Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı --- ödenmesine, 23-Davacı --- tarafından açılan ve reddedilen 10.000 TL manevi tazminat davası yönünden 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı ---tahsili ile davalılara ödenmesine, 24-Davacı --- tarafından açılan ve reddedilen 10.000 TL manevi tazminat davası yönünden 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı ---tahsili ile davalılara ödenmesine, 25-Davacı--- tarafından açılan ve reddedilen 10.000 TL manevi tazminat davası yönünden 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı --- tahsili ile davalılara ödenmesine, 26-Davacı --- tarafından açılan ve reddedilen 10.000 TL manevi tazminat davası yönünden 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı---- tahsili ile davalılara ödenmesine, 27-Davacı --- tarafından açılan ve reddedilen 10.000 TL manevi tazminat davası yönünden 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı ---- tahsili ile davalılara ödenmesine, DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ, 28-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacı ...'nin doğacak çocuğunun babasının davalı ... olduğu ileri sürülerek babalık hükmü ve davalı ile çocuk arasında soybağı kurulması istenmiş; mahkemece, çocuk ...'ın davacı ... ile eşi ...'...

      TMK'nın 174/1- 2.madde kapsamında boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmayan, boşanmakla evlilikten beklenen maddi menfaatleri zarar görecek olan ve erkeğin kusurlu davranışları ile kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat yasal şartları oluşmakla kadın lehine maddi ve manevi tazminat verilmesi doğrudur....

      Mahkemece dava, baba yönünden babalık davası olması nedeni ile tefrik edilmiş, yeni esasa kaydedilen bu dava babalık davası olarak bakılarak davacının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddedilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/340 Esas, 2018/718 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; küçük Ömer Talha Türk adına babalık davası açmak, soy bağının reddi işlemlerini takip ve temsil etmek üzere T1 kayyım olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı kayyımın dava dilekçesinde küçük Ömer Taha Türk ile nüfus kayıtlarında baba olarak gözüken T2 arasındaki soybağının kaldırılmasını ve küçük ile gerçek baba olan Ferhat Çelik arasında soybağının kurulmasını talep ettiği, soy bağının reddi davası ile babalık davasının aynı anda görülememesi nedeniyle babalık davasının iş bu dosyadan tefriki karar verildiği, babalık davasının mahkememizin 2019/717 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır....

        Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası ana veya çocuk tarafından açılabilir. TMK'nin 295. maddesinde ise tanıma düzenlenmiştir. Buna göre, tanıma, babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Somut olayda dava, baba olduğunu iddia eden kişi tarafından açılan babalığın tespiti davasıdır. TMK'nin 301. maddesi uyarınca babalığın tespiti davası ancak anne veya çocuk tarafından açılabileceğinden, davacı babalık davası açamayacaksa da; babalığın tespiti talebi tanımanın tespiti istemini de içerdiğinden, davacı, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek mahkemeye yazılı olarak başvurduğuna göre, bu başvurunun mahkemeye yapılmış "tanıma" başvurusu olarak değerlendirilip bu çerçevede hüküm kurulması gerekirken, bu yön nazara alınmadan hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Davacı kadın, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmamış, 15.07.2014 tarihli ön inceleme duruşmasından sonra 21.01.2015 tarihli dilekçesiyle, 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, davalı erkek bu taleplere ilişkin muvafakatinin olduğuna dair bir beyanda bulunmamıştır. Durum böyleyken davacı kadının talep ettiği maddi ve manevi tazminat isteği ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu taleplerin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Mahkemece, müşterek çocuk Hasan Hüseyin'in velayeti davacı anneye bırakılmış, müşterek çocukla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Tarafların aynı şehirde oturduğu anlaşılmaktadır....

            Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Mahkemece davanın Cumhuriyet Savcısı, Hazine ve anneye ihbarı sağlanmadan yargılamanın sonuçlandırılması, 2-Dava açan kayyım sulh hukuk mahkemesince soybağının reddi davası için görevlendirilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 459. maddesinde; “Belli bir iş için görevlendirilmiş olan kayyım, vesayet makamının talimatına aynen uymak zorundadır.” 477/1. maddesinde ise; “Temsil kayyımlığı, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle sona erer.” hükmü düzenlenmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, davacı kayyımın babalık davası için temsil yetkisi bulunmamaktadır....

              Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağını reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Örneğin kocanın karısı dışında bir başka kadın tarafından doğrulan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir....

              UYAP Entegrasyonu