Dava babalık değil soybağının reddine ilişkin olduğundan davanın Hazineye ihbar edilmesine gerek bulunmamaktadır. Hazineye ihbar keyfiyeti sadece babalık davası için öngörülmüştür. Yasal olarak gerekmediği halde soybağının reddine ilişkin davanın Hazineye ihbar edilmesi ona dava sonucunda verilen soybağının reddine ilişkin kararı temyiz etme hakkı vermez. Kaldı ki, ihbar davetiyesi üzerine Hazine vekilinin 03.06.2013 tarihli dilekçesinde soybağının reddi davasında taraf olmadıklarına ve ihbarı kabul etmediklerine dair beyanda bulunduğu anlaşıldığından, Hazine davanın tarafı sıfatını almamıştır. Hükmü temyiz etme yetkisi sadece çekişmesiz yargıya ilişkin olmadıkça davanın taraflarına aittir. Bu bakımdan Hazinenin hükmü temyiz etme yetkisi yoktur. Açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır." (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/5104 Esas 2017/2505 Karar) Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda soybağı ihtilafı ortaya çıkmadığından, açıklanan muhtevadaki davalar, sadece nüfus kayıtlarında düzeltim davasından ibaret kalacaklar ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri olacaktır....
TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı adına vekili tarafından açılan babalık davasında davanın reddine dair kararın yine davacı adına vekili tarafından istinaf edildiği, ancak HMK 74 madde gereğince davacı adına babalık davasını açmak için vekaletnamede bu konuda özel yetki bulunması gerektiği, Dairemiz önceki kararlarına istinaden davacı tarafça, babalık davasını açma ve takip konusunda özel yetkili vekaletname ibraz edilmediği ve yetkisiz vekil tarafından yapılan işlemlere muvafakat edildiğine dair bir beyanda bulunulmadığı gibi gerekçeli kararın da tebliğine rağmen istinaf dilekçesini vermediği gözetilerek yetkisiz vekil tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
a ilişkin olarak babalık davası açılmış olmakla küçüğün soybağının reddine ilişkin gereğinin yapılması bildirilmiştir. ...,01.10.2015 gün 02 sayılı davaname ile; TMK 295/3'te "Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kalmadıkça tanınamaz" hükmü gereğince, evlilik birliği içinde doğan küçüğün ... ile soybağı kaldırılmadığı sürece babalık davasının açılamayacağı gerekçesi ile ...'ın, babalık karinesi gereği nüfus kütüğüne kaydedilen ... ile arasındaki soybağının reddi hususunda karar verilmesi kamu adına talep olunmuştur. Davaname ile açılan bu dava ... tarafından açılan dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece; davaname ile gelen soybağının reddi davasının kabulü ile, ...'ın, ...'ın babası olmadığının tespiti ile soybağının reddine, babalık davasının kabulü ile, davacı ...'in, ...'ın babası olduğunun tespitine, ... ile, küçük ... arasında soybağının tesisine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, ... 05.02.2005 tarihinde doğmuş ve ......
Davacının mahkemece kurulan babalık hükmüne karşı istinaf talebi bulunmamaktadır. TMK'nın 329. maddesine göre; küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. TMK'nın 337. maddesine göre; ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. TMK'nın 330. maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir. TMK'nın 331. maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hâkim, nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. TMK.nun 333. hükmünde açıkça düzenlendiği üzere, babalık davası ile birlikte nafaka istenebilir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir....
Ömer'nin 23.03.2021 tarihinde dünyaya geldiği, küçüğün, annenin iddet müddeti içinde doğduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 285 ... maddesinin birinci fıkrasına göre; "Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde ... çocuğun babası kocadır." hükmü gereği, çocuğun iddet müddeti içinde doğduğu anlaşıldığından; babalık karinesinin geçerli olduğu, soybağı ilişkisi geçersiz kılınmadıkça babalık davası açılamayacağı, davacı ......
KARŞI OY YAZISI Dava, babalık davası olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabından kaynaklanan bir davadır. 6100 sayılı HMK’nun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesine göre “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir”. Bir davaya hangi mahkeme tarafından bakılacağına ilişkin düzenlemelere görev denir. Babalık davasına hangi mahkemede bakılacağına dair HMK’nun da özel bir düzenleme yoktur. HMK’nun 2. maddesine göre şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir....
Anılan yasa hükmüne göre; evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğuna dair "babalık karinesi" mevcut olup, bu karine gereğince çocuk ile koca arasında soybağı kurulmuş olmaktadır. Babalık karinesinin çürütülmesi ise, TMK'nın 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen "soybağının reddi" ile mümkündür. Bu ise soybağının reddi davası ile sağlanabilir. Bunun dışında, çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkanı bulunmamaktadır. Bir diğer deyişle; asliye hukuk mahkemesinde açılacak kayıt düzeltme davası ile baba adının düzeltilerek soybağının reddi imkanı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi husus şudur ki; soybağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır....
Yukarıda gösterilen kanuni düzenlemeler dikkate alındığında, mahkemece küçüğe kayyım tayin ettirilip davanın kayyıma yöneltilmesi ... ve Cumhuriyet Başsavcılığına dava ihbar edilerek, gösterdiği takdirde delillerinin toplanmasından sonra delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesi, 2-Dava dilekçesine ekli vekaletname genel nitelikte olup, vekil eden davacının babalık davası açma konusunda özel bir yetkiyi kapsamamaktadır. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan babalık davasının vekil aracılığı ile açılabilmesi için vekile verilen vekaletnamede özel yetki olması gerekir. Bu durumda Mahkemece, genel vekaletname ile dava açan avukata dava konusu işle ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini ibraz etmesi, asilin dilekçe ile veya bizzat duruşmaya gelerek özel yetkisi bulunmayan vekilin açtığı davaya ve yapılan işlere icazet verdiğini bildirmesi gerekir....