"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/03/2015 gününde verilen dilekçe ile yaralama eylemine dayalı haksız fiilinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 17/09/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından manevi tazminat talebine ilişkin olarak temyiz edilmiştir....
-TL ve manevi tazminat miktarı üzerinden 2.900,00-TL avukatlık ücretinin; davacı çocuk ... yararına hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden 575,00.-TL ve manevi tazminat miktarı üzerinden 2.400,00-TL avukatlık ücretinin; davacı çocuk ... yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden 2.400,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, b-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 1.200,00-TL avukatlık ücretinin davacı eşten, 1.800,00.-TL avukatlık ücretinin davacı çocuk ...'tan, 1.800,00.- TL avukatlık ücretinin davacı çocuk ...'tan alınarak davalıya verilmesine, 3- Red edilen ve kabul edilen miktarlar nazara alınarak, davacı tarafça yapılan toplam 472.26,00.-TL yargılama giderinden takdiren 292,35.-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, 4-Alınması gereken 3.564,20....
T16 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinin konu kısmında manevi tazminat miktarını 100.000,00 TL olarak belirtip dilekçenin sonuç ve istem kısmında ise manevi tazminat istemi miktarını ileride bildirecekleri şeklinde beyanda bulunarak davayı açtığını, davacının manevi tazminata ilişkin harçları ödemediğini, 16.10.2018 tarihli dilekçe ile de manevi tazminat talebini davacılar adına ayrı ayrı 10.000,00 TL tazminat olmak üzere 80.000,00 TL olarak belirttiğini, ilk derece mahkemesince davacının talebi doğrultusunda manevi tazminata hükmedildiğini, Yargıtay kararı gereğince manevi tazminat isteminin, manevi tazminatın bölünmezliği kuralına aykırı biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı ve manevi zararın HMK'nın 107. maddesine göre dava yolu ile tespitinin de istenemeyeceğinden belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada manevi tazminata ilişkin kısmının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müteveffanın diğer davalı...
Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan vE duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K'nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararıda bu doğrultudadır. Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin özellikle manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi nazara alınmaksızın Ankara 2.İş Mahkemesinin 2003/1339 Esas,2005/819 Karar sayılı dosyada talep edilen manevi tazminat miktarını aşar şekilde 16.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki,bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K'nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Davacı vekili davalılardan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, yargılama devam ederken davalı ... şirketi maddi tazminat bakımından tüm davalılar adına haricen ödeme yaptığından maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini, davanın sadece manevi tazminata yönelik olarak davalı gerçek kişiler bakımından devamını talep etmiş, mahkemece maddi tazminat konusuz kaldığından esas hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı ve davalı ...Ş. arasında düzenlenen 4.3.2014 tarihli sulh protokolü-ibraname maddi tazminata yönelik olup, protokolde davacının tüm davalılardan ödenen maddi tazminat ve ferileri yönünden, munzam zarar, masraf, faiz ve feriler dahil olmak üzere her ne nam altında olursa olsun başkaca bir talebi kalmadığı belirtilmiştir....
Buna göre; davacıların yakınlığı ve birlikte yaşadığı göz önünde bulundurulduğundan manevi zarara uğradığı kabul edilerek, davacı ... lehine uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. 2-6098 sayılı BK. md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....
Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisine odunla vurmak suretiyle yaralanmasına neden olan davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının geçirdiği katarakt ameliyatının yaralama fiiliyle illiyet bağının olmadığı belirtilerek, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının davalının fiili ile basit tıbbi müdahale ile iyileşecek nitelikte yaralandığı, kulağındaki yaralanması nedeniyle dikiş atıldığı ve bu tedavi için yapılan hastane masraflarına ilişkin belgelerin dosya arasına alındığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece manevi tazminat istemleriyle ilgili olarak davacı eş ... yararına 6.000,00-TL, çocuk ... yararına 4.000,00-TL, çocuklar ... ve ...’tan her biri yararına 5.000,00’er TL, çocuk .... için 6.000,00-TL ve çocuk .... için ise 8.000,00-TL manevi tazminat hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca davacılar yararına talebi aşar biçimde manevi tazminat takdir edildiği açıktır. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, ve özellikle taleple bağlılık ilkesine aykırı biçimde manevi tazminat takdiri ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Yargılama sırasında 14.02.2024 tarihli duruşmada ve akabinde 11.05.2024 tarihli duruşmadaki beyanında davacı vekili davalı ... Sigorta ile davalı ... ile sulh olduklarını ve davalı ... yönünden manevi tazminat talebinin devam ettiğini beyan etmiştir. Davalı... vekilinin bu beyan akabinde davacıya dava konusu alacak yönünden 15.000,00 TL manevi tazminat tutarı ödeyerek davacı ile anlaştığını beyan etmesi karşısında, dava konusu trafik kazasına ilişkin davacının manevi tazminat alacağına yönelik ... tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı yönündeki beyanında davacı vekili 15.000,00 TL manevi tazminat tutarını davalı ...'den aldığını ve bu davalı ile manevi tazminat yönünden anlaştığını beyan ederek manevi tazminat davası yönünden ... hakkındaki davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İdarenin hukuka aykırı eylem veya işlemi nedeniyle manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen, duyduğu acı (elem, ıstırap), üzüntü ve sarsıntı nedeniyle yaşama zevki azalan kişiye manevi tazminat adı ile bir miktar para verilerek, onun bu yoldan doyurulması (tatmin edilmesi) sağlanır. Maddi ve manevi tazminat davalarının konularının, kapsamlarının ve amaçlarının birbirinden tamamen ayrı olması ve idarenin doğan zararları tazminle yükümlü olup olmadığının değerlendirilmesinde farklı ölçütlerin kullanılmasının gerekli bulunması nedeniyle İdare Mahkemesince bu iki zaradan birinin diğerinin doğal ve ayrılmaz uzantısı gibi ele alınmasında ve "davalı idarenin iptal ile sonuçlanan işleminde, tazminat zorunluluğunu doğuracak nitelikte ağır hizmet kusuru görülmediğinden ve maddi tazminat ödenmesi ile zorunlu bulunmayan idari işlem nedeni ile, idarenin manevi tazminat ödemesine zorunlu tutulamayacağı, sonuç ve kanaatine.." varılmasında hukuki isabet görülmemiştir....