Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu aracın ayıpsız misliyle değişimine karar verilmiş ve karar bu yönüyle isabetli ise de, davacıda bulunan aracın davalılara “her türlü takyidattan ari” iadesi hususunda hüküm kurulmamış olup bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir....
Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu aracın ayıpsız misliyle değişimine karar verilmiş ve karar bu yönüyle isabetli ise de, davacıda bulunan aracın davalılara “her türlü takyidattan ari” iadesi hususunda hüküm kurulmamış olup bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir....
ve ürünlerin yenisi ile değiştirilmesinin mümkün olmayacağının bildirildiğini, bunun üzerine seçimlik haklardan ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını kullanmak üzere Hakem Heyetine başvuru yaptığını, ancak yapmış olduğu başvurunun da Garanti Belgesi Yönetmeliğinin 9.maddesinde belirtilen kanuni şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, İl Hakem Heyetinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Kütahya İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 24/04/2019 tarih ve 008720190001318 sayılı kararının kaldırılmasına, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın süresi içerisinde cevap verilmediğini,------ Değişik İş sayılı dosyası ile yaptırılan delil tespiti neticesinde aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu bilirkişi raporunca tespit edildiğini belirterek, ayıpsız misli ile değişim talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya ve ithalatçıya karşı açmış olduğu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim, kabul edilmediği taktirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi talebine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 8. ve 9. maddeleri hükümleri kapsamında, üretici ve ithalatçının tüketici tarafından sadece misli ile değişim ve onarım talep edilmesi ve misli ile değişime veya onarıma karar verilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olacakları hüküm altına alınmış olup, iş bu dosya kapsamında misli ile değişim veya onarım hakkına karar verilmeyip, değer düşüklüğüne karar verilmiş olması sebebiyle, ithalatçı olan işbu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle HMK. 114/1- d, 115/1, 2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile davanın kabulü ile, tüketicinin korunması hakkında kanun madde 11/1- b bendi kapsamında 2017 model Honda Civic 4D1.5TRS CVT model 34 XX 120 plaka kodlu aracın C sutunundan kaynaklı hasardan dolayı meydana gelen 11.455 TL değer kaybının davalı T2 Ltd....
Dava konusu mobilyalar yönünden tüketici davacının ayıp ihbarı sonrasında davalı satıcı/sağlayıcıya yaptığı müracaatı üzerine ayıpsız misli ile değiştirilmesi sonrasında davacı tüketicinin birinci kez kullanılan seçimlik haktan sonra teslim edilen yeni üründe de açık veya gizli ayıplar bulunması halinde davacı tüketicinin misli ile değiştirilen yeni ürünler hakkında da 6502 s.TKHK.11.m.sindeki yeni seçimlik hakkı bulunmaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesinde dava konusu davalı tarafından misli ile değiştirilen ürünlerinde eksik ifa ve açık ayıp niteliğinde ayıplı olduğu denetime açık,hüküm kurmaya elverişli.dosya kapsamına uygun uzman bilirkişi raporu ile anlaşıldığından, davacının aldığı mobilyaların bir kısmını iade etmesi tüketici açısından beklenen faydayı sağlamayacağından, tüm ürünlerin iadesi ile bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. O nedenle davalı istinaf talebinde haklı değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında ayıplı maldan kaynaklanan misliyle değişim veya bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketten 24.12.2012 tarihli fatura ile otomobil satın aldığını, ilk olarak 21.01.2014 tarihinde aracın yakıt pompası arızası nedeni ile servise götürülmek zorunda kalındığını, yapılan tamir ameliyesine rağmen takip eden süreçte aracın bu parçası bakımından birden fazla defa daha servise götürüldüğünü ve fakat netice alınamadığını ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde ise sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir....
ve araçta hareket sırasında ön gövdeden gelen sesler meydana gelmeye başladığını, araçta üretim hatası olduğunu belirterek ayıpsız misli ile değişim veya sözleşmeden dönülerek bedel iadesi talep ve dava etmiştir....
Davacı dilerse değişim hakkını, dilerse sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Bu durumda Mahkemece davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorulmalı, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılmalıdır. Değişim istediği taktirde aracın artık ... AŞ’ye devredildiği gözetilerek ve özellikle davacının daha üst model bir araca fark ödemeden sahip olma isteği nazara alınarak ve somut olayın özelliği itibariyle artık aynı model aracın üretilmediği de gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Tüketici bunun yerine sözleşmeden dönme ile bedel iadesi isteminde bulunduğunu açıklaması halinde bu taktirde de Davacı tarafından vekalet verilen ... Limited Şirketi’nin bu devir nedeniyle davacıya bir bedel ödeyip ödemediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir....