Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kendilerine gelir bağlanan ana ve babanın destekten yararlandığı varsayılmaktadır. Bu nedenle mükerrer ödemeyi önlemek için tespit edilen tazminat miktarından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değeri düşülmelidir....

    Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç 2004 doğumlu küçük ...'ın Türk Medeni Kanununun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.07.2010(Çrş)...

      Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç ...'nin Türk Medeni Kanununun 182, 336/2 maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA,bozma sebebine göre kişisel ilişkiye yönelik bölümün şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2006...

        nın gerçek babasının ... olduğunun tespiti ile kızı için nafakaya hükmedilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulune karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

          "İçtihat Metni" Dava, davacının çocuğunun bakıma muhtaç derecede malül olduğu iddiası ile 5510 sayılı Kanunun 28. maddesinin 8. fıkrasından yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne davacının oğlunun meslekte kazanma gücünü kayıp oranın %100 olduğunun ve 5510 sayılı Yasanın ilgili maddelerinin davacı hakkında uygulanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            elde edeceğine ilişkin hükümlere açıklıkla yer verildiği görülmekle, evlatlığın kendisini evlat edinen ana-babayı bakmak yükümlülüğünde olduğunun, evlatlığın bakmaması durumunda, evlat edinenin muhtaç duruma düşmesinin düşünülemeyeceği gibi bu durumun evlatlık ilişkisinin kurulması amacına da ters düşeceği, bu durumda evlat edinenin Devlet memuru evlatlığın sağlık yardımından (tedavi giderlerinden) yararlandırılmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddi yolunda ......

              Müşterek çocuk yargılama sırasında da davacı babanın yanında kalmaya devam etmiştir. Bu konuda mahkemece alınan psikolog raporunda da davacı babanın müşterek çocukla iyi bir iletişiminin bulunduğu, ancak çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve korunmasına ihtiyaç duyduğu gerekçesiyle velayetinin anneye verilmesinin uygun olacağı bildirilmiş, mahkemece de bu rapor esas alınarak çocuğun velayeti davalı anneye verilmiştir. Alınan raporda ve mahkemece karar tarihi itibariyle dahi çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olduğu kabul edildiği halde, davalı annenin haklı bir mazereti bulunmadan dört yaşındaki çocuğunu davacının annesine bırakıp ortak konutu terk etmesi ve uzun bir süre çocuğunu arayıp sormamasına ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Başka bir şahısla birlikte yaşamak amacıyla müşterek konutu terk ederken, hiçbir haklı mazereti bulunmadan dört yaşındaki müşterek çocuğunu davacı eşinin annesine bırakıp giden kadının bu davranışı velayet görevinin ağır bir ihmalidir....

                KARAR Dava dilekçesinde, babalığın tespiti ile ve 500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesi istenmiş, Mahkemece babalığın tespiti talebinin kabulü ile zabıta araştırmasında davacının çalıştığının bildirildiğinden bahisle yardım nafakası talebinin reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, babalığın tespiti ile davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın malî gücüne uygun bir yardım istemlerinden ibaret olup mahkemece yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiştir, TKM’nin 327. maddesine göre; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. 328. maddesine göre ise ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....

                  Tapu müdürlüğü yazısından davalı babanın mirasçı olarak kendisine intikal eden taşınmazlardaki paylarını sattığı anlaşıldığı gibi, dinlenen tanık beyanında da davalının gece vardiyasında çalışarak gelir elde ettiği açıklanmıştır. Mevcut dosya kapsamına göre, davacı lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarı, davacıya ait giderlerin büyük bölümüne dava dışı annenin katlanmasına neden olacak kadar azdır. Mahkemece, davalı babanın taşınmazlardaki paylarının satışından elde ettiği gelir ve çalışıyor ise buradan sağladığı kazanç araştırılmadan karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Mahkemece; nafakanın niteliği, davalı babanın ve mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin gelir durumu, davacının ihtiyaçları göz önünde bulundurularak; davalı babanın gerçek kazanç durumu da belirlenerek, daha yüksek nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                    Tapu müdürlüğü yazısından davalı babanın mirasçı olarak kendisine intikal eden taşınmazlardaki paylarını sattığı anlaşıldığı gibi, dinlenen tanık beyanında da davalının gece vardiyasında çalışarak gelir elde ettiği açıklanmıştır. Mevcut dosya kapsamına göre, davacı lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarı, davacıya ait giderlerin büyük bölümüne dava dışı annenin katlanmasına neden olacak kadar, azdır. Mahkemece, davalı babanın taşınmazlardaki paylarının satışından elde ettiği gelir ve çalışıyor ise buradan sağladığı kazanç araştırılmadan karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Mahkemece; nafakanın niteliği, davalı babanın ve mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin gelir durumu, davacının ihtiyaçları göz önünde bulundurularak; davalı babanın gerçek kazanç durumu da belirlenerek daha yüksek nafakaya hükmedilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu