Mahkemece, ön inceleme tutanağı ile davacının maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş, yargılamaya nafaka talepleri yönünden devam edilmiş, taraflarca takip edilmediği gerekçesiyle 13.11.2014 tarihli celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına, 23.02.2015 tarihinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının davayı nafaka ve tazminat davası olarak, eski kocası Ömer ve kayınpederi Şemsettin aleyhine açtığı, mahkemece, tazminat davasının tefriki ile davaya nafaka davası olarak devam edildiği, açılmamış sayılmasına karar verilen davanın nafaka davasına ilişkin olduğu, davalısının Ö.. Ç.. olduğu ve Ö.. Ç..'ın yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirmediği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; nafaka davasının tarafı olmayan Ş.. Ç.. lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Yukarıda yapılan açıklamalar ve 27.11.1946 günlü ve 1943/28 E. 1946/15 K Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişki; müşterek çocuğun doğum giderinden kaynaklanan maddi tazminat ve nafaka talebine (bağımsız olarak açılmış nafaka talebi bulunmamakla birlikte, karar davacı tarafından reddedilen tazminat ve nafaka temyiz konusu edilmiştir) ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
BABALIK DAVASIHAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRESOYBAĞININ BELİRLENMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 301 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 303 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 304 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar; anneleri H..'nin davalıların babası M.. T..'un A.. ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu ileri sürerek, anneleri H.. ile baba olduğu iddia edilen M.. T.. arasındaki soybağının belirlenmesini istemişlerdir. Dava Türk Medeni Kanunu 301 vd. maddelerine dayanan babalığa yöneliktir. Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilir. (T.M.K. md. 301/1). Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.(T.M.K. md. 301/2) Çocuk ergin olduğu tarihten itibaren 1 yıl içinde babalık davasını açmak zorundadır....
Diğer bir deyişle takipte cari aylık nafaka alacağı ile birikmiş nafaka alacağının tahsili için 1/4 oranından aşağı olmamak üzere 2. hacizle kesinti yapılması mümkündür. Ancak açıklandığı üzere yapılacak bu 2. haciz, yalnızca birikmiş nafaka alacağı yönünden geçerli olup diğer borçlar için geçerli değildir. Alacaklının talebi üzerine cari nafaka alacakları ile yalnızca birikmiş nafaka alacaklarının tahsili için borçlunun emekli maaşına haciz konulması gerekirken, borçlunun maddi ve manevi tazminat alacaklarına ilişkin emekli maaşına haciz konulması yönünde muvafakati bulunmadığı halde, içerisinde maddi ve manevi tazminat alacaklarının da bulunduğu haciz tarihi itibarıyla 67.211,27- TL'ye ulaşan tüm borçların tahsili için borçlunun emekli maaşına haciz konulması 5510 sayılı Yasanın 93. maddesine aykırıdır. Bu husus kamu düzeninden olup şikayet süreye tabi de değildir....
ın babası olduğunun tespitine, nafaka ve tazminata karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince salt nafaka ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; kendisinin davalı ile evlilik dışı ilişkisinden küçük ....’ın olduğunu, ....’ın babasının davalı ... olduğunun tespitine , çocuğa nafaka ve kendisine manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE : Dava TMK 301 maddesi uyarınca babalık ve TMK 182 maddesi uyarınca çocuk için nafaka talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK 301 maddesi uyarınca verilen babalık hükmü taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur berilemesi, erkeğin davasının kabulü, erkek lehine hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat ile nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı kadının reddedilen tazminat ve nafaka taleplerine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince kadının reddedilen tazminat ve nafakaya ilişkin olarak verilen hüküm kadın tarafından istinaf edilmeyerek kadın yönünden kesinleşmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davalının tazminat ve nafaka isteklerinin ret edilmiş olduğunun anlaşılmasına ve kararda davalının nafaka ve tazminat isteklerinin reddi denilecek yerde, davacının nafaka ve tazminat taleplerinin reddi şeklinde hüküm kurulmasının maddi hatadan kaynaklanmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2006 sa....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde nafaka ve tazminat istemediğini bildirmiştir. Bu beyan ile davacının nafaka ve tazminat haklarından feragat ettiği anlaşılmaktadır. Davacının sonradan verdiği dilekçe ile feragattan rücu etmesi de mümkün değildir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacının tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat ile nafaka işleğine ilişkindir. Davacı kadın, 02.03.2010 tarihinde açtığı... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2010/41 Esas sayılı boşanma dosyasının dava dilekçesinde "ayrı yaşamakta haklı olduğu halde davalı eşinden nafaka talebinin bulunmadığını ve bulunmayacağını" beyan etmiş, tazminat haklarını ise saklı tuttuğunu belirtmiştir. Eldeki dava dosyasında ise 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 20.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat istemiştir. Davacının boşanma dava dosyasında davalıdan nafaka istemediğini açıklaması, nafaka isteğinden feragat niteliğindedir. Bu beyan davacıyı yoksulluk nafakası konusunda bağlar....