Asliye Hukuk Mahkemesince dava türünün babalık davası olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiğini, anne tarafından açılacak babalık davasının çocuğun doğum tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, annenin çocuğun doğduğu tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde babalık davasını açmadığını, somut olayda davacı kısmına Elif Tuna yazılarak davanın tarafı olarak kendisinin gösterildiğini davanın husumet yokluğu ile reddi gerektiğini, davacı tarafın hukuka aykırı bir işlem yaparak resmi evrak düzenlenirken gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, nüfusta çocuğun baba hanesini doldurarak hukuken tanıma işlemi yapılmasını imkansız hale getirdiğini, bu yanlış kaydın düzeltilmesi için soy bağının reddi davası açmaksızın iş bu davayı ikame ettiğini, çocuğun başka bir erkek ile soy bağının kurulu olduğu durumlarda, babalık davasının açılmasının hukuken mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi ise, küçüğün gerçek babası olduğu iddia edilen Hasbi yönünden açılan davanın babalık davası olduğundan bahisle bu davanın tefrikine karar vererek nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin dava yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; Yargıtay 17. Hukuk Dairesince .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş; ancak .... Aile Mahkemesince elinde tutulan babalık davası yönünden Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16/12/2014 tarih ve 2014/22124-18749 E.K. sayılı ilamında da davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, soybağı kurulması ile ilgisi bulunmadığının açıklanmış olduğu anlaşıldığından dava asliye hukuk mahkemesinin görevi kapsamında bir bütün olarak nüfus kayıt düzeltimine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olaya; davaname ile, nüfus kaydında davalı ... ve ...'ın çocuğu olarak görünen davalı ...'ın, gerçekte davalıla.....ve ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2022/63 2022/806 DAVA KONUSU : Babalık (Babalık Davası) KARAR : Taraflar arasındaki Soybağının reddi davasında Adana 10. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Adana 4. Aile Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi talebi sonucu Dairemize gelen dosyanın incelenmesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar T2 ve Vesile Bakır'ın müvekkilinin anneannesi ile dedesi olmalarına rağmen müvekkilinin anne babası gibi nüfusuna kaydedildiğini, gerçek babasının T1 gerçek annesinin ise T4 olması nedeniyle bu hususta nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebi ile Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtığı görülmüştür. Adana 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın soybağı davası olması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir. Adana 4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2018/142 E 2021/715 K DAVA KONUSU : Babalık (Babalık Davası) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2018/142 E 2021/715 K DAVA KONUSU : Babalık (Babalık Davası) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....
Türk Medeni Kanunu'nun 303. maddesine göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir. Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir (TMK m.301)....
Öte yandan; Davacı 25.03.2014 tarihinde vekili vasıtasıyla babalık davasından feragat etmiş, daha sonra feragat etmesi hususunda yanıltıldığını belirterek feragat beyanının iptaline yönelik dava açmış, davanın görüldüğü Finike Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/81 esas ve 2016/93 karar sayılı kararı Yargıtay incelemesi aşamasında olup, henüz kesinleşmemiştir. Feragat beyanında bulunan davacı vekili Avukat Atila Sözbir'in dava dosyası içerisindeki vekaletnamesinin; babalığın hükmen tespiti davası ile ilgili özel yetkiyi içerdiği, yine vekaletnamede davacı vekilinin feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda feragat beyanının iptali davasının sonucu eldeki babalık davasını etkilemektedir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; evlilik dışı dünyaya gelen küçükler ...ve ...’e babalık davası açmak için kayyım atanması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi; Aile hukukuna yönelik olduğu gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise;davanın kayyım atanmasına ilişkin olduğunu ve bu davaların T.M.K.nun 2. kitap 3. kısmında düzenlendiğini gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda;evlilik dışı dünyaya gelen küçükler adına babalık davası açılabilmesi, hak ve hukuklarının korunabilmesi için kayyım tayini istenilmiş olmakla T.M.Y. nın 426/2 ve 397. maddeleri gereğince uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ......
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından veya çocuk adına açılan babalık davalarında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 337. maddesinde, ana baba arasında evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı, 426/2. maddesinde ise yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı, 301. maddesinde de, babalık davasının, Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye, dava ana tarafından açıldığında kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği hükme bağlanmıştır. Babalığın tespiti davasında davacı anne tarafından babalık davası açıldığında yasal temsilci ile çocuk arasında çıkar çatışması olduğu durumlarda çocuğa kayyım atanarak taraf teşkilinin sağlanması gerekir. İlk derece mahkemesi babalık davasında annenin her zaman çocuğun yararına davranmayacağı ilkesinden hareket ederek çocuğa kayyım tayin edilmelidir. Somut olaya gelince Çocuğa 3....
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından veya çocuk adına açılan babalık davalarında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 337. maddesinde, ana baba arasında evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı, 426/2. maddesinde ise yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı, 301. maddesinde de, babalık davasının, Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye, dava ana tarafından açıldığında kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği hükme bağlanmıştır. Babalığın tespiti davasında davacı anne tarafından babalık davası açıldığında yasal temsilci ile çocuk arasında çıkar çatışması olduğu durumlarda çocuğa kayyım atanarak taraf teşkilinin sağlanması gerekir. İlk derece mahkemesi babalık davasında annenin her zaman çocuğun yararına davranmayacağı ilkesinden hareket ederek çocuğa kayyım tayin edilmelidir. Somut olaya gelince Çocuğa 3....