GEREKÇE : Davanın babalık soybağının reddi davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Evliliğin doğumdan önce gerçekleşmiş olması halinde; TMK’nun babalık karinesini düzenleyen 285. maddesi gereğince evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu karine olarak kabul edilmiştir. Bu karine uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuk ile o evlilikte koca arasında soybağı kurulacaktır. Babalık karinesinin çürütülmesi soybağının reddi ile mümkündür (TMK 286). Bu ise soybağının reddi davası ile sağlanabilir (TMK 286). Bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkanı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkate edilmesi gereken husus şudur; soybağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır. Soybağının reddi davası, TMK 286. maddesine göre, ancak baba ve çocuk tarafından açılabilir....
GEREKÇE : Davanın konusu, soy bağının (babalık) tesbitine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; dava, 4721 sayılı TMK'nun 301/1, 303/2 maddelerine dayalı olarak, ergin çocuk tarafından açılan babalığın tespiti istemine ilişkindir. Bilindiği üzere; TMK.nun 301.maddesinde; "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir," hükmü düzenlenmiştir....
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Babalık davasına dair hak düşürücü süreler ise TMK m. 303’de düzenlenmiştir. Buna göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Çocuğun açacağı babalık davası yönünden; hak düşürücü süreyi düzenleyen ikinci fıkra, Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Somut olayda, mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak, dava Cumhuriyet savcısına ve Hazine’ye ihbar edilerek, çocuk ve çocuk adına kayyım tarafından açılan babalık davalarında her hangi bir hak düşürücü süre olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2017/814 ESAS, 2020/629 KARAR DAVA KONUSU : BABALIK DAVASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının hükümlü olması nedeniyle kendisine vasi atandığını, vesayet mahkemesinden babalık davası açmak için yetki alındığını, davalının davacı Murat'ın babası olduğunu, nüfus kaydında baba hanesinde davalının ismi yazdığını, ancak davalının babalığı kabul etmediğini, bu nedenle anne hanesinde anne soy isminin kayıtlı olduğunu belirterek, adli müzaheret talebinin kabulü ile davalının davacının babası olarak kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir...
Soybağının reddine ilişkin hüküm, bu hükmün taraflarınca temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş olmasına göre, babalık davası incelenebilir hale gelmiştir. Bu itibarla babalık davası konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ. Müdahil ...’nin temyiz itirazları yönünden hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre babalıkla ilgili diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığın, ...’nin soybağının reddine ilişkin temyiz talebinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 07.07.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babalığın tespitine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesinde; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). TMK'nin 301. maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır....
Dava dilekçesinde, "babalık davasının reddi" kararına karşı yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş, mahkemece "iadei muhakeme şartlarının oluşmadığı" gerekçesiyle dava reddedilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı tarafından, davalıya karşı daha önce açılan babalık davası, .... Hukuk Mahkemesince 07.02.2008 tarihinde verilen kararla reddedilmiş; ret gerekçe olarak "davacının bir başka erkekle (...) soybağı ilişkisi ortadan kaldırılmadıkça babalık davası açılamayacağı" gösterilmiştir. Bu karar Yargıtay 2.Hukuk Dairesince 15.07.2009 tarihinde onanmıştır. Yargıtay 2....
Buna göre; davalının yargılama sırasında 15.06.2012 tarihinde tanıma senedi ile çocuğu tanıması sonucu davacı tarafından açılan babalık davası konusuz kaldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle babalık davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı, babalık davası içinde çocuk için istenen nafaka, babalık davasının eki niteliğinde olup ayrı harca tabi olmadığı gibi nafaka isteminin ret veya kabulü halinde ayrıca vekalet ücretine hükmedilemiyeceği de gözetilmeksizin ayrı bir nafaka davası varmış gibi nafaka isteminin kabul ve ret oranına göre taraflar için vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 303'ncü maddesinde yer alan hükme göre; " babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir."...