Davalı vekili,davacıların müştereken alacakları arsaya ilişkin iki farklı proje ile taksitli ticari kredi kullandırıldığını, dava konusu kredinin tüketici kredisi olmadığını, genel kredi sözleşmesinin 5. maddesinde kullandırılan kredinin niteliğinin açıkça düzenlendiğini, ödeme planında borcun niteliği ve taksitler halinde ödeneceğinin yazıldığını, BK'nın 96. maddesi uyarınca da erken ödeme halinde indirim talep edilemeyeceğini, müvekkili bankanın ticari kredilerde erken ödeme indirimi yapma gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, ödeme planındaki taksitlerin erken ödenmesinin mümkün olduğuna dair hükmün erken ödeme halinde indirim yapılacağı şeklinde yorumlanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Birleşen davada, davacı vekili; davacı murisi tarafından kullanılan 35.000,00 TL'lik kredi nedeniyle davalı tarafından hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, poliçe süresi içinde ölüm gerçekleştiğinden davalının kalan kredi borcunu kapatmak zorunda olduğunu, muris tarafından kredi nedeniyle 17.325,32 TL. ödendiğini, kalan kredi borcu için yapılan icra takibine davacının taahhütte bulunup ödeme yaptığını belirterek 17.325,32 TL. ile davacının icra dosyasına ödediği şimdilik 25.000,00 TL. bakiye kredi tutarlarının ölüm ve ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, ölümün gerçekleştiği 2012 yılı için primi ödenmiş poliçe bulunmadığından zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava, poliçe teminatı kapsamı dışında kalan bireysel kredi sözleşmesinde kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle muaccel olan banka alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının Sigortacılık Sektörü için yayınladığı 2012/5 sayılı Sektör Duyurusunun 4.maddesindeki "Kredi Kuruluşları Aracılığıyla Yapılan Sigorta İşlemlerinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar" da sigorta şirketlerinin kredi kuruluşları aracılığı ile yapılan sigorta işlemlerinde tüketicinin mağdur edilmesini önleyici tedbirlerin alınması gerektiği, 5....
Davalı banka ile davalı şirket arasında imzalanan protokol hükümleri ile davacılara konut finansmanı kredisi kullandırılmasına ilişkin işlem ve belgeler gözetildiğinde, davalı banka tarafından davacılara verilen kredilerin niteliği itibariyle bağlı kredi olduğu sonucuna varılmıştır. 4077 Sayılı Yasa'nın 10/5 ve 10/B-9. maddesi gereğince bağlı kredi kullandıran davalı banka tüketiciye karşı kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere müşterek ve müteselsilen sorumludur. Nitekim mahkemece de davacıların kullandığı kredi benzer gerekçelerle bağlı kredi olarak nitelendirilmiş olup, davalı banka da kullandırılan kredinin bağlı bir kredi olduğunu kabul etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni Kötüye Kullanma HÜKÜM : TCK'nın 155/1, 62, 52/2, 53, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın uçak bileti almak için katılanın kredi kartını istediği, katılanın son ödeme tarihine kadar sanığın borcunu ödemesi şartıyla kredi kartını sanığa verdiği ancak sanığın söz konusu kredi kartını devir amacı dışında kullanarak kredi kartının 1.000 TL'lik limitini, ayrıca kredi kartına bağlı maaş hesabından da 1.600 TL'sini kullandığı ve kredi kartını katılana geri teslim etmediği, sanığın bu şekilde güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda; Sanık savunması, katılan beyanı ve dosyadaki delillerle sanığın katılandan aldığı kredi kartını teslim amacı haricinde kullanarak, katılanın rızası dışında kredi kartı ve buna bağlı banka kartındaki parayı...
Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır. Sanığın, katılandan satın aldığı sunta ve mdf karşılığında suça konu Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş ... Şubesi'ne ait 3.000,00 TL bedelinde keşidecisi ... olan 28.02.2007 tarihli çeki verdiği, çekin bankaya ibrazında ödemeden men talimatı verildiği gerekçesi ile tahsil edilmediği somut olayda; sanığın çek hesabı sahibi olan ...'...
Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır. Katılanın benzin istasyonu sahibi olduğu, sanık ...'in eşi olan diğer sanık ... üzerine işyeri açtığı,sanık ...’in okuma yazmasının olmadığı, tüm işleri diğer sanığın yürüttüğü, katılan ile nakliyeci ...’in şirketi arasında 30.3.2006 tarihli akaryakıt satış sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeyi alıcı olarak ... yerine eşi ...'in ismini yazıp imzaladığı ve bu sözleşmede teminat olarak Akbank ......
Davalı vekili, davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 96. maddesi uyarınca vadeden önce ifadan dolayı indirim talep edemeyeceğini, erken kapama ücretinin bankanın kullandırdığı kredi ile kendisinin yaptığı borçlanmayı dengelemek amacıyla tahsil edildiğini, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı bankanın erken kapatma, dosya masrafı, ipotek fek ücreti taleplerinin hukuka aykırı olmadığını, erken kapatma talebinin davalı bankanın kabulüne bağlı olduğunu, istenilen ücretin bankacılık teamülleri ve hakkaniyete uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; davacı yanca davalı banka ile imzalanan finansal hizmet sözleşmesi kapsamında davalı bankadan kredi kullandığını, hesap açıldığını, kredi kullandırımı esnasında ve açılan hesaptan ötürü dosya masrafı, hayat sigortası şube komisyonları, dekont ücretleri, kredi tahsis ücreti, kredi kullandırım komisyonları, istihbarat ücreti, işlem masrafı, yapılandırma masrafı, faiz indirim komisyonları, ekspertiz masrafı, ipotek masrafı, ipotek fek masrafı, hesap işletim ücreti, hesap özeti ücretleri, komisyon ve masraf kesintileri ve erken ödeme komisyonu adı altında haksız kesintiler yapıldığından bu kesintilerin tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı olarak tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmıştır....
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; davacı yanca davalı banka ile imzalanan finansal hizmet sözleşmesi kapsamında davalı bankadan kredi kullandığını, hesap açıldığını, kredi kullandırımı esnasında ve açılan hesaptan ötürü dosya masrafı, hayat sigortası şube komisyonları, dekont ücretleri, kredi tahsis ücreti, kredi kullandırım komisyonları, istihbarat ücreti, işlem masrafı, yapılandırma masrafı, faiz indirim komisyonları, ekspertiz masrafı, ipotek masrafı, ipotek fek masrafı, hesap işletim ücreti, hesap özeti ücretleri, komisyon ve masraf kesintileri ve erken ödeme komisyonu adı altında haksız kesintiler yapıldığından bu kesintilerin tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı olarak tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmıştır....