İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekil tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin annesi T6'ın Muammer Demirbüken ile resmi nikah olmadan birlikte yaşadıklarını, bu birlikteliğinden doğumundan kısa bir süre sonra, biyolojik babasının biyolojik annesi Herdamcan'ı terk ettiğini, müvekkilini babaannesi olan Raifa Yalçın ve dedesi olan Mahmut Yalçın'ın kendi adlarına nüfusa kaydettiklerini, müvekkilinin yıllar sonra biyolojik babası ile tanıştığını, babasına karşı babalık davası açtığını, Gebze 3. Aile Mahkemesi'nde açılan babalık davasının görünüp sonuçlanabilmesi için bu davayı açması gerektiğini, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, bu nedenlerle yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, Soybağının Reddi davası olduğu anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekil tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin annesi T6'ın Muammer Demirbüken ile resmi nikah olmadan birlikte yaşadıklarını, bu birlikteliğinden doğumundan kısa bir süre sonra, biyolojik babasının biyolojik annesi Herdamcan'ı terk ettiğini, müvekkilini babaannesi olan Raifa Yalçın ve dedesi olan Mahmut Yalçın'ın kendi adlarına nüfusa kaydettiklerini, müvekkilinin yıllar sonra biyolojik babası ile tanıştığını, babasına karşı babalık davası açtığını, Gebze 3. Aile Mahkemesi'nde açılan babalık davasının görünüp sonuçlanabilmesi için bu davayı açması gerektiğini, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, bu nedenlerle yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, Soybağının Reddi davası olduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı tarafından açılan "nesebin reddi ve babalık davası" ndan TEFRİK ile gelen BABALIK davasıdır. Türk Medeni Kanununun 301/3. maddesi davanın Cumhuriyet Savcısına ve Hazine’ye ihbarını zorunlu görmüştür. Davacı; 16/05/2018 tarihli dava dilekçesi ile nüfusta kayıtlı babaya karşı açtığı nesebin reddi davası ile birlikte biyolojik baba olduğunu iddia ettiği davalı T3'a yönelik olarak da babalık davası açmıştır. Davalı T3'a yönelik açılan babalık davası tefrik edilerek elde dosya oluşturulmuştur. Tefrikten önce dava maliye hazinesine ve cumhuriyet savcılığına ihbar edilmiş ise de; tefrik edilen babalık davasının görülmesi sırasında C. Savcılığı ve Hazine yeni dosyadan haberdar edilmemiş, tefrik edilen dosyanın duruşma günü tebliğ edilmemiş, bilgileri olmaksızın yokluklarında karar verilmiştir. Karar başlığında da taraf olarak görünmediklerinden kendilerine gerekçeli karar ve istinaf başvuru dilekçesi de tebliğ edilmemiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2021/803 Esasına kaydedildiği, bu dosyada davanın soybağının reddi ve babalık davası olarak nitelendirilip babalık davasının tefrikine karar verildiği, tefrik edilen babalık davasının istinafa konu 2021/809 Esasına kaydedildiği, bu davada mahkemece taraflara tebligat çıkartılmaksızın re'sen celse açılarak 04/03/2022 tarihli celsede dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, mahkeme gerekçesine bakıldığında mahkemenin 2021/803 sırasına kayıtlı soybağının reddi davasında davanın nüfus kaydının düzeltilmesi olması gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği dikkate alınarak, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, 2021/803 sırasına kayıtlı davanın sonucunun bekletici mesele yapılarak bu davada verilen kararın kesinleştirilmesinden sonra iş bu babalık davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile karar verilmesine yer olmadığı kararının usul ve yasaya...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/541 Esas, 2021/694 Karar sayılı 16.09.2021 tarihli kararı ile küçüğü babalık davasında temsil etmek üzere İlkercan Polat'ın küçüğe kayyım olarak atanmasına karar verildiği, kararın 11.11.2021 tarihinde kesinleştiği, küçüğü temsilen kayyımı tarafından babalık açma davasını içerir şekilde Av. T2 vekaletname verildiği, dosyaya ibraz edildiği görülmüştür. Dava, çocuk tarafından açılan babalık davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın anne tarafından açılan babalık davası olduğu tespiti ile TMK'nun 303/1.madde gereğince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesince küçüğe kayyım atanması için ihbarda bulunulması, davacı küçüğün davada temsilinin sağlanması gerekirken bu husus yerine getirilmediği gibi davacının anne olarak nitelenmesi doğru görülmemiştir. Çocuk tarafından açılan babalık davası yönünden hak düşürücü süre söz konusu değildir....
Babalık davası açma hakkı anaya ve çocuğa tanınmış (TMK mad. 301/1) olup, baba olduğunu iddia eden kişinin "babalık davası" açma hakkı bulunmamaktadır. O, ancak Türk Medeni Kanunu'nun 291. maddesinde sayılan hallerde "soybağının reddi" davası açabilir. Davacı, küçüğün babası olduğunu iddia ettiğine göre, dava, küçükle davalı Ahmet arasında kurulmuş bulunan soybağının reddi isteğini de ihtiva etmektedir. Buna göre davada birden fazla istem olup bunlardan ilki; Hatice ile davalı Ahmet Can'ın evlilik birliği içinde 28/12/2008 tarihinde doğan İsa Can'ın biyolojik babasının Ahmet olmadığı yönündeki iddia 4721 sayılı TMK'nin 286.maddesi kapsamında soybağının reddi; ikincisi ise, çocuk İsa'nın babasının davacı Selim olduğu yönündeki istem ise TMK'nin 301.maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti istemlerine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/159 KARAR NO : 2021/160 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞİRAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2019/27 ESAS - 2020/67 KARAR DAVA KONUSU : BABALIK (BABALIK DAVASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında babasının T2'nin olduğunu, ancak buna rağmen babası T2 ile aralarında babalık bağının kurulmadığını, nüfus kayıtlarında geçen Bilal isimli kişinin kim olduğunun belli olmadığını, annesi ve babasının resmi nikahları olmadan evlendiklerini ve bu nedenle babası ile aralarında babalık bağı kurulmadığını belirterek, nüfus kayıtlarında babasının T2 olduğunun tespitine ve dosyanın adli yardımlı olarak yürütülmesine karar verilmesinin...
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, soy bağının reddi davasının, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocuklarının soy bağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir dava olduğunu, babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasındaki soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soy bağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın soy bağının reddi davası olmadığını, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğunu, açtıkları davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Dava yaşı küçük çocuk kayyımı tarafından açılan TMK 301.maddesine dayalı babalık ve iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiştir. TMK 301/3.madde gereğince Cumhuriyet Savcılığı ve Hazineye yine kayyum tarafından açılan dava olmakla, davacı küçüğün annesine kanun gereği ihbar edilmesi gereken dava olduğu halde ihbar işlemleri yapılmaksızın taraf teşkili sağlanmadan esastan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yine kabule göre de babalık davalarında hem davacının hem de davalının babalık davası açmak ve takip etmek üzere özel yetki içeren vekaletname ibraz etmeleri gerekirken genel vekaletname ile davanın görülmesi yine kayyımın vekaletnameyi verirken kendi adına değil çocuk adına vermesi gerektiği hususunun gözetilmemesi doğru görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çocukla babası görünen şahıs arasındaki soybağının geçersiz kılınması gerektiğini, babalık davasının işbu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, soybağının reddi davasının babalık davası bakımından bekletici mesele yapılmasına, babalık davasının ve iştirak nafakası talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....