BABALIK DAVASIHAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRESOYBAĞININ BELİRLENMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 301 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 303 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 304 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar; anneleri H..'nin davalıların babası M.. T..'un A.. ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu ileri sürerek, anneleri H.. ile baba olduğu iddia edilen M.. T.. arasındaki soybağının belirlenmesini istemişlerdir. Dava Türk Medeni Kanunu 301 vd. maddelerine dayanan babalığa yöneliktir. Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilir. (T.M.K. md. 301/1). Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.(T.M.K. md. 301/2) Çocuk ergin olduğu tarihten itibaren 1 yıl içinde babalık davasını açmak zorundadır....
Davalı yasal süre içerisinde kimlik tespiti de yapılarak muhabere kanalıyla Trabzon Aile Mahkemesinden gönderdiği cevap dilekçesinde özetle; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasını kabul ettiğini, iki ayı aşkın süredir ayrı yaşadıklarını, kendisinin dava dilekçesi eline geldikten sonra yani 1 haftadan beri ayrı şehirde yaşadığını, Trabzon'a annesinin yanına gelip kaldığını, bir daha bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, davacının maddi manevi tazminat talebi olmadığı gibi kendisinin de davacıdan herhangi bir maddi manevi tazminat ve nafaka talebi olmadığını, dava dilekçesindeki aleyhine olan beyanları kabul etmediğini, buna rağmen boşanmaya karar verilmesini, herhangi bir maddi ve manevi tazminat talebi talebi olmadığını, aralarında eşya sorunu olmadığını, nafaka talebi de olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacının nafaka davası açmış ve lehine nafakaya hükmedilmiş olması Türk Medeni Kanunun 199'ncu maddesine göre tedbir alınması gereğini ortadan kaldırmaz. O halde, ailenin ekonomik varlığının elden çıkarılması riski mevcut olduğuna göre, yukarıdaki taşınmaz dışındaki diğer malvarlığı değerleriyle ilgili olarak “davalının tasarruflarının davacı eşin rızasıyla yapılabileceğine” karar verilmelidir. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum....
Mahkemece; davacının icra takip tarihi itibari ile nafaka borcunun 2.459.00 TL olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar 24/12/2009 tarihinde açılan anlaşmalı boşanma davası sonucu 04/03/2010 tarihli karar ile boşanmış, karar 21/04/2010'da kesinleşmiş, davalı ve ortak çocuk Yusuf için 500.00'er TL nafaka takdir edilmiştir. Davalı, davacı aleyhine 17/08/2011 tarihinde nafaka alacağı için icra takibi başlatmış, bilirkişi raporunda davacının toplam nafaka borcunun 2.459,00 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece hükme dayanak alınan bu bilirkişi raporunda; davacının 03.10.2011 tarihinde yaptığı 2.000 TL nafaka ödemesi de hesaba katılmıştır, davacının yalnızca icra takibi tarihine kadar yaptığı nafaka ödemelerinin borçtan düşülmesi gerektiğinden bilirkişi raporu yanılgılıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU SİCİLİNİN YANLIŞ TUTULMASINDAN KAYNAKLI TAZMİNAT DAVASI Dava, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat davası olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2017/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU SİCİLİNİN YANLIŞ TUTULMASINDAN KAYNAKLI TAZMİNAT DAVASI Dava, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat davası olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 2017/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL DAVASI KANUN YOLU : TEMYİZ Dava kat mülkiyeti kanunun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlık olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin 23.1.2020 tarih 1 sayılı karar ile 07.07.2020 tarih ve 173 sayılı Kararı’nın 3/B-ı bendi uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar vekilinin 07.11.2019 tarihli ikinci tavzih istemi de kabul edilerek hüküm fıkrasının ''1-A-DAVANIN MADDİ TAZMİNAT DAVASI Talebi YÖNÜNDEN a)Davanın 103.796,10 TL maddi tazminat davasının davacı Ergil Grup İnşaat Makine İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd....
Yukarıda yapılan açıklamalar ve 27.11.1946 günlü ve 1943/28 E. 1946/15 K Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişki; müşterek çocuğun doğum giderinden kaynaklanan maddi tazminat ve nafaka talebine (bağımsız olarak açılmış nafaka talebi bulunmamakla birlikte, karar davacı tarafından reddedilen tazminat ve nafaka temyiz konusu edilmiştir) ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, ön inceleme aşamasında, kendi yararına hükmedilmesini istediği nafaka talebinin hukuki niteliğini açıklamamıştır. Mahkemece yapılacak iş; davacıdan talep ettiği nafakanın hukuki niteliği konusunda hakimin davayı aydınlatma ödevi (HMK. md. 31) çerçevesinde açıklama istenilmesi, yapılacak açıklamaya göre davacının nafaka talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken; yoksulluk nafakası konusunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. 182) Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. Bu sebeple iştirak nafakası talebi iddia ve savunmasının genişletilmesi, kapsamında değerlendirilemez. Tahkikat aşamasında bile herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın istenebilir....