BABALIK DAVASIGÖREVLİ MAHKEMENAFAKATAZMİNAT 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 304 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 327 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 328 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 330 ] 4787 S. AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA... [ Madde 4 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve Özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz istemi yersizdir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesi, babalık davalarında ananın mali haklarını hüküm altına almıştır. Anılan maddede manevi tazminata yer verilmediği gibi, ayrıca maddi tazminat da düzenlenmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2018 NUMARASI : 2017/664 ESAS, 2018/307 KARAR DAVA KONUSU : BABALIK KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle, Müjde Yörük'ün imam nikahlı eşi olup, 5 yıldır birlikte yaşadıklarını, Müjde'nin üç çocuğunun olduğunu, 06/04/2017 tarihinde resmi nikahlı eşi Serkan ile anlaşmalı boşanma davası açtıklarını, protokolde üç çocuğun da babada kalması gerektiğinin düzenlendiğini, Serkan'ın şahitler huzurunda sonradan Tuğba isimli çocukla ilgili babalığın reddi davası açacağına söz verdiğini ancak bugüne kadar babalığın reddi davasının açılmadığını, kızı olduğu söylenen Tuğba'nın okul yaşının...
Kimlik nolu T4 olmadığının TESPİTİ İLE, T4 tarafından T1'nun SOYBAĞININ REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın vekili hükmün; vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kayyımı istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kayyım tarafından açılmış soy bağının reddi istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava, davacının nüfusuna kayıtlı çocukların soybağının reddi davasıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118- 395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından, davacı tarafça Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılması doğru değildir, soybağının reddi davasına bakmak görevi Aile Mahkemelerinin görev alanında kalmaktadır. Bu haliyle ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; dava konusunun babalık (babalığın tespiti) davası olduğu, TMK 301/1 maddesi gereğince, babalık davasının, ancak babaya karşı anne ve çocuk tarafından açılabileceği, babanın kendisinin anne ve çocuğa karşı babalık davası açmasının yasal olarak mümkün olmadığı belirlenmiş olup; davacının dava açma ehliyeti bulunmadığından davacı tarafça açılan davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olmakla;'' gerekçesiyle; Davacı tarafça açılan babalık davasında, TMK' nun 301/1. Maddesi gereğince, davacının dava ehliyeti bulunmadığından, HMK.nun 114/d maddesi gereğince, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir....
Dava; soybağının reddi ve babalık (babalık davası) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. "...HMK`nın 33 üncü maddesine göre "Hâkim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur." Dava dilekçesinde davacı babası olarak görünen kişi yönünden nüfus kaydının iptalini talep etmişse de bu talep hukuken "soybağının reddi" niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta, "Soybağının reddi" ve "babalık davası" olarak davalar tefrik edilip, eldeki davaya babalık davası olarak bakılması ve soybağının reddi davasının bekletici sorun yapılması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir..."...
Babalık karinesinin çürütülmesi soybağının reddi ile mümkündür (TMK 286). Bu ise soybağının reddi davası ile sağlanabilir (TMK 286). Bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkanı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkate edilmesi gereken husus şudur; soybağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır. Soybağının reddi davası, TMK 286. maddesine göre, ancak baba ve çocuk tarafından açılabilir. Baba ve çocuğun dava hakları birbirinden bağımsız haklardır. Söz konusu maddeye göre kocanın açtığı soybağının reddi davasında davalı ana ve çocuk iken, çocuğun açtığı soybağının reddi davasında, davalı ana ve koca olmak zorunda ve davalılar zorunlu dava arkadaşıdırlar. TMK m. 291/f. 1 hükmü, belirli şartlarla koca ve çocuk dışındaki kişilere de soybağının reddi davası açma hakkı tanımaktadır....
Dava, soy bağının reddi ve babalığın hükmen tespiti istemine ilişkindir. "Bu durumda çocuğun "evlilik içinde doğmuş olması" sebebiyle davalı Ahmet ile soybağı ilişkisi mevcuttur (TMK mad. 285). Babalık davası açma hakkı anaya ve çocuğa tanınmış (TMK mad. 301/1) olup, baba olduğunu iddia eden kişinin "babalık davası" açma hakkı bulunmamaktadır. O, ancak Türk Medeni Kanunu'nun 291. maddesinde sayılan hallerde "soybağının reddi" davası açabilir. Davacı, küçüğün babası olduğunu iddia ettiğine göre, dava, küçükle davalı Ahmet arasında kurulmuş bulunan soybağının reddi isteğini de ihtiva etmektedir....
Davalının “evlilik ürünü soybağı” sebebiyle (Ömer Uğur GENÇCAN, 743 ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa Göre Soybağının Kurulması, Reddi, Düzeltilmesi, İtiraz Davaları ve Soybağının Hükümleri, Yetkin Yayınevi, Ankara 2002, Kısaltma: GENÇCAN-Soybağı, s. 634) bir soybağı sorunu yoktur. TMK. m. 285 f. II hükmüne göre çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik ile hükmüyle kayden kurulmuş durumdadır. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2007 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK-2, s. 2015-2084) Dolayısıyla mevcut kayıtlar “değiştirilmediği sürece” davacının evlat edinme davasının dinlenebilmesini engelleyecek hiçbir soybağı statüsü engeli bulunmamaktadır. B)DAVACI BABALIK DAVASI AÇABİLİR Mİ? Davacı evlat edinmek isteyen babalık davası açamayacak durumda olması sebebiyle genetik baba olarak yapabileceği tek şeyi yapmış ve zorunlu olarak evlat edinme davası açmıştır....
Kimlik No'lu T4 arasındaki SOYBAĞININ REDDİ ile T1’nun, T4’nın BABASI OLMADIĞININ TESPİTİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T2 hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....