Görülüyor ki, hukuki işlem bağışlama vadine ilişkindir. Taşınmazın tapu kaydı tesis edildikten sonra yapılan bağışlama vaadinin geçerli olması için resmi senetle yapılmış olması gerekir. Adi yazılı senet hükümle sonuç doğurmayacağından buna dayanılarak istemde bulunulamaz. Mahkemece, yapılan açıklamalara göre davanın reddi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olan kararın temyiz eden ... kızı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 11 parsel sayılı 85,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bağışlama ve tapu kaydı nedeniyle, 153 ada 4 ve 10 parsel sayılı 5.571,69 ve 2.400,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, bağışlama, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 191 ada 82 parsel sayılı 8.457,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve taşınmazlarda miras payının bulunduğu iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, bağışlama tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede taşınmazın bağışlama amacına uygun hale getirilmemesi ve bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleşmesi gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı Milli Eğitim Bakanlığından harç alınmasına yer olmadığına , 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacıları, mirasbırakan ...’in 10999 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümü sağlık hizmetlerinde kullanılması amacıyla davalı belediyeye bağışladığını, taşınmazın 1998 yılından beri atıl ve kapalı durumda bulunduğunu, bağışlama amacına uygun kullanılmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, çekişmeli taşınmazın bağışlama amacına uygun kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılarak hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'...
Mahkemece satışın İİK.nın 278/3 maddesi uyarınca bağışlama niteliğinde olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlu Hasan'ın eşi ile 3. kişi Serdal'ın kardeş olmalarına,’nun 278/III-1 maddesine göre bu derece yakın akrabalar arasında yapılan ivazlı yada ivazsız tasarrufların bağışlama hükmünde sayılacağının öngörülmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ...'nun yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 427,68 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 151 ada 7 parsel sayılı 6583,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ..., 151 ada 14 ve 153 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 11268,79 ve 4617,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına tapu kaydı, harici bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, 151 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında, miras yolu ile gelen hakka dayanarak da 151 ada 14 ve 153 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara yönelik dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı ... de ayrı bir tapu kaydına dayanmıştır....
müvekkiline iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedeli olan 3.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a satıldığı, İİK'nun 278.maddesi uyarınca teyze-yeğen arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde olduğu, bağışlamanın da batıl olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.3.2005 tarihli satışın tapu tashihine mahal olmadan iptaline, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nin 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın borcun doğumundan sonra 01.03.2005 tarihinde, borçlunun teyzesi olan davalılar murisi ...'a satıldığı, İİK'nin 278 maddesi uyarınca bu madde de sayılan akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde olup iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin iptale tabi olduğu gerekçesiyle 01.03.2005 tarihli tasarruf işleminin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dava konusu taşınmazın daha sonra mirasçılar tarafından dava açıldıktan sonra 14.10.2008 tarihinde dahili davalı ...'...
Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 1. maddesinde "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar," şeklindeki açık hüküm ve somut olayda taraflar arasında bağışlama sözleşmesinden kaynaklı bono verildiği hususu nazara alındığında bu davanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Davacı yan birleşen dava dilekçesinde özetle aynı sebeplere dayalı olarak Çağlarca Mahallesi 265 ada 8 parsel'in tapusunun iptali ve davacı adına tescilini talep etmiştir İlk derece mahkemesince ‘’ Davacı delil olarak bağışlama sözleşmesi sureti sunmuş ve tanıklar da bu sözleşmeyi doğrulamış ise de davalı sözleşmedeki imzasını kabul etmemiştir.. Bu sözleşmenin davalı tarafça imzalandığı kabul edilse dahi bağışlanan şey taşınmaz olduğundan TBK 288/2 uyarınca resmi yazılı şekil koşullarına uymadığı ve geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Sunulan sözleşme bir taşınmaza ilişkin bağışlama taahhüdü içermektedir. Zira sözleşme uyarınca tapusu alındığında tapu devri verileceği kabul edilmiş olduğundan koşullu taşınmaz bağışlanması (TBK 291/1) söz konusudur. Şayet taraflar zilyetlik devri yapmak istese buna ilişkin yazılı bir devir sözleşmesi yapabilirlerdi, tarafların iradesi taşınmazın 2- B ile davalı adına kayıt ve tescilinden sonra taşınmazın davacıya bağışlanmasına ilişkindir....