Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının davalının kızı olduğu, yargılama aşamasında davacı tarafın göstermiş olduğu tanıkların dinlendiği, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmalarının yapıldığı, davacı kadının ev hanımı olduğu, davalının ise emekli olup aylık 2.600 TL gelirinin olduğu, tanık anlatımları gözönüne alındığında davalının halen ayağından rahatsız olduğu, tiroid ve şeker rahatsızlıklarının olduğu, antidepresan ilaçlar kullandığı, 16 yaşında bir çocuğuyla birlikte kirada oturduğu, başka bir yerden gelirinin olmadığı, ekonomik olarak sıkıntı içerisinde bulunduğu, davalı babanın ise emekli olup aylık 2.600 TL emekli maaşı aldığı, davacının halen ekonomik sıkıntı içerisinde oluşu, davalı babasının yardımına muhtaç oluşu ve davalı babanın da yasal olarak davacı kızına yardım nafakası zorunluluğunun oluşu gözönüne alınarak davacının ihtiyaçları ve davalı babanın ödeme gücü hep birlikte gözönüne alınarak davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden...

Aile Mahkemesinde annenin rızasının alınması ve babanın rızasının aranmaması yönünde dava açıldığını, Bakanlığın evlat edindirme faaliyetlerinin temel amacının sosyolojik, ekonomik ve psikolojik açıdan korunmaya muhtaç durumda bulunan çocukların, şartları uygun olan ailelerce evlat edinilmesinin sağlanarak söz konusu çocukların mutlu bir aile ortamında yetiştirilmeleri ile faydalı ve sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılması olduğunu, çocuğun yüksek yararı da gözetilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Evlat edinme işlemleri için ananın rızasının alınması, babanın rızasının aranmaması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı kurum vekili tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

, ortak çocuk Furkan'ın bakımı sebebiyle davacının yoksulluğa düşmediğini, aksine refah durumunun arttığını, babanın, ortak çocuk Furkan'ın bakımına yardımcı olmaya hazır olduğunu ancak annenin bunu kabul etmeyip dava yoluna müracaat ettiğini, savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Sayılı kararında da velayeti üstlenen anne veya babanın tekrar evlenmiş olması tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli kabul edilmediğini, çocuğun menfaatini gerektirdiği takdirde velayetin değiştirilebileceğini, bunun için velayetin değişmesi davası açan çocuğun menfaatine olacağına dair delil sunulması gerektiğini, henüz evlilik birliği kurulmadığı için çocuğun menfaatini olumsuz etkileyen bir durumun söz konusu olmadığını, çocuğuna ilgi ve alaka göstermeyen, küçük bir çocuğu olmasına rağmen sorumsuzca davranışlar içinde olan ve küçük çocuğunu hiçbir zaman düşünmeden hareket ederek evlilik birliğinin sonlanmasına sebep olan davacının iş bu davayı açmada haksız olduğunun açıkça görülmekte olduğunu, müvekkil babanın küçük çocuğunun her türlü ihtiyacını küçük çocuğunun en yüksek menfaatini düşünerek hareket ederek karşılamasından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, delil olarak Artova Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/83 E. 2019/208 K. sayılı dosyası, Nüfus kayıt örneği...

Davalı anne istinafında, annesi Gönül'ün kendisine kızgın olduğu için o şekilde beyanda bulunduğunu, iddiaları kabul etmediğini, velayet verilen babanın Ankara'da gazinolarda bayanlarla eğlenip alkol aldığını, çocuğu ile ilgisiz babaya velayet verilemeyeceğini, ayrıca çocuk ile kendi arasında şahsi ilişki kurulmamasında büyük hata olduğunu belirterek talebi doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....

oturulan evin fiziki şartlarının da çocukların sağlıklı ortamda yaşamasına engel olduğunu, çocukların müstakil odalarının da olmadığını, ayrıca davalı babanın alkol bağımlısı olup asabi bir kişilik yapısına sahip ve şiddete eğilimli, fevri davranışları olmasının küçük yaştaki müşterek çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimleri için tehlike arz ettiğini, müvekkilinin ise çocukların bakımı, eğitimi ve her türlü ihtiyacıyla bizzat ilgilenebilir durumda olduğunu, çocukların yaşları itibariyle de anne sevgi ve ilgisine muhtaç durumda olduklarını belirterek, babada olan velayet haklarının kaldırılarak, çocukların velayetlerinin davanın devamı süresince tedbiren, dava sonunda da davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müşterek çocukların her biri için dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2019/426 ESAS-2021/395 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiğini, müvekkilinin davalıdan boşandıktan sonra, hayatını idame ettirmek için çeşitli işlerde çalıştığını, müşterek çocuğun velayetini almak için gerekli maddi güce erişmeyi beklediğini, 3 yıldır özel bir şirkette kesintisiz olarak çalışmakta olduğunu, Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde satış müdürü olarak çalıştığını, çocuğun velayeti babada olsa da çocuğun bakımını babaanne ve dedenin üstlendiğini, çocuğun kötü muameleye maruz kaldığı yönünde duyumlar aldıklarını, babanın çocukla ilgilenmediğini, çocuğun anne ilgisi ve sevgisine muhtaç olduğunu beyanla, müşterek...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; 2014 yılında T3 IŞID isimli örgüte katılmasıyla birlikte ailenin 2015 yılı sonunda Suriye'ye taşındıkları ve burada 2018 yılı sonuna kadar kaldıkları, sonrasında tekrar Türkiye'ye döndükleri ve 4 aydır Kastamonu'da yaşadıkları, ailenin Kastamonu'da ikamet eden akrabalarının olmadığı, T4 ailesinin Konya'da, T3 ailesinin Ankara'da yaşadıkları, T3 Kastamonu'da galericilik yaptığı ve aylık 3000 TL civarında gelir elde ettiği ve ailesinin ihtiyaçlarını karşıladığı, çocukların Suriye'den Türkiye'ye döndükten sonra Kastamonu'da anne-babanın istediği tarzda eğitim veren kurum olmaması sebebiyle okula gönderilmediği, mevcut durumda ailenin çocuklarının bakım ve gözetimini sağlamaya istekli olduklarının öğrenildiği, mevcut durumda ailedeki çocuklara yönelik eğitimlerine devam etmemeleri dışında ihmal veya istismar öyküsü ve bilgisinin edilmediği, inceleye konu olan çocukların eğitimlerine devam etmedikleri, bu duruma anne-babanın kayıtsız...

Cumartesi günleri saat 09:00 dan Pazar günü saat 17:00 ye kadar, farklı yerde ikamet etmeleri halinde her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09:00 dan 30. günü saat 17:00 a kadar, her iki halde de dini bayramların 2. günü saat 09:00 dan 3. günü saat 17:00 ye kadar '' kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, "ikamet" kavramı ile ''yerleşim yeri'' kavramlarının birbirinden farklı olduğu ve kişisel ilişki hakkı sahibi babanın ...'da bulunması halinde her ayın 1. ve 3. hafta sonları çocuğu yanına alarak kişisel ilişki kurabileceği gerekçede belirtilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden annenin ...'da babanın ise ...'da yaşadığı anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....

    Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yaşamları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Toplanan delillerden, velayet hakkı davalı annede olmakla birlikte, annenin müşterek çocuğu dava tarihinden önce''artık çocuğa davacı babanın bakacağını söyleyerek'' davacı babanın yanına bıraktığı ve 26.09 .2014 tarihli oturumdan bir hafta öncesine kadar çocuğun davacı baba yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan uzman raporunda da ,müşterek çocuğun baba ile yaşamaktan memnun olduğunu ve babası ile birlikte yaşamaya devam etmek istediğini beyan ettiği,babanın velayeti istediği,annenin de çalışma saatleri, sosyal destek mekanizmalarının zayıf olması ve maddi imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle velayetin babaya verilmesini istediğini belirtmesi nedeniyle velayetin babaya verilmesinin uygun olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu