firmalarının, tüketici tarafından ayıpsız misli ile değişim hakkının kullanılması durumunda bir kaçış yolu haline gelmiş durumda olduğunu, somut olayı ve uyuşmazlığın çözme süresi düşünüldüğünde davalı bayiden satın aldıkları aracın işbu davanın sonuçlandığı tarihte aynısının bulunmasının imkansız olduğunu, dava dilekçesinde de sundukları gibi mahkemeden tek taleplerinin müvekkiline satılan ayıplı aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi olduğunu, açılan bu davayı kazanmaları durumunda bile aynı marka model ayıpsız bir arabanın tedbiren saklanılması kararı verilmediği için ayıplı aracın ayıpsız misliyle değişiminin mümkün olmayacağını, somut olayda HMK 389. maddenin 1....
geçmiş ve onay almış araçların sağ ve sol kapı panellerinin üst kısmında üretim hatası değil, dış etken ile hasar gördüğü kesin olarak söylenebileceğini savunarak dava konusu olayda kesinlikle üretim kaynaklı olmayıp davacının haksız davasının reddini, mahkeme aksi kanatte olması ihtimalinde ise; misli ile değişim ve aarç bedelinin iadesi yönündeki talebi karşılıklı menfaatler dengesi ve hakkaniyet kurallarına aykırı düşeceğinden semen tenziline, mahkemece araç misli ile değişim veya bedeli iadesine kararı verilmesi halinde ise davacının araçtan elde ettiği menfaatin, aracı kullanması sebebiyle oluşan yıpranma bedelinin ve araçta oluşan değer kaybının mahsubunu veya müvekkiline ödenmesini istemiştir....
Noterliği 37034 yevmiye numarası ile gönderilen ihtarname ile aracın onarımı değil ayıpsız misli ile değişimi talep edilmiş olmasına rağmen müvekkiline bu konuda hiçbir dönüş yapılmadığını, araçta üretim hatasından kaynaklanan ayıp mevcut olup giderilmesinin mümkün olmadığını belirterek; ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmaz ise araç bedeli olan 108.000- Euro'nun İhtar tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, ayrıca 25.000 TL manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve İhtarname masrafı 505,28 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, davalı şirketin ithal ettiği aracı satın aldığını, garanti süresi içinde on üç kez farklı nedenle, dört kez aynı nedenle arızalanıp onarım gören araçtaki arıza giderilmediğinden, aracın onarımının olanaksız olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde, ayıp oranında bedelden indirim veya ücretsiz onarım hakkına sahip olmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı yan, davanın zamanaşımına uğradığını, araçta üretimden kaynaklanan bir hata bulunmadığını, sorunun yakıttan kaynaklandığını, aracın davacıya sorunsuz olarak teslim edildiğini, bu nedenle ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluşmadığını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....
Tüm dosya kapsamında mahkemece yapılan araç üzerindeki keşif ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının aracında imalat hatasından kaynaklanan ve gizli ayıp niteliğinde bulunan ayıp çıktığı, ayıbın niteliği önemi, ve malın ayıpsız değeri gözetildiğinde, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlüklerin beraberinde getirecek durumunun olmadığı, yani olayda 6502 sayılı yasanın 11/3 numaralı maddesindeki koşulların oluşmadığı anlaşıldığından davacının yargılamanın başından sonuna kadar istikrarlı olarak seçimlik hakkı olan malın ayıpsız misli ile değişimi talep ettiği göz önüne alındığında davacının terditli taleplerinden hangisine öncelik tanınacağı hususunda mahkemece öncelikli olarak davacının aracının ayıpsız misli ile değişimini istediği kabul edilmelidir....
Davalı T3 istinaf dilekçesinde özetle; davacının Gebze Tüketici Mahkemesi nezdinde aracının C sütununda göçükler olduğu iddiasına dayanarak, müvekkili şirkete karşı araç değişimi talepli dava ikame ettiğini, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü ile aracın davalılar tarafından ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verdiğini, yerel mahkemenin, teknik değerlendirmeden ve yasal dayanaktan mahrum nitelikte oluşturduğu misli ile değişim kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkemenin hakimin reddi taleplerini ve bilirkişi hakkında yürütülen soruşturmanın bekletici mesele yapılması taleplerini usule aykırı şekilde reddettiğini, yerel mahkeme tarafından TMK 2. madde, TBK 227/4 madde ve TKHK 11/3 madde hükümleri uyarınca hakkaniyete ve menfaatler dengesine uygun bir karar verme amacı göz ardı edilerek hüküm oluşturulduğunu, yerel mahkeme tarafından 6502 sayılı yasanın 11/1 ve 11/3 maddesine göre; aracın misli ile değişim talebinin, "imkân varsa” ve "orantısız güçlükleri...
K A R A R Davacı, davalıdan sıfır araç satın aldığını, satın aldıktan kısa bir süre sonra aracın arıza vermeye başladığını, bu kapsamda yakıt sevkiyat deposu, benzin pompası, kapı kilitleri, cam takımları, ön kapı ekipmanlarının değiştiğini, aracın boyasında da akma meydana geldiğini ve maldan yararlanamamanın sürekli hale geldiğini ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde araç bedelinin aracı satın aldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile aracın geri verilmesi kaydıyla ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ayıplı aracın iadesi ile misli ile değişimin yapılması, bunun mümkün olmaması halinde bedel iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı aracın ayıplı olmadığını, iddia edilen sorunların kullanım hatasından kaynaklı olduğunu savunmuştur....
, arızanın teşhis edilip bir türlü onarılamadığı dikkate alındığın ilgili kanun maddelerine göre misli ile değişim, bu mümkün değilse bedel iadesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davaya konu ettiği aracın misliyle değiştirilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
tipi) kabili traktör ile traktörün kullanım parçası olan ...marka açılır kovalı ön yükleyicinin takyidatlardan arındırılmış bir şekilde davalı satıcıya iadesi ile, davalılar tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıpsız mislinin temininin mümkün olmaması halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 24/4 üncü maddesi gereğince işlem yapılmasına karar verilmiştir....
Davacı vekili 04/07/2024 tarihli dilekçesinde özetle; iş bu dosya kapsamında taraflar arasında anlaşma sağlandığını , bu anlaşmaya ilişkin sözleşmenin de dosyaya sunulduğunu ve dosyanın bu hali ile neticelendirilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı malın ayıpsız misli ile değişimi, olmadığı takdirde dönme nedeniyle ödenen paranın iadesi ve bu da olmadığı takdirde bedelden indirim istemine ilişkin terditli dava niteliğindedir....