WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ı tek başına evlat edindiği, kararın kesinleştiği ve nüfus kayıtlarına işlendiği, küçüğün anne adının davacının adı ile değiştirilmekle birlikte baba adının halen biyolojik babasının adı olduğu ve davacının bu adı kendi babasının adı ile değiştirmek istediği anlaşılmıştır....

    ün baba adının ... ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davacı tarafından ibraz edilen; Türkiye Cumhuriyeti Adliye Vekaleti Evlenme Cüzdanı 185 622 yazılı "Adliye Vekaleti Celilesince tespit edilen numunesi veçhile Türk Tayyere Cemiyetince ihzar ve tabedilen bu cüzdanının fiatı bir liradır ibareli belge aslında ve 454 183 seri numaralı 10.07.1936 tarihinde verilen 24 sayfadan ibaret olan nüfus hüviyet cüzdanı asıllarının incelenmesinde, davacının annesi ...'ün baba adının ... ... olarak geçtiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacının annesi .. ..., babası ... Büyüktaşbay hanesinde kayıtlı iken 28.01.1939 tarihinde evlenerek eşi hanesine gittiği, eşi hanesinde baba adının ... .. olarak yazıldığı, yargılama sırasında 20.11.2014 günlü idari düzeltme ile eşi hanesindeki baba adının ... olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Dava, ölü kişinin adının değiştirilmesi istemine ilişkindir....

      Değerli çoğunluk tarafından bir “babalık davasında” 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun “geçici olmayan” maddelerinde hiçbir değişiklik olmadığı halde Dairemin bugüne kadar olagelen uygulamasından farklı olarak babalığına hükmedilen çocukların “baba hanesine” tesciline ve “baba soyadını” taşımasına olanak veren bir sonuca varılmıştır. “Olması gereken” hukuk açısından bir sorun yoktur. “Olan hukuk” açısından durum farklıdır. Dairem uygulamasında çocuğun baba hanesine tesciline “engel hüküm” 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda yer alan m. 321 hükmüdür: “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekârlık soyadını taşır.” Yerleşik uygulamamıza bir örnek vermek gerekirse: “Türk Medenî Kanununun 321. maddesi ile “ Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır.” hükmü getirilmiştir....

        Dairem uygulamasında çocuğun baba hanesine tesciline “engel hüküm” 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda yer alan m. 321 hükmüdür: “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekârlık soyadını taşır.” Yerleşik uygulamamıza bir örnek vermek gerekirse: “Türk Medenî Kanununun 321. maddesi ile “ Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır.” hükmü getirilmiştir. Bu nedenle, davalı İbrahim Sami Karakoç’un küçük ...’ın babası olduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken babasının soyadının taşımasını sağlayacak şekilde, baba hanesine kaydedilmesine de karar verilmesi doğru bulunmamıştır.” (Y2HD, 13.10.2003, 12266-13350, ..., 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili ...,... 2004, Kısaltma: ......

          Taraflar arasındaki çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararın davalı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı anne ve çocuk yönünden alınan 07.03.2023 tarihli raporda; çocuğun babayı tanımadığı, çocukla baba arasında kurulacak olan uzun süreli yatılı kişisel ilişkinin çocukta travma oluşturabileceği bu nedenle çocuğun babayı tanıması ve olumlu kabul gerçekleşmesi durumunda kişisel ilişkinin aşamalı olarak artırılabileceği yönünde görüş bildirildiği, davacı baba yönünden alınan 24.03.2023 tarihli raporda; çocukla baba arasında çocuğun gelişimsel düzeyi ile ikamet adresleri arasındaki mesafe dikkate alınarak sık biçimde kişisel ilişki kurulması baba ile çocuk arasındaki bağın gelişmesini teşvik edeceğinden çocuğun yüksek yararına olacağı yönünde görüş bildirildiği, 07.06.2023 tarihli üçlü uzman raporunda; çocuğun anne yanında mevcut düzeninden memnun olduğu, babayı tanımadığı, baba ile son beş yıl içerisinde hiç iletişim kurmadığı , çocuğun hali hazırda tanınmış olan kişisel ilişki hakkını...

              Davacıların davadaki talebi az yukarıda açıklanmış olup, çekişme konusu parsellerde 1/2 pay maliki ...’ın baba isminin düzeltilmesi istenmiştir. Oysa, hükümde aynı taşınmazların diğer 1/2 pay maliki ...’ın baba isminde düzeltme yapıldığı görülmektedir. Davacıların bu yönde bir talebi bulunmadığı gibi ...’ın baba ismi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/212 – 294 esas ve karar sayılı kararı ile “...” olarak düzeltilmiş ve temyiz üzerine hüküm Dairemizce 26.06.2008 tarih, 2008/7513 – 8482 sayılı kararı ile onanmıştır. Mahkemece, açıklandığı şekilde talep konusu olmadığı halde kayıtlarda ...’a ait baba isminin düzeltilmiş olması ve davacılar tarafından düzeltme istenen hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş bulunması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 18.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Davalı anne 11.02.2015 tarihinde çocuğun yaşının küçüklüğü ve halen anne sütü aldığını belirterek yatılı olmayacak şekilde çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesini talep etmiş ve mahkemece, 02.04.2015 tarihinde dava kabul edilmiştir. 15.02.2016 tarihinde davacı baba tarafından eldeki dava açılarak çocukla yatılı ilişki kurulması yönünde kişisel ilişkinin değiştirilmesi talep edilmiş ve mahkemece dava kabul edilerek baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir. Her iki dava arasında geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilememiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep de bulunmamakladır. Ayrıca, her hafta sonu baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının annenin velayet görevini engelleyeceği ve çocuğun yaşının küçüklüğü sebebiyle baba ile yatılı ilişki kurmasının mümkün olmadığı da mahkemece dikkate alınmamıştır....

                  Ancak; hükmüne uyulan bozma ilamında belirtilmesine karşın dava konusu 57, 99 ve 216 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında kayıt malikinin baba ismi olan '' ... '' nın yazması ve talebin sadece cinsiyet bilgisi eklenmesi olduğu gözetilmeden anılan parseller yönünden malikin baba ismi olan '' ... '' nın yeniden tapuya eklenmesine karar verilmesi isabetsizdir. Ne var ki; mahkemece 57,99 ve 216 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarına yeniden malikin baba ismi olan '' ...'' nın eklenmesine hükmedilmiş ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 4. sırasındaki '' ... ili, ... ilçesi, ... köyü, köy civarı mevkiinde kain 57 parsel sayılı taşınmazda davacı ... ...'ın baba ismi olan "..." isminin EKLENEREK, ... OĞLU ... ... olarak tapuya KAYIT ve TESCİLİNE '', 5. sırasındaki '' ... ili, ... ilçesi, ... köyü, Kalemli D. mevkiinde kain 99 parsel sayılı taşınmazda davacı ... ...'ın baba ismi olan "..." isminin EKLENEREK, ......

                    Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, kayden davalı T4 ve davalının kocası olan İbrahim Kaçar'ın kayden çocukları olarak görünen küçükler Serhat Kaçar ve Mehmet Merğas Kaçar'ın gerçekte bu kişilerin çocukları olmadığı, davacı ve imam nikahlı eşi olan Şükri Kaçar'ın çocukları olduğu iddiasına dayalı küçüklerin nüfustaki anne ve baba kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu