, tenkis iddiasında ise murisin diğer mirasçıların saklı payını etkisiz kılmak amacı ile yapılmasından kaynaklı olarak süre aranmamalı ve bu doğrultuda hareket edilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak ;muris İbrahim’in ölmeden önce yapmış olduğu bağışlama tasarrufunun ve bağışladığı taşınmazın tapu kaydının iptaline ve müvekkilin yasal miras payı oranında tapuya kayıt ve tesciline, bağışlama ve tapu iptal edilmediği takdirde müvekkillerin mahfuz hisseleri oranında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, bağışlama sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminden ibarettir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, bağışlama sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminden ibarettir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK mad.285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....
(Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanununun 110. maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238. maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. (B.K. m. 238/1). (4.HD. 18.2.1985- 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi vardır. Uyuşmazlık, Aile Hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir....
Dava, bağışlamadan rücu nedeniyle, bağışlama konusu şirket hisselerinin iadesi ile bağışlama konusu hisselere terettüp eden kâr payının tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu 17.8.2001 tarihli "miras sözleşmesi" başlıklı belge, taraflar arasında daha önce görülen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/166 Esas sayılı dava dosyasında verilen ve kesinleşen kararda "mükellefiyetli bağışlama sözleşmesi" olarak nitelendirilmiş olmakla, aynı hukuksal nedene dayalı olarak açılan işbu davada farklı olarak yorumlanması mümkün değildir....
Köyü,Güneyler mevkii, 111 ada, 44 parseldeki taşınmazı davalı köy tüzel kişiliğine bağışladığını, bu bağışlama işleminin hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirterek dava konusu ... Köyü 111 ada 44 parselin davalı köy tüzel kişiliğine 02/03/2012 tarihinde yapılan bağışlama şeklindeki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...vekil; müvekkilinin köyündeki işsizliği azaltmak amacıyla davalı köyde 5 yıl malik ve 20 yıl kiracı kalmak koşulu ile 2006 yılında su tesisi kurduğunu ve köy tüzel kişiliğinden dönümü 4.000,00.-TL'ye arazi alındığını, ../... Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.maddesinde müvekkilinin ekonomik durumunun bozulması halinde taşınır ve taşınmazları köye devretmekle yükümlü olması nedeniyle, dava konusu bağışlama işlemini yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
(Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel, ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanununun 110.maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238.maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Esasen taşınmazın sicil kaydı (mülkiyeti) da davalıya intikal ettirilmiştir. (B.K. M. 238/1). (4.HD. 18.2.1985- 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Bu durumda değinilen ilkeler çerçevesinde iddia ve buna ilişkin olgular birlikte değerlendirildiğinde anılan olguya değer verileceği kuşkusuzdur (BK. 238/Son)." demek sureti ile mehrin hukuki niteliğini açıklamıştır. Davaya konu alacak istemi de, bağış vaadi kapsamındaki mehir alacağıdır....
Yapım Reklamcılık ve Dağıtım A.Ş tarafından temyiz edilmiştir. 1-Eldeki dava, ödül vaadinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının 17.09.2006 günü Star TV kanalında yayınlanan ... ile Top Model Türkiye yarışmasına katıldığının anlaşıldığını, davalı ... Yapım TV ve Filmcilik A.Ş yönünden yapımcı olduğu ispat edilmediğinden husumetten reddedildiği, maddi delillerle yarışmanın yapıldığının davalı ... yapımının kabulünde olduğu, ödül taahhüdünün yazılı olarak ispatlanması gerektiği belirtilse de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ve davalı şirkete yazılan yazılar ile görüntülerin tespit edilemediği, yarışma sonucunda bir ödülün vaadi ile birinci gelen veya formata göre diğerlerine ödülün verilmesi gerektiği, dinlenen tanık anlatımları ile 50.000,00 TL ödülün tüm tanıklar tarafından beyan edildiğini, diğer ödüllerin neler olduğunun tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, para ödülü 2.500,00 TL'nin üzerindedir....
Bağışlama, bağışlayanın bir karşılık (ivaz) almaksızın bağışlananın malvarlığında bir artış sağlamak amacıyla malvarlığından belirli değerleri ona vermeyi üstlenmesi (taahhüt) ya da vermesi yoluyla bu iki kişi arasında yapılan sözleşmedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi bağışlama, hukukî işlemlerin bir çeşidi olan sözleşme mahiyetindedir. Bu sözleşmede, yalnızca bağışlayan bağışlanana belirli bir değeri verdiğinden ya da vermeyi üstlendiğinden ve bağışlanan karşılık bir değer vermeyi üstlenmediğinden, bu tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Tek tarafa borç yükleyen bu sözleşme, kendisine değer kazandıran kişiyi (bağışlananı) teberru yoluyla zenginleştirme amacını gütmektedir....