A.Ş. tarafından şirketin muhasebe bürosu olarak kullanılmakta olduğu, dava konusu taşınmazı tapu kaydında mesken olarak kayıtlı olduğu, tapuda mesken olarak kayıtlı bağımsız bölümlerin tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça ticarethane veya işyeri olarak kullanılmasının KMK'na aykırı olduğu, anonim şirketlerin ticari faaliyet göstermeleri nedeniyle KMK'nın 24. maddesinde sayılan yasak işlerden olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilerek taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu şekilde mesken haline dönüştürülmesine,bu iş için davalılara taktiren 30 gün süre verilmesine, bu süre içinde taşınmazın meskene dönüştürülmemesi halinde davalı kiracı şirketin bu bağımsız bölümden tahliyesine karar verilmiş hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Şti. vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı uyuşmazlık hususunda verilen mahkeme kararı olduğunu, bağımsız bölümün mesken olarak kullanılmasının mümkün olmadığını, iş yeri açma ruhsatının değerlendirilmediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. 2. Birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, yetki almadan dava açıldığını, bağımsız bölümün mesken olarak kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, mesken nitelikli bağımsız bölümün iş yeri olarak kullanılmasının önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 634 sayılı Kanun'un 19, 24 ve 33 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme 1....
Maddesi kapsamına göre yoksun kalınan kazancın tespitinde hakkaniyete uygun makul payın eklenmesi , 230.000 TL manevi tazminat ve hükmün ilanı DAVA TARİHİ : 20/12/2017 KARAR TARİHİ : 24/10/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava yönünden davacı vekili dava dilekçesi ile; "Davalının, davacının ... (...) , ...(...) ve ... (...) sayılı patent tescillerinden doğan patent haklarına tecavüzünün ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, TRIPs ve Türk Usul Kanunu uyarınca haksız rekabetin durdurulması ve önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı ve bu bağlamda: a)Patent konusu ürünün üretilmesinin, satılmasının, satışa arz edilmesinin, kullanılmasının veya ithal edilmesinin veya bu amaçlar için başka şekilde elde bulundurulmasının önlenmesi; b)Patent konusu usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünlerin satılmasının, satışa arz edilmesinin, kullanılmasının, ithal edilmesinin veya...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, dükkana yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davada, davacıya ait 4 nolu bağımsız bölümün içinden apartmana ait su borularının geçirilmesi nedeniyle apartman yönetiminden bu müdahaleninin önlenmesine karar verilmesi istenilmiş olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Dava konusu tasarımın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararı, tasarım sahibinin tasarımını kullanmasına engel olmadığından ve yalnızca kayıt üzerinde gerçekleştiğinden, HMK'nın 392/1. maddesi uyarınca somut olayda teminat alınmasına gerek görülmemiştir. İhtiyati tedbir isteyen tarafça, ayrıca karşı taraf adına tescilli tasarımın kullanılmasının ve üçüncü kişilere ileri sürülmesinin önlenmesi yönünde de ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde depo nitelikli bağımsız bölümün işyeri olarak kullanılmasının önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının kendisine ait depo nitelikli 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin işyeri olarak kullandığını, bu kullanımın yasaya aykırı olduğunu belirterek, bağımsız bölümlerin depo haline dönüştürülmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davaya konu bağımsız bölümlerin kullanım şeklinin Kat Mülkiyeti Yasasının 24.maddesinde yasaklanmış olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma istemi yargılama gideri olmadığından ve değerden reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 412 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalının paydaş oldukları ve dava dışı paydaşların bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece dava tarihi itibarıyla davacının taşınmazda kullandığı bir bölümün bulunmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma Hüküm : TCK'nın 297/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet ve temyiz isteminin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tebligat Kanununun 11. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 18. maddesine göre "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır..." amir hükmü karşısında, gerekçeli kararın sanık müdafii olduğu anlaşılan Av. ... yerine sanığa tebliğ edilmesi kanuna aykırı olup, öğrenme tarihinden itibaren temyiz süresi başlayacağından, temyiz isteminin bu nedenle süresinde olduğu anlaşılmakla temyizin reddine ilişkin 25.02.2015 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede; Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Bu kapsamda, yeniden geri çevirmeye mahal bırakmaksızın; 1-Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan dava konusu rahim ağzı kanserinin önlenmesi amacıyla kullanıldığı belirtilen HPV aşısı olan Gardasil isimli aşıya ilişkin ilacın üretici firması/firmaları tarafından ruhsat başvurusunda bulunup bulunmadığı, ruhsat başvurusunda bulunmuş ise bu başvuruya ilişkin dayanak belgeler (faz çalışmaları, tıbbi araştırma ve görüşler ile vs bilimsel veriler) ile kurumunuzca ruhsat verilmesi veya verilmemesine ilişkin bilimsel görüş, itiraz ve çekincelere ilişkin bilgi belge vs tüm kayıtların celp edilip dosyaya eklenmesine, ayrıca ruhsat verilmiş ise ne zaman ruhsat verildiği ve ruhsatın devam edip-etmediğinin sorulmasına ve ayrıca endikasyon dışı ilacın kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin tıbbi komisyon görüşlerinin celp edilip dosyaya eklenmesine, 2-Davalı SGK Başkanlığından dava konusu krahim ağzı kanserinin önlenmesi amacıyla kullanıldığı belirtilen HPV aşısı olan Gardasil...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak yere el atmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve duruşma istemi pul yokluğu nedeniyle reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalıların kullanımında olan dükkanın ön tarafında bulunan ortak yerin diğer kat maliklerinin yararlanmasını önleyecek biçimde davalılar tarafından masa ve sandalyeler konularak kullanıldığını, ileri sürerek ortak alanı fiilen işgal eden davalıların bu müdahalelerinin önlenmesini istemiş, mahkemece dükkan önünde bulunan masa ve sandalyelerin ortak yerlere müdahale niteliği taşıdığından davanın kabulü ile ön bahçeye müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir....