Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının yabancı uyruklu olduğunu, bu nedenle mahkemece uygun görülecek bir teminat yatırmak zorunda olduğunu, davacının annesinin yabancı statüsünde olduğu için taabiyetinde bulunduğu ülkede evliliğinin olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, dava dilekçesindeki hususların gerçeği yansıtmadığını, küçüğün annesinin davalı ile görüştüğü dönemlerde başka erkeklerle de birlikte olduğunu, küçüğün annesinin daha önceden de iki kez babalığın tespiti davası açtığını, davaların reddedildiğini, babalık davası ile birlikte nafaka isteme hakkı bulunmadığını, DNA testi yapılması istemine itiraz ettiklerini belirterek, öncelikle mahkemece takdir edilecek teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi için davacıya kesin mehil verilmesine, teminat gösterilmesi durumunda duruşmalara ve yargılama devam olunmasına, esas olarak da babalığın tespiti talebi ve nafaka talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, TMK 197. maddesine dayalı açılan nafaka davası ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas-2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kadının talep etmiş olduğu nafakanın yıllık miktarı 18.000,00TL olup karar tarihinde kesinlik sınırı olan 72.070,00TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı ... ve davalı-karşı davacı ...'in 2.3.2017 tarihli dilekçeyle tazminat taleplerine yönelik temyiz taleplerinden feragat ettiklerinin bildirdiklerinden temyiz dilekçelerinin tazminat taleplerine yönelik olarak reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı ... 2.3.2017 tarihli dilekçesiyle kendisi için nafaka taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı-karşı davalı kadının nafaka talepleri yönünden bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık, Nafaka ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı tarafından nafaka ve manevi tazminat davası, davalılar tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının nafaka davasına ve davalılarında nafaka davasındaki vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-4721 sayılı Türk Medeni Kanununda babalık davalarından manevi tazminata ilişkin bir düzenleme yer almamıştır.Davacı kayyım Borçlar Kanununun 49. maddesi uyarınca 30.000 TL. manevi tazminat talep etmiştir. Bu talep Aile Mahkemelerinin görevine girmez. Genel mahkemelerin görevi dahilindedir....
MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanma ile feri olan nafaka, velayet ve tazminat istemilerine ilişkin olup, hüküm nafaka ile tazminat istemleri yönünden temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince verilen ilk hükme karşı, davacı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurulduğundan, erkek lehine usuli kazanılmış haktan söz edilemez. Bu yön gözetilmeden ilk derece mahkemesince kaldırma kararından sonra tesis edilen hükümde belirlenen tazminat ve nafaka miktarlarının erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesiyle, indirilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple temyiz edilen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Aile Mahkemesinin 2011/1118 Esas ve 2011/1100 Karar sayılı ilamına istinaden ilamda hükmedilen nafaka alacağının tahsili maksadıyla Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2016/17483 sayılı dosyasında ve ilamda hükmedilen maddi tazminat alacağının tahsili maksadıyla Ankara 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ve nafaka ile kendisinin reddedilen nafaka ve tazminat talepleri ve kendisine vekalet ücreti verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin isminin karar başlığında yazılmamış olmasının maddi hataya dayandığından, mahkemesince düzeltilmesinin mümkün bulunmasına; boşanma davası içinde boşanmanın fer’i niteliğindeki tazminat ve nafaka taleplerinin kabul veya reddedilen miktarları üzerinden ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin de tabii bulunmasına göre; yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...
Mahkemece, maddi tazminat ve nafaka istemi yönünden, taraflar arasında Türk Medeni Kanunu gereğince gerçekleşen ve geçerlilik taşıyan bir evlilik bulunmadığından davacının maddi tazminat ve nafaka isteminde bulunamayacağı, manevi tazminat istemi yönünden ise davalının birliktelik yaşadığı davacının ve çocuklarının bakımı ile ilgilenmediği, resmi olarak evlendikten sonra davacıyı ve kızını terk ettiği, bu nedenle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçeleriyle maddi tazminat ve nafaka istemlerinin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Dürüst davranma" başlıklı 2. maddesi, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz" şeklinde düzenlenmiştir. Bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar arasında resmi bir evlilik bulunmamaktadır. Davacının nafaka, maddi ve manevi tazminat istemleri, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmamaktadır. Davacı genel hükümlere dayanarak nafaka ile maddi ve manevi tazminat istemiştir. Aile Mahkemesi görevli değildir. (4787 ....m.4) Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetilir....