Ancak burada dikkate edilmesi gereken husus şudur; soybağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için, böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır (TMK m. 39). Örneğin kocanın eşi dışında bir başka kadın tarafından doğrulan çocuğu, eşinden doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona erınesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir."...
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK. hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltimesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Somut olayda; küçüğün gerçek anne ve babalarının çocuğu kabul ettikleri, davalılarında duruşmadaki beyanlarından kendi çocukları olmadığını bildikleri halde çocuk Rozerin'i yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak kendi hanelerine kayıt ettirdikleri de bilinmektedir....
Babalık davası açma hakkı anaya ve çocuğa tanınmış (TMK. m. 301/1) olup, baba olduğunu iddia eden kişinin "babalık davası" açma hakkı bulunmamaktadır. O, ancak Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde sayılan hallerde "soybağının reddi" davası açabilir. Davacı, küçüğün babası olduğunu iddia ettiğine göre, dava, küçükle davalı ... arasında kurulmuş bulunan soybağının reddi isteğini de ihtiva ediyor ise de, Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde gösterilen haller bulunmadığına göre, soybağının tespiti istemli babalık davasının bu nedenle reddi gerekmektedir. Küçük ...'nın nüfusa tescili istemi yönünden ise doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek bu istemin de görev yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, soy bağının reddi davasının, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocuklarının soy bağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir dava olduğunu, babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasındaki soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soy bağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın soy bağının reddi davası olmadığını, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğunu, açtıkları davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Maddesinde "Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye, dava ana tarafından açılmışsa kayyıma ihbar edilir." hükmü düzenlenmiş olup babalık davasının yasal olarak Hazineye ve Cumhuriyet Savcılığına, ana tarafından açılmış ise kayyıma ihbarı zorunludur. Her ne kadar mahkemece davalı T4 yönünden dava soybağının reddi olarak değerlendirilip ret kararı verilmiş ise de; açılan dava davalı Necmettin ile Nejmiye yönünden soy bağının reddi, T4 yönünden ise babalığın tespiti istemine ilişkindir. Davalı Necmettin ile Nejmiye'ye yönelik açılan soy bağının reddi davasının kabulü yönünden verilen hüküm taraflarca istinaf konusu edilmediğinden kesinleşmiştir. Bu durumda babalık davasının da görülebilir hale geldiği anlaşılmaktadır....
Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” TMK’nın 303. maddesine göre; Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesinde, babalık davasının, yargılama sırasında Cumhuriyet Savcısına usulüne uygun olarak ihbarı zorunludur. Cumhuriyet Savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 43. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65. maddesinde gösterilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın reddi kararının annenin açtığı babalık davasına münhasır ve çocuğa atanan kayyımın açtığı veya açacağı babalık davası için kesin hüküm teşkil etmeyeceğinin tabii olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2012 (Pzt.)...
Karar tebliğ edilmiş ise tebliğ kağıdının dosyasına konulması ya da kayıtlara göre tebliğ günü saptanarak bildirilmesi, tebliğ edilmemiş ise, tebliğ edilerek tebliğ belgesinin dosya içerisine konulmasından, 2-Davacı daha önce bir kaç kez babalık davası açtığını belirttiğinden açılan babalık dava dosyalarının tespiti ile getirtilip bu dosya içerisine konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin kayyımlar ... ile Cumhuriyet Savcısına ve davalı Nüfus Müdürlüğüne tebliği keza temyiz dilekçesinin de diğer davalılara tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, oyçokluğuyla karar verildi. 27.09.2006 (Çrş.) KARŞI OY ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 54. maddesinde gösterildiği biçimde dilekçe ile müdahale isteminde bulunmamış, davaya usulüne uygun katılmamıştır. Temyiz eden ... davada taraf durumuna gelmediğine göre babalık davası sonunda oluşan hükmü temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle taraflara tebligat yapılması için dosyanın iadesine karar verilmesi yolundaki çoğunluk kararına katılmıyoruz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi - Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın davalılardan ... yönünden "soybağının reddi (TMK. md. 286)" davalılardan ... bakımından ise babalık (TMK. md. 301) davası niteliğinde olduğunun, davaya bakmak görevinin mahkemenin de kabulünde olduğu gibi Aile Mahkemesine ait olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2012 (Pzt.)...