Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında akdedilen kredi sözleşmeleri gereği anılan şirkete kredi kullandırıldığını, davalının kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalaması nedeniyle borçtan sorumlu hale geldiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek borçlulara tebliğ edildiğini ve asıl borçlu ve ipotek verenler aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, ayrıca davalının da aralarında bulunduğu kefiller aleyhine de ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Konut satış ve kredi sözleşmesi tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) Bağlı Krediler başlıklı 35. maddesinde; "(1) Bağlı kredi sözleşmesi; konut finansmanı kredisinin münhasıran belirli bir konutun satın alınması durumunda bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik bir birlik oluşturduğu sözleşmedir. (2) Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması hâlinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumludur....

    Hukuk Dairesi'nin 2013/14049 Esas 2014/14680 Karar sayılı ilamı şöyledir: "...Mahkemece, davalı bankadan alınan kredinin bağlı kredi olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, davacının davalı bankadan kullandığı kredi sözleşmesine satıcı firmanın kefil olması alınan kredinin bağlı kredi olduğunu doğrulamaktadır. ( Dairemizin aynı davalı ve dava dışı ...Konut A.Ş arasındaki ilişkinin bağlı kredi olacağına," 4.7.2011 tarih,2010/15463 esas, 2011/10919 karar sayılı ilamı ve benzeri kararlar") öyle olunca, kullanılan kredinin bağlı kredi olacağı kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken..." 3....

      Krediye bağlı hayat sigortası sözleşmesi ise, kredi alanın ölümü halinde bakiye kredi borcunun ödenmesini teminat altına alan özel bir hayat sigortası türüdür. Sözleşmenin kredi kuruluşu veya kredi borçlusu tarafından akdedilmesi önem taşımaksızın her iki halde de, “sigortalı” sıfatı kredi borçlusuna; “lehtar” sıfatı ise kredi kuruluşuna ait olmakta ve uygulamada, her iki ihtimalde de, prim borcu ek bir kredi sözleşmesi ile kredi borçlusundan tahsil edilmektedir. Uygulamada kullanılan krediye bağlı hayat sigortası genel şartlarında, “sigortalının ölüm tarihinde kredi borcunun henüz ödenmediği hallerde, sigorta bedelinin kredi kuruluşuna; kredi borcunun ödenmiş olduğu ihtimalde ise sigorta bedelinin tamamının veya bakiye borcun kredi kuruluşuna ödenmesinden sonra, sigorta bedelinden artan kısmının sigortalının mirasçılarına ödeneceği” yönünde kayıtlara; yine alacaklı kredi kuruluşunun “dain-i mürtehin” olarak atandığına ilişkin kayıtlara yer verilmektedir....

      A.Ş. "...." isimli projeden bağımsız bölüm satın aldığını, inşaatın davacı bankanın garantörlüğünde yapılıp teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davacı bankanın proje garantörü olması ve bu proje için özel faiz oranları ve avantajlı ödeme koşulları sunulması nedeniyle 28.08.2006 tarihinde tüketici kredisi sözleşmesi imzaladığını, ancak konutların teslim edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiş; birleşen davada ise kullanılan bağlı kredi nedeniyle bağımsız bölümün teslim edilmemesinden bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek ödemiş olduğu kredi taksitleri toplamı 55.855,00 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile davalıdan tahsilini dilemiştir....

        gerektiği, her ne kadar TCK'nın 168. maddesinin birinci fıkrası uyarınca etkin pişmanlık nedeniyle sanığın cezasından 2/3 oranında indirim yapılması zorunlu değil ise de mağdurun uğramış olduğu zararın soruşturma evresinde giderilmesi nedeniyle, hak ve nesafet kuralları gözetilerek ceza adaletinin sağlanması ve TCK'nın 168. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları arasındaki indirim oranları arasındaki farkın korunabilmesi için birinci fıkra uyarınca yapılacak indirimin 1/2 oranından fazla belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir....

          in kimlik bilgileriyle ... başvurarak sahte kredi kartı düzenlenmesini sağlama eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıkların suçun sübutuna, suç vasfının hatalı tayin edildiğine, teşdiden ceza tayinine, hükmolunan cezadan takdiri indirim uygulanmadığına yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin (ONANMASINA), III...Sanıkların ...'in kimlik bilgileriyle ... Bankasından kredi kartı alarak değişik zamanlarda kullanma eylemi nedeniyle kurulan hüküm, ... ile ...'in kimlik bilgileriyle ... bankasınca verilen sahte kredi kartlarını değişik zamanlarda kullanma eylemleri nedeniyle kurulan hükümler, ... ve ... Bankasına ..., ..., ...., ...'...

            Bu durumda erken kapama talebini kabul eden davalı bankanın, kredinin erken kapatılması nedeniyle hiçbir faiz kaybı olmayacak, ayrıca alacağına vadeden çok önce kavuşarak kredinin risklerini bertaraf etmiş olacaktır. Somut olayda genel kredi sözleşmesinde erken kapama opsiyonu bulunmamasına rağmen davacının erken kapama talebi davalı banka tarafından kabul edilmiş ve erken kapama tarihine kadar işleyen faiz ile birlikte erken kapama tarihi olan 17.07.2013 tarihi itibariyle kalan vade için başka bir müşteriye %4,15 faiz oranı ile kredi kullandırılabileceği kabul edilerek hesaplanan toplam faiz miktarı, kredinin erken kapatılması ile mahrum kalınan faiz miktarından düşülmüş ve 8.000.000,00 Euro anapara tutarlı kredi nedeniyle 1.043.749,67 Euro erken kapama ücreti ve 52.187,48 Euro BSMV, 4.000.000,00 Euro anapara tutarlı kredi nedeniyle 440.420,09 Euro erken kapama ücreti ve 22.021,00 Euro BSMV davacıdan tahsil edilmiştir....

              bir daha suç işlemekten çekineceğine dair olumlu kanaat oluşmadığı kanaati ile yapılan uygulamada hukuka aykırı bir durum görülmemesi nedeniyle sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir....

                -TL bedelinde davacı aıl borçlu Osman Kaval emrine davacı Samet Kaval ödemeli kambiyo senedinin davalı bankaca muntazam teminat niteliğinde alındığı, bu tür senet alınmasında ticari krediler yönüyle yasal bir engel bulunmadığı, bununla birlikte senedin 09/11/2010 düzenleme tarihi itibariyle 11/10/2010 tarihinde taraflar arasında akdedilen ve dava dosyasına konu edilen krediler ile ilintili bulunmayan Genel Kredi Sözleşmesi ile bağlantılı olarak kullandırılacak krediler için düzenlenen bir finansman senedi olduğunun açık olduğu, davacı kefil Samet Kaval' ın kefalet imzasının yer almadığı ve 20/01/2015 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine bağlı olarak kullandırılan dava dosyasına konu krediler için bahsi geçen finansman senedi ile takip yapılmasının uygun olmayacağı kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu