Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sosyal Güvenlik Müdürlüğü yazısından dolayı haberdar olduklarını, ayrıca eşinin 8 yıldır yatalak hasta olarak evde yatmakta olduğunu, bu durumun hastane raporları ve şahitler nezdinde kanıtlanabileceğini, bu nedenle kaydın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davanın bu haliyle kabul edilmesi halinde söz konusu çocuğun nüfusta babası gözüken kişi ile soybağı iptal edileceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup, TMK'nın 282 vd. maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ...Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/03/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Somut uyuşmazlıkta dava, bu hali ile mahkemenin nitelediği üzere TMK'nin 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen çocuk tarafından anne ile koca aleyhine açılan soybağının reddi davası olmayıp, 292. madde kapsamında evlilik dışı doğan çocuğun, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi sonucu soybağı kurulduğundan iş bu soybağının kaldırılması da 294. madde kapsamında düzenlenen sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağının düzeltilmesine itiraz niteliğinde olduğu, davanın bu şekilde vasıflandırılması yerine, soybağının reddi olarak nitelendirilip hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; sonradan evlenme ile kurulan soybağına itiraz davası yönünden de TMK'nin 300/3.madde kapsamında hak düşürücü süre geçtiği anlaşıldığından; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek İlk Derece Mahkemesi...

      Açıklanan delillere göre dava Türk Medeni Kanunu'nun 292 ve devamı maddelerinde düzenlenen sonradan evlenme ile kurulan soybağına itiraz ve iptal talebine ilişkindir. Mahkemece davanın soybağının reddine ilişkin olduğuna dair nitelemesi doğru değil ise de aynı Yasanın 294. maddesine göre davacının aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle mahkemenin ret hükmü sonucu itibariyle doğru olduğundan gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesi suretiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Hal böyle olunca ...'ın mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında gerçek babası ... ile arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Bu açıklamalar dorultusunda; 1-Davacının, babası ...'...

          "Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır." (Yargıtay 20....

          Türk Medeni Kanunu'nun soybağına ilişkin hükümleri dikkate alındığında; Kanun koyucunun Cumhuriyet savcısına soybağıyla ilgili herhangi bir dava açma yetkisi tanımadığı, Türk Medeni Kanunu'nun 294/1 maddesi gereği, Cumhuriyet Savcısının sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebileceği, somut olayda böyle bir durumun da söz konusu olmadığı dikkate alınarak Cumhuriyet Savcısının soybağına itiraz ve iptal davası açma hakkı bulunmadığı için taraf ehliyeti yokluğundan davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kurulan soy bağının (babalık) itiraz ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın tanımaya itiraz ve soy bağının düzeltilmesi ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Aile Mahkemesince ise davanın uyuşmazlığın hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısmı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ila 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir....

              Somut olayda davacılar, nüfus kayıtlarında .... ve ...üzerine nüfusa kayıtlı 2008 doğumlu ... ...’in gerçekte kendilerinin çocuğu olduğunu ve doğum tarihinin de gün olarak yanlış yazıldığını iddia ederek nüfus kaydının iptali ile gerçek duruma uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmişlerdir. Davanın kabul edilmesi halinde Küçük ...’in anne ve baba adı değişecek olmasına rağmen, gerçek baba olduğu iddia edilen davacı ... ile nüfus kaydındaki baba olarak görülen davalı ... ’nin baba- oğul olmaları nedeniyle nüfus hanesi değişmeyeceğinden uyuşmazlığın soybağına ilişkin olduğundan söz edilmez. Hal böyle olunca, somut uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu ve nesep davası olmadığı , ... ...'nun 25/12/2013 gün ve... esas ...karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4....

                Somut olayda davacı, gerçekte “...“ ile “...” un çocuğu olduğunu, ancak doğduktan kısa süre sonra babası öldüğü için dedesi ve babanesinin üzerine nüfusa kayıt ettirildiğini iddia ederek nüfus kaydının iptali ile gerçek duruma uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Davanın kabul edilmesi halinde, davacının anne ve baba adı değişecek olmasına rağmen, gerçek baba olduğu iddia edilen ölü “...“ ile nüfus kaydındaki baba olarak ismi yazılı ölü ...’un baba- oğul olmaları nedeniyle, nüfus hanesi değişmeyeceğinden, uyuşmazlığın soybağına ilişkin olduğundan söz edilmez. Hal böyle olunca, somut uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu ve nesep davası olmadığı, ... ...'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 10....

                  Somut olayda davacı, nüfus kayıtlarında ... ve ... üzerine nüfusa kayıtlı ...’in gerçekte yeğeni yani kardeşi ...’in, ... isimli kadınla gayriresmi birlikteliğinden doğduğunu iddia ederek nüfus kaydının iptali ile gerçek duruma uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Davanın kabul edilmesi halinde davalı ...’in anne ve baba adı değişecek olmasına rağmen, gerçek baba olduğu iddia edilen davalı ... ile nüfus kaydındaki baba olarak görünen ölü ...’nin baba-oğul olmaları nedeniyle, nüfus hanesi değişmeyeceğinden, uyuşmazlığın soybağına ilişkin olduğundan söz edilmez. Hal böyle olunca, somut uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu ve nesep davası olmadığı, ... ...'nun 25/12/2013 gün ve...-... esas... karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4....

                    UYAP Entegrasyonu