek ile karşı karşıya kaldığını beyan ederek, müvekkilinin murisi T8 terekesinin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2021 NUMARASI : 2019/315 ESAS - 2021/78 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle, Babası muris T4 24/08/2017 tarihinde vefat ettiğini, geride kanuni mirasçısı olarak kız kardeşi ile kendisi olduğunu, babası vefat ettiğinde geriye sadece 1986 model 34 XX 489 plakalı aracın adına kayıtlı olduğunu ve bu aracın piyasa değerinin 10.000,00- TL civarı olduğunu, bu aracın taraflarınca kullanılmadığını, murisin terekesinin borca batık olduğunu ve T2 oldukça yüksek oranda vergi borçları bulunduğunu, muris mirasçılarına herhangi bir malvarlığı bırakmadığını, TMK 605/2 maddesinde ölüm tarihinde miras bırakanın borca batık olduğu açıkça belli olduğunu belirterek, mirasın borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine ayrı ayrı mirasçılıklarının sonlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava;1479 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı alan davacının aylığının kesilmesine dair kurum işleminin iptaline, aylığından yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir. 17.05.1994 tarihinde yaşamını yitiren 5434 Sayılı Kanun kapsamında iştirakçi eşi üzerinden 5434 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine dul aylığı bağlanan davacıya, 07.05.1986 tarihinde vefat eden 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 01.08.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı, 22.05.2014 tarihli işlemle aylık gelirinin brüt asgari ücretin üzerinde olduğunun tespiti üzerinde olduğu tespiti ile bu aylığın başlangıç tarihi itibarıyla iptali ile bu dönemler için davacıya ödenen aylıklardan dolayı yersiz ödeme borcu tahakkuk ettirildiği ve davacının dul aylığından kesilmeye başlanıldığı Kurum işleminin hukuka uygun olmadığından bahisle Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların yasal faizi ile birlikte...

      Dava;1479 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı alan davacının aylığının kesilmesine dair kurum işleminin iptaline, aylığından yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir. 17.05.1994 tarihinde yaşamını yitiren 5434 Sayılı Kanun kapsamında iştirakçi eşi üzerinden 5434 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine dul aylığı bağlanan davacıya, 07.05.1986 tarihinde vefat eden 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 01.08.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı, 22.05.2014 tarihli işlemle aylık gelirinin brüt asgari ücretin üzerinde olduğunun tespiti üzerinde olduğu tespiti ile bu aylığın başlangıç tarihi itibarıyla iptali ile bu dönemler için davacıya ödenen aylıklardan dolayı yersiz ödeme borcu tahakkuk ettirildiği ve davacının dul aylığından kesilmeye başlanıldığı Kurum işleminin hukuka uygun olmadığından bahisle Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların yasal faizi ile birlikte...

      TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının babası … adına düzenlenen vergi tekniği raporunda davacının babası ile birlikte kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyacının karşılanması amacıyla kredi kartı vasıtası ile faiz ve komisyon karşılığı ödünç para vererek tefecilik faaliyetinde bulunduklarının tespit edildiği, söz konusu işletmenin düzenlendiği, bir kısım gider pusulalarının ve faturalarının sahte olduğu, kredi kartı ile işlem yapan müşteriler tarafından verilen ifadelerin genelinde altın alınıp tekrar aynı kuyumcuya satıldığının belirtildiği, davacının babası ile birlikte elde ettiği geliri beyan etmediğinin tespiti üzerine davacının hissesine düşen tutar üzerinden yapılan tarhiyatın hukuka aykırılık taşımadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir....

        Davacılar, yukarıda açıklanan sebeplere dayanarak dava açmışlar, yargılama sırasında davacılar vekili dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin 2. katının müvekillerine ait olduğunun tespiti ile bu hususun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesini talep ettiğini, taleplerini bu şekilde daralttıklarını beyan etmiştir. Mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları, dava konusu taşınmazın, tarafların ... lakabıyla bilinen dedeleri ...’den geldiğini, taşınmaz üzerindeki ahşap 2 katlı evin de kendilerini bildi bileli hep var olduğunu, taşınmazın üzerinde bulunan evin üst katında davacıların babası ...’in, alt katında ise davalıların babası ...’in oturduğunu beyan etmişlerdir....

          Davacılar, yukarıda açıklanan sebeplere dayanarak dava açmışlar, yargılama sırasında davacılar vekili dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin 2. katının müvekillerine ait olduğunun tespiti ile bu hususun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesini talep ettiğini, taleplerini bu şekilde daralttıklarını beyan etmiştir. Mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları, dava konusu taşınmazın, tarafların Köse lakabıyla bilinen dedeleri ...’den geldiğini, taşınmaz üzerindeki ahşap 2 katlı evin de kendilerini bildi bileli hep var olduğunu, taşınmazın üzerinde bulunan evin üst katında davacıların babası ...’in, alt katında ise davalıların babası ...’in oturduğunu beyan etmişlerdir....

            Davacılar, yukarıda açıklanan sebeplere dayanarak dava açmışlar, yargılama sırasında davacılar vekili dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin 2. katının müvekillerine ait olduğunun tespiti ile bu hususun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesini talep ettiğini, taleplerini bu şekilde daralttıklarını beyan etmiştir. Mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları, dava konusu taşınmazın, tarafların Köse lakabıyla bilinen dedeleri ...’den geldiğini, taşınmaz üzerindeki ahşap 2 katlı evin de kendilerini bildi bileli hep var olduğunu, taşınmazın üzerinde bulunan evin üst katında davacıların babası ...’in, alt katında ise davalıların babası ...’in oturduğunu beyan etmişlerdir....

              UYAP Entegrasyonu