Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Biyolojik anne tespit edilebiliyor ancak genetik baba tespit edilemiyorsa bu durumda çocuk anasının bekarlık hanesine, anasının soyadı ile ve bildireceği baba ismi ile tescil edilir. İlk derece mahkemesince, "baba olduğu iddia edilen kişinin anne ile davacıların doğum tarihi itibariyle genetik evli olmadıkları, genetik baba olduğu iddia edilen kişi yönünden babalık karinesi gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebinin soybağı davası olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de davacıların genetik babanın hanesine kaydedilmek şeklinde bir talepleri olmadığı, gerçeğe aykırı beyanla baba görünen kişinin adının silinmesini talep ettikleri anlaşıldığından talebin soybağını ilgilendiren bir yönünün olmadığı açıktır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuğun velayetinin davalı annede olduğu, boşanma davasında baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin kurulduğu, çocuğun yaşı gereği anne ile bağımlılığının kalktığı ve baba ile çocuk arasındaki sevgi, güven bağının oluştuğu anlaşılmakla, baba figürünün çocuk için önemi de dikkate alınarak, çocuk ile baba arasında daha sıkı ilişkinin çocuğun üstün yararına olacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, ... ile davacı baba arasında her ayın ikinci ve dördüncü Cumartesi günü saat 10.00 ile Pazar günü saat 16.00 ; dini bayramların ikinci günü saat 10.00 ile üçüncü günü saat 14.00 ve her yılın 01 Ağustos günü saat 10.00 ile 20 Ağustos günü saat 14.00, sömestr tatillerinde birinci gün saat 10,00 ile sekizinci gün saat 16,00, her yıl babalar gününde saat 10.00 ile saat 18.00, her yıl çocuğun doğum günlerinde saat 16.00 ile 20.00 arasında baba tarafından çocuğun bulunduğu yerden alınarak, aynı...

    Değerli çoğunluk tarafından bir “babalık davasında” 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun “geçici olmayan” maddelerinde hiçbir değişiklik olmadığı halde Dairemin bugüne kadar olagelen uygulamasından farklı olarak babalığına hükmedilen çocukların “baba hanesine” tesciline ve “baba soyadını” taşımasına olanak veren bir sonuca varılmıştır. “Olması gereken” hukuk açısından bir sorun yoktur. “Olan hukuk” açısından durum farklıdır. Dairem uygulamasında çocuğun baba hanesine tesciline “engel hüküm” 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda yer alan m. 321 hükmüdür: “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekârlık soyadını taşır.” Yerleşik uygulamamızda bu yöndedir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre, çocuğun baba ile görüş günleri öncesinde agresif davranışlar sergilediği, endişeye kapıldığı, rahatsızlık duyduğu, kişisel ilişki kurulan zamanlarda baba ve yakınları tarafından çocuğa özen gösterilmediği, çocuğun rahatsız olacağı tavırlar sergilendiği, bu sebeplerle çocukla baba arasında mevcut kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiği, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının çocuğun babaya karşı yabancılaşmasına neden olacağı, baba rolünün de çocuğun yüksek menfaati gereğince gerekli ve önemli olduğu, mevcut kişisel ilişkinin kısıtlanarak yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesinin daha uygun olacağı gerekçesi ile; davanın kabulüne, boşanma ilâmı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, çocuk ile baba arasında her ayın birinci Cumartesi günü saat 11:00 ile 15:00 arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmesine karar verilmiştir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "... davacı anne, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini işlemişse de dosyada bulunan uzman raporu, tanık beyanı ve diğer delillere göre, davalı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da yatılı olmayacak şekilde daraltılmasını zorunlu kılan, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkileyecek bir hususa rastlanmamıştır....

        ; Boşanma davası, davacı kadın tarafından sürekli kalma niyetiyle oturduğu/kaldığı/geldiği baba evinin bulunduğu yerde açılamaz mı? Ülkemizde koca evinden uzaklaştırılan her kadının sürekli kalma niyetiyle gidebileceği doğal tek adres baba evidir. Aralarında meydana gelen olaylardan sonra kocası ile oturamaz duruma gelen ve ekonomik ya da sosyal zorunluluklar sebebiyle gidecek başka yeri de bulunmadığı için baba evine dönen/dönmek zorunda kalan her kadın boşanma davasını ertesi günü bile sürekli kalma niyetiyle geldiği/oturduğu/kaldığı baba evinin bulunduğu yerde açabilir. Yeter ki davacı kadının gidecek ve gitmesi daha doğal olan bir yeri bulunduğu ileri sürülüp kanıtlanmış olmasın....

          çocuk ile baba arasında uzun süreli kurulan şahsi ilişkilerin kaldırılması ve çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Somut olayda davacı kadının 15.8.2002 tarihinde koca evini terk edip, o tarihten beri baba evinde oturduğu, işte çalışmadığı, üzerine kayıtlı bir taşınmazının bulunmadığı, hayatın olağan akışı gereğince sığınabileceği ve yerleşebileceği tek yerin baba evi olduğu ayrı ev açıp orada hayatını idame ettirmesinin mevcut şartlarda mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı kadının sürekli kalma niyeti ile baba evine gittiğinin ve hayatını burada devam ettireceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.” (YHGK, 6.6.2007, 331-332, Ömer Uğur GENÇCAN - Mal Rejimleri Hukuku, Ankara-2007, s. 665-667) Yüce Hukuk Genel Kurulu emsal kararında açıkça belirtildiği üzere davacı kadının hayatın olağan akışı gereğince sığınabileceği ve yerleşebileceği tek yerin baba evi olduğu; ayrı ev açıp orada hayatını idame ettirmesinin mevcut şartlarda mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            ; Boşanma davası, davacı kadın tarafından sürekli kalma niyetiyle oturduğu/kaldığı/geldiği baba evinin bulunduğu yerde açılamaz mı? Ülkemizde koca evinden uzaklaştırılan her kadının sürekli kalma niyetiyle gidebileceği doğal tek adres baba evidir. Aralarında meydana gelen olaylardan sonra kocası ile oturamaz duruma gelen ve ekonomik ya da sosyal zorunluluklar sebebiyle gidecek başka yeri de bulunmadığı için baba evine dönen/dönmek zorunda kalan her kadın boşanma davasını ertesi günü bile sürekli kalma niyetiyle geldiği/oturduğu/kaldığı baba evinin bulunduğu yerde açabilir. Yeter ki davacı kadının gidecek ve gitmesi daha doğal olan bir yeri bulunduğu ileri sürülüp kanıtlanmış olmasın. Kadının sürekli kalma niyetiyle oturacağı yeri kocası belirleyemez....

              ; Boşanma davası, davacı kadın tarafından sürekli kalma niyetiyle oturduğu/kaldığı/geldiği baba evinin bulunduğu yerde açılamaz mı? Ülkemizde koca evinden uzaklaştırılan her kadının sürekli kalma niyetiyle gidebileceği doğal tek adres baba evidir. Aralarında meydana gelen olaylardan sonra kocası ile oturamaz duruma gelen ve ekonomik ya da sosyal zorunluluklar sebebiyle gidecek başka yeri de bulunmadığı için baba evine dönen/dönmek zorunda kalan her kadın boşanma davasını ertesi günü bile sürekli kalma niyetiyle geldiği/oturduğu/kaldığı baba evinin bulunduğu yerde açabilir. Yeter ki davacı kadının gidecek ve gitmesi daha doğal olan bir yeri bulunduğu ileri sürülüp kanıtlanmış olmasın. Kadının sürekli kalma niyetiyle oturacağı yeri kocası belirleyemez....

                UYAP Entegrasyonu