Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesine göre de tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmediğinden, davalı kurumun davacıyı tarım bağkur sigortalısı saydığı süreler yerindedir. Davalı kurumun davacıyı tarım bağkur sigortalısı saydığı süreler dışında sigortalılık koşulları bulunmadığına göre 6111 sayılı Kanun' dan yararlanması da söz konusu olamayacağından, davacının kurumca kabul edilen tarım bağkur sigortalılık sürelerine göre yaşlılık aylığı koşullarını yerine getirmediği anlaşılmakla davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; davacı, Kurumca kabul edilen süreler dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığından davanın reddine karar vermekten ibarettir....
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı Kurum vekili, davacının şirket ortaklığının 07.02.1990 tarihinde sona erdiğinin anlaşılması nedeniyle bu tarih itibari ile bağkur sigortalılığının sona erdiğinin tespit edildiğinin, davacının şartları taşımadığından emeklilik tahsis talebinin reddedildiğini, Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. GEREKÇE Dava, Kurum işleminin iptali ile Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti aksi taktirde bu sürelerin isteğe bağlı sigortalı süresi sayılması talebine ilişkindir....
Bu nedenle; inceleme konusu davada, davacı vekili davadan feragat ettiğini bildirdiğine göre Mahkemece, HMK. 123. veya duruma göre HMK. 150. maddelerinde öngörülen prosedür işletilmeli, sonuca göre dava konusu istem hakkında karar verilmelidir. 2-6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiş olup, davanın Tarım Bağkur sigortalılığının tespitine ilişkin olup davalı kurumun davada işlemi tesis eden yasal hasım durumunda olması sebebiyle feri müdahil olarak kabul edilemeyeceği dikate alınarak karar verilmelidir....
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanun'un 79/10. ve 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır....
önce şirket ortağı olanların 4/a sigortalılığının kesintiye uğramadığı sürece devam edeceğinin Kurumca kabul edilmesine rağmen müvekkilinin 13/06/2006 tarihinden sonraki sürecinde 4/b kapsamında Bağkurlu yapılmasının kazanılmış hakkın ilhali olduğunu belirterek, davacının 4/a hizmetlerinin kesintisiz olduğunun tespiti ile müvekkilinin itirazın reddine ilişkin dava konusu kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır....
Kimlik numaralı T1'e ait olduğunun tespitine yarayacak herhangi bir kimlik alt bilgisinin bulunmadığını, bu sebeple sigortalının 7334924957 Bağkur sicil numaralı hesabına ilgili döneme ilişkin kesinti yüklemesi yapılmadığını belirtmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava, tarım Bağ-kur sigortalılığının tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile davacının 01/05/2006- 30/09/2008 tarihleri arasında 2926 sayılı yasa kapsamında tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiş, verilen karar davalı kurum vekilince istinaf edilmiştir. Uyuşmazlık aidiyeti de içermektedir. Davacının teslim ettiği ürünler sebebiyle 2007 yılı hariç ihtilaflı dönemde prim tevkifatı yapıldığı ve tevkifatların kurum kayıtlarına intikal ettiği dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflar arasında da çekişmesizdir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2022 NUMARASI : 2022/63 2022/238 DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kendi nam ve hesabına yürüttüğü ticari faaliyetleri nedeniyle 16/05/1994 tarihinden itibaren şirket ortaklığı nedeniyle oda kaydı bulunduğunu, bu nedenle zorunlu Bağ-Kur sigortalılık başlangıcının 18 yaşına girdiği 05/04/1996 tarihi olması için 27/08/2001 tarihinde davalı kuruma müracaat ettiğini, ilk prim ödemesini de aynı tarihte yaptığını, ancak 4956 sayılı kanunun 47....
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davacı yerel mahkeme kararının ve istinaf kararının hukuka aykırı olduğu, vergide kayıtlı olduğu sürelerde bağkur sigoratlılığının tespiti gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir....
Hukuk Dairesi KARAR Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I- İSTEM: Davacı, vergide kayıtlı bulunduğu 25.11.1998-31.12.2000 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir. II- CEVAP: Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; geriye dönük tescil imkanı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....